Düğüm

Aslında her birimiz bir düğüm gibi birbirimize dolanmışız, tıpkı dünyanın da düğümün de yuvarlak olması gibi veya boğazında oluşan o düğüm gibi… Boğazını temizleyemedikçe, dünyanın da boğazlarını temizleyemeden her yerin atıklarla dolması gibi…

Yeterince mikro veya yeterince makro düzlemde bakarsan göreceksin, senin asıl da ben olduğunu, benin nasıl da dünya olduğunu…

Bir şeyi söylemekten çekindikten sonra ve sırf tadın kaçmasın diye sustuktan sonra nasıl da boğazın düğümlendi, bir ağrı oluştu değil mi? Peki ondan sonra yaktığın sigaranın izmaritini içip de yere fırlattığın o an, belki acından belki de küçük olduğu için görmezden geldiğin o çöpten bir orman yanabilir, bir boğaza rüzgar ile uçabilir ve kirletebilir veya toprağın verimliliğini azaltabilir. Tek bir izmaritten mi olur deme, çünkü her farkındalıksız içtiğin sigara ardına yere savurduğun izmarit sadece sana ait değil. Üstelik bir düğüm daha oluştu değil mi boğazında?

Kendini, çocuğunu, partnerini, arkadaşını ödüllendirmek, özür dilemek, hediye etmek için aldığın ve içeriğine hiç dikkat etmediğin o çikolata peki? Dışındaki plastiğin üretiminden tüketimine nelere sebep olduğunu artık biliyorsun; çöpünü savurursan da izmarit örneğinden bir farkı olmaz onu da biliyorsun… Peki o çok sevdiğin ancak üç dakika zevk için yediğin ve içinde palm ve pek çok farklı ağacın yok olmasına sebep olan ve pek çok farklı türü evsiz bırakan o çikolata? Değer mi? "Ne yani bir kere geliyorum; keyfimden ödün mü vereyim, yapmasalardı" dediğini duyar gibiyim. Sen o yediğin şeyi aynısını daha minimal düzeyde zarar vererek de üretebilişin emin ol, insan aklını yadsıma kolaya kaçarak. Çok şeker yiyen çocukların boğazı ağrır, dişi çürür; yine geldik mi boğazlardaki bir düğüme daha…

Peki yolda şiddete maruz kalan bir çocuk, kadın, adam, hayvan kısacası birey gördüğünde sırf başın ağrımasın diye sessiz kaldığın ve o şiddet mağdurunun başka bir şeyin mümkün olduğunu, isterse insanlar birbirine destek de verebilir umudunu yitirdiğin o anı, o anda da bir düğüm daha belirginleşti değil mi boğazında?

İşte bu kadar biriken boğaz sadece senin boğazın değildi. Seninle birlikte İstanbul Boğazı başta olmak üzere her bir boğazda biriken müsilaj, atık, petrol, plastik düğümüydü.

Bu hale getiren her birimizin ilmik ilmik emeği ve yine çıkarabilecek ola her birimizin ufacık yerden aldığı ve bir daha atmadığı çöpü, tuttuğu ve desteklediği bir şiddet mağduru. Ufak bir olasılık değişimi her şeyi daha yaşanabilir hale getirebilir.

Peki artık var mısın boğazındaki düğümleri temizlemeye?