KAFATASI SOHBETLERİ 4
"Beni unut" dedi. Zaten istemesem de unutacaktım. B12 eksikliği vardı bende. Sevgiliyken bile yolda beride denk geldiğimizde bi an hatırlayamadığım zamanlarım oldu.
"Beni unut" dedi. Zaten istemesem de unutacaktım. B12 eksikliği vardı bende. Sevgiliyken bile yolda beride denk geldiğimizde bi an hatırlayamadığım zamanlarım oldu.
– Sana çok önemli bişey soriyim mi moruk?– Sor.– Sana da bazen gerçekten boş işlerle uğraşıyomuşuz gibi geliyor mu?– Hayır abi gelmiyor?– Nasıl gelmiyo?– Boş...
2002 senesi olabilir. Tam hatırlamıyorum. Kelime oyunlarıyla yeni yeni tanışıyoruz. O haftaki karikatür köşemizin kafa karikatürüydü bu. Tabii ki espriyi bulup al hemen çiz diyemiyosun...
(2002-2004 yılları arasında Bay Gültekin Şavklıyıldız ile birlikte KAKTÜS isimli bir dergi için hazırladığımız KAFATASI köşesinin hazırlık aşamasında ne gibi zorluklara katlandığımızın bir belgesidir KAFATASI...
Ait olamama hissi enteresan bir histir. Aklınızı ve bünyenizi daima dinç tutar. Devamlı “mutlaka daha iyisi de vardır” duygusuyla yaşarsınız.
"Belki bundan bir elli yıl sonra çocuklarımızın ve torunlarımızın dertlerini anlatmaları için kelimelere ihtiyacı kalmayabilir. Bu tamamen onların sorunu."
İçi sıkıldı iyice. “Tatlı kaşığı nedir ki!” dedi içinden. Dünyanın en gereksiz şeyi olduğunu düşündü. Yarım kalmışlık… Buydu tam olarak hissettiği...