Törensiz Nikah
Fırında pişirilerek sertleştirilebilen özel bir oyun hamurundan, günlerce uğraşarak, çok hoş bir hediye bile hazırlamıştı! Evlilik gecesi bunu karısına verecekti.
Fırında pişirilerek sertleştirilebilen özel bir oyun hamurundan, günlerce uğraşarak, çok hoş bir hediye bile hazırlamıştı! Evlilik gecesi bunu karısına verecekti.
Sevgili okurlar, sizlere, CD lazım mı günlerimizden, hiç unutamadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Olay, yarı gerçek, yarı kurgudur.
Asıl olaya geçmeden önce şunu da söyleyeyim, özellikle bir işte çalışmayan genç okurlara: Eskiden "avans" diye birşey vardı işyerlerinde.
Metin bey olmaktan yorulmuş, sıkılmıştım galiba. Murat bey kimliğimle, çok daha esrarengiz ve mutlu bir yaşama sahip olabileceğim geçti aklımdan!
Evde, oyuncağın parçalarını bir masanın üzerine boşaltıp, yarış arabasını müthiş bir heyecanla, neredeyse mutluluktan ağlayarak monte etti.
İnançlar üzerine yapılan bu tür sohbetlere bizim kültürümüzde elbette sıkça rastlanır. Günlük hayatta, sokakta böyle heyecanlı konuşmalara kulak misafiri oluruz.
Madem ki taşınan ve bu hizmetin parasını ödeyen bendim, talimatları ve gerekirse emirleri veren de ben olmalıydım.
Önce şunu söyleyeyim de hemen, mutlu son arayanlar boşuna heveslenmesin: İki kız kardeş, ömürleri boyu birbirlerine küskün kalmışlar. Hiç barışmamışlar!
Metroda beşinci günümü de ayakta geçirince, bu karara ulaşmak çok kolay oldu: Bir sandalye almaya karar verdim ben!
Aklım da bir karış havadaydı. Yaptığım şey bir macera gibi geliyordu. İnsan sormaz mı, niye yemek gönderiyorsun adama? Hangi Erkan bu tam olarak? Sormamıştım...