34,8814$% 0.04
36,8245€% 0.53
44,7295£% 0.5
3.046,93%0,05
2.719,42%0,10
10.118,49%0,60
Zapatalar’la Çeksomatalar, Yukarısokarca’nın iki eski ve köklü ailesiydi. Aralarında maziye dayanan bi husumet vardı yedi göbek öncesine varan: Kurbanda ortak danaya girme mevzusu. Çeksomataların büyük büyük dedeleri Sekizinci Deli Kadir tutturuyo “ille de hayvanın sırtı benim olacak” diye. Bunun üzerine Zapataların o kadar da büyük olmayan ve herhangi bi sıralamada yer almayan dedeleri Ofansif Yusuf “o zaman” diyo, “paça, gerdan ve af edersin billurlar benim olacak komple”. Al kelle ver billur derken bi arbede, bi sürünceme, bi ikircik…
İki kadim ailenin bu çekişmesi, ilk başlarda köylünün yegane eğlencesi haline geliyo. Köy meydanındaki caminin duvar dibinde çömelip çekirdek çitlemekten başka eğlencesi olmayan köy halkı, mal bulmuş mağribi gibi atlıyo olayın üstüne. Çeksomataları görünce birbirlerinin sırtını kaşımaktan tutun da Zapataların alnına vurup billur üfletmeye kadar türlü çeşit şaka yapıyolar her gördükleri yerde. Ve fakat gel zaman git zaman köylü de sıkılıyo bu durumdan. Yukarısokarca’da zamanla unutulan bu çekişme, iki aile arasında kuşaklar boyu devam ediyo…
Büyüklerinin anlattıkları bu hikayeyle büyüyen ve kaderin bi cilvesi olarak yıllar sonra aynı fabrikada çalışmaya başlayan Zapataların en küçük torunu Yusuf’la, Çeksomataların ortanca torunu Kadir, kuşaklar boyunca süren husumeti devam ettiriyolar akıllarınca. Üstlerinden atamadıkları köylü kurnazlığıyla, alttan alta birbirlerinin kuyusunu kazmaya uğraşıyolar. Farklı birimlerde çalışsalar da gizliden gizliye birbirlerini takip ediyolar ve bir açıklarını yakaladıklarında şikayet ediyolar.
Zapataların Yusuf, arkadaşlarının öğle arasında oynadıkları langırt maçlarını yancı olarak tribünlerde izlemekle başlayan sosyalleşme çabasını bi süre sonra ete kemiğe büründürüp langırtın kollarından tutmaya ve oynamaya başlıyo. Bunu gören Çeksomataların Kadir, durumu Zapataların Yusuf’un şefine ispiyonluyo hemen. Fakat şefin, langırt oynamanın yasal olduğunu ve hatta langırt masasını bizzat kendisinin aldığını söylemesi Kadir’in çabasını boşa çıkarıyo. Sonrasında “o oynuyosa ben de oynarım” diyen Kadir de dolanmaya başlıyo langırt masasının oralarda. Yusuf kime karşı oynuyosa onu destekliyo Kadir. Hatta boş durmayıp tezahürat da yapıyo “vur ha vur” diyo, “tokmak içinde bırakın şu Yusuf’u” diyo bağıra bağıra. Zapataların Yusuf, her geçen gün tekniğini geliştirip galibiyet almaya başlayınca Çeksomataların Kadir’in içindeki hırs büyüyo. Yusuf’a çaktırmadan o da başlıyo langırt oynamaya.
Kadir, hazır olduğunu düşündüğü anda hemen Yusuf’a meydan okuyo “gel lan” diyo “yiyosa en iyi ortağını al, kapışalım”. Kadir’in bu restine restle karşılık veren Yusuf “tamam lan ben Murat Usta’yı alıyorum, sen de al kimi istiyosan” diyo. Etrafına alıcı gözle bakan Kadir, daha önceden oyununu izlediği ve güçlü olduğunu düşündüğü Cefcef’e (Cafer) sesleniyo “gel Cafer’im şu sığırcıkları bi küsküleyelim” diyo ve başlıyolar oyuna.
Zapataların Yusuf, genlerine dayanan ofansifliğin etkisiyle forvete geçiyo, defansı Murat Usta’ya emanet ederek. Yusuf forvette olduğu için, Kadir hemen defansa geçiyo. Bu arada ortakları Cefcef ve Murat Usta, iki denyonun arasındaki çekişmeyi bildikleri için, veriyolar gazı elemanlara. Murat Usta Yusuf’a “hadi ortaaam yeneriz biz bunları, yapıştır” derken, Cefcef Kadir’e “hey yavrum hey! Kimin ortağı be! Efsanesin Kadir’im!” diyerek veriyo dumanı. Yusuf, topu sahaya atar atmaz, daha karşı kenara değmeden vuruyo topa orta sahadan. Vurmasıyla Kadir’in kalesine giren top, yarı dijital langırt masasından ve seyircilerden gelen “gooooool!!” sesini yükseltiyo engin semaya.
İlk golün şokunu atlatan Kadir, “olum düzgün atsana lan topu” diyerek serzeniyo Yusuf’a. Yusuf “ağzını açma, gözünü aç topraaam” diye cevap veriyo gevşek gevşek sırıtarak. İkinci topun sahaya düşmesini fırsat bilen Cefcef, orta sahadan öndeki oyuncuların koşu yoluna uzattığı topu klas bi bilek hareketiyle Murat Usta’nın savunduğu kaleye gönderiyo ve maça denge getiriyo. Ardısıra atılan üç top daha Murat Usta’nın kalesine girince Murat Usta sinirlenip Yusuf’a, “Lan olum hadi! Oynasana, herifler boyuna dolduruyolar burayı” diyo. Skor 4-1 iken Cefcef bi gol daha atınca Murat Usta Yusuf’a insan içinde olduğuna aldırmadan “senin kadar sikko bi adam görmedim lan ben, bak bi gol daha yersek seni cezalandırmak zorunda kalıcam, üstüne mum eritip damlatıcam, ağız topu bağlıcam sana ona göre!” diyo. Murat Usta’nın cinsel içerikli sado-mazo tehditleri Zapataların Yusuf’un aklını başına getiriyo ve pür dikkat sarılıyo forvetteki kollara. 4-2,4-3 derken 4-4‘e getiriyolar skoru. İki denyonun çekişmesi ortaklarına da sirayet ediyo ve Cefcef’le Murat Usta birbirlerine giriyolar maç esnasında. Langırt masasından yükselen bağırtılar etraftaki kadın işçilerin huzurunu kaçırıyo ve “cıkcık cıkcık” çekerek uzaklaşıyolar ordan.
Toplam 11 top bulunan maçın 8 topunu eşit olarak bölüşen tarafların heyecanı giderek artıyo. Yusuf’un alnından damlayan terler gözlüğünden süzülüp langırt masasına damlarken, Kadir’in ardında terden bi şerit oluşuyo yarığın istikametinde. 9. topu sahaya atan Yusuf, ayağındaki topu kaçırınca, Cefcef’le Murat Usta kale önünde karşı karşıya kalıyolar aniden. Cefcef mutlak gol pozisyonundan yararlanamayıp artarda vurduğu iki şutla duvarları dövünce, Murat Usta unvanına yakışır bi ustalıkla kalecisiyle topa vurup Kadir’in kalesine gönderiyo topu. Ve goooool!!! 5-4 öne geçmenin verdiği fütursuzlukla şımaran Zapataların Yusuf, kendine hakim olamayıp, Murat Usta’nın ellerine saldırıyo “ver o mübarek ellerini öpücem!” diyerek. Murat Usta, yılların tecrübesiyle ellerine sünen Yusuf’un ağzına ağzına vurarak uzaklaştırırken Tokat’a vali olacak derecede tokata doyuruyo Yusuf’u.
5. Golü yiyen Kadir’i kenara çeken Cefcef, “bak yavrum, bu maçı buradan verirsek çok üzülürüm ben” diyo, “bak, sana yapıcı davranıyorum, yapabiliriz, bu maçı kazanabiliriz, büz ulan büz iyice! Bi gol daha yersen kemerle döverim seni” diyo (aha! Yine sado-mazo eğilim). 10. topun Kadir’in pırpır vuruşuyla Murat Usta’nın kalesine gol olarak kaydedilmesi sonucu maçın başından beri süren gerilim doruğa ulaşıyo. 5-5, son top!
“Son top, atan galip! Şunu bi sığdırayım da sana, hadddini bil” diyerek topu sahaya salıyo Zapatalar’ın Yusuf. “Yavaş sığdır, ağıla davar mı sığdırıyon topraaam” diye karşılık veren Çeksomataların Kadir, pür dikkat eğiliyo masaya. Heyecandan elleri titreyen taraflar, fırsatları gole çeviremiyolar bi türlü. Yusuf’un vurduğu bütün şutları kurtaran Kadir, bi yandan da toptan kurtulup karşı tarafa göndermeye çalışıyo ama beceremiyo bi türlü. Maç tek yarı sahada oynanıyo artık.
Gerilimin artması sonucu iyice raydan çıkan müptezeller, birbirlerine küfür etmeye başlıyolar. Zapataların Yusuf’un, Çeksomataların büyük büyük dedesine sövmesi üzerine, Çeksomataların Kadir’in, Zapataları “billur düşkünlüğüyle” itham etmesi (bak kafa nerde hala) bardağı taşıran son damla oluyo. Oyunu bırakıp giriyolar birbirlerine tekme-tokat, bağırış-çığırış. Murat Usta ve Cefcef’in araya girme çabaları sonuçsuz kalınca olay patronun kulağına gidiyo ve ertesi gün langırt masası kaldırılıyo, ikisinin de yıllık izinleri iptal ediliyo. Arkadaşları dışlıyo bunları haklı olarak. İşçilerin ilgisi, daha önceden alınmış olan masa tenisi masasına yöneliyo sonrasında ve bizim iki müptezeli asla yaklaştırmıyolar masaya…
ikibinionyedigeçendetemmuzunbeşindeolanda
https://www.instagram.com/fatihgoksu9/
Mizah dergilerinde bu hafta neler var?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.