- Kemal Sunal filmleri çocukluğumuzun geçtiği sobalı evlerdeki huzurumuzdur. Bu filmlerdeki Şener Şen ise o sobanın üzerinde pişen kestanenin verdiği lezzettir. Yaşasın Tosun Paşa!
- Bu sıralar kadınlarda bi “doğal kırbaş” modası başladı. Bi çoğuna da çok yakışıyo. Yakışmayanlar çoğalıncaya kadar devam edin bence.
- Aşçılık bu kadar gözde olmak için niye bu kadar geç kaldı hiç anlamıyorum.
- Tüm kanallar aynı anda aynı reklamı veriyolar ya bazen. Reklamı veren firma nasıl bi para ödediyse artık. Hah! İşte onlara uymayıp normal yayınına devam eden kanalları takdir etmemek mümkün değil. Mecbur muyum olum ben sizin bağırtılı reklamınızı izlemeye!
- Hurç ne acaba lan! Ev taşırken yükün altında zorlanan bi işçinin çıkardığı sesi referans alıp bi isim vermişler gibi sanki? Yoksa kimse durduk yere herhangi bir nesneye ünlemli bi isim koymaz gibime geliyo.
- Ne Antep fıstığı, ne fındık, ne de kaju, badem seviyorum olum ben hem de çiğ badem! Soran olursa söylersiniz.
- “Aşk diye bi şey yok” dedi. “Var” dedim. “ İşte bazen heyecanlanıyosun, onu düşünüyosun” dedi. “Evet” dedim. “Aşk mı bu?” dedi. “ Daha ne olsun” dedim. “ Hep olsun” dedi.
- “Allah kuru iftiradan korusun” diye bi laf var. Evet korusun da iftiranın yaşı da mı var ki illaki kuru iftiradan korusun? Hepsinden korusun, hafif nemlisinden bile…
- Havuç yerken, burnumdan nefes verince genzimde çiğ kestane tadı hissediyorum. Gurme mi oluyorum ya Rabbim!
- Bundan sonraki çocuk erkek olsun diye “Döne” ismini koyarlarmış kız çocuklarına eskiler. Sonraki çocuk için son çocuğun istikbalini yakmak nedir? Peki ya tam dönemezse o zaman n’apcan a şapşik!
- Bugün paso “tembel hayvan” belgeseli izledim. Hayattan bezdim amk! İzlerken yoruldum. “Ağacın dibine ulaştığında onu hayatının en karmaşık manevrası bekliyor; diğer ağaca geçmek” dedi anlatıcı. Diğer ağaç dediği de bir kol mesafesi.
- Yav bu gözlüğü kafasına takanları hiç anlamıyorum valla. Güneş gözlüğü neyse de normal gözlüğü kafaya takma ski nedir? O saçın, başın yağı bulaşmıyo mu o camlara? Nasıl görüyosunuz dünyayı yağlı yağlı lan!
- Ulan “sivri” ! Isırdın, emdin bi de mikrop bırakıp, şişirip, kaşındırmak ne olum! Seni bi görürsem var ya vurarak öldürmücem emin ol! Canlı yakalayıp, ısırarak öldürcem! Görürsün sen. Sezonun son sinsi vampiri.
- Bu yazıyı çaya bisküvi banıp yerken, bisküviyi tam ağzına götüreceği sırada bardağa düşürüp, düşen parçaları çay kaşığıyla yakalamaya çalışırken iyice sıvayan müşkülpesentlere armağan ediyorum.
- Haydin kankiloplar, iyi bakın kendinize, üstünüzü, başınızı yırtmayın. ÖPERLER!
Bal porsuğu (tabiatın atarlı abisi)
0 Yorum