DOLAR

33,9994$% -0.19

EURO

38,0675% 0.4

STERLİN

45,3070£% 0.59

GRAM ALTIN

2.830,01%0,98

ONS

2.588,43%1,16

BİST100

9.975,61%2,06

İmsak Vakti a 05:14
İstanbul AZ BULUTLU 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Yedikleriniz davranışlarınız olur (Kimyasal açıdan)

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Yediklerimizin fiziksel etkilerinin yanında, bir de kimyasal etkileri vardır. Bunları, uzun süreli ve kısa süreli kimyasal etkiler olarak sınıflandırabiliriz. Kısa süreli kimyasal etkiler, hemen ortaya çıkan ve maddenin alımının durması ile sebep olduğu tepkimelerin hafiflemeye başladığı etkilerdir. Uzun süreli etkilerde ise bir maddenin alımı ile yıllar sonra sonucu ortaya çıkacak bir tetiklenme de başlayabilir, yavaş yavaş gerçekleşen birikim, kritik noktayı aşınca, bir şeyleri de tetikleyebilir. 

ad826x90

Sonuçta, insan vücudu bir kimya fabrikasıdır. Genelde, giren her madde, bir reaksiyona sebep olur. Örneğin stres durumunda su içmenin stresi düşürdüğünü “Yedikleriniz Davranışlarınız Olur” kitabını birlikte yazdığımız Deniz Orhun’dan öğrendim. “Üstüne bir bardak soğuk su içmek” deyimi boşuna değilmiş. İnsanın, yıllarca kullandığı bir deyimin anlamındaki derinliği, 50’sini geçtikten sonra fark etmesi ilginç oluyor tabi.

Türkler, önce şamanik daha sonra da “humoral pataloji” ya da bir başka deyimle “Hıltlar teorisi” yöntemleriyle otlardan ve yiyeceklerden faydalanmışlar. Hastalanmamak için önleyici tıp yöntemlerini kullanmışlar, eğer bu olmazsa, bozulan hıltları düzeltmek için önce sadece yiyeceklerle, eğer iyileşilmezse, yiyecek ve otlarda bulunan maddelerin birleşimiyle yapılan ilaçlarla iyileştirilmeye çalışılmış. (Evet, Hıltlar Teorisini de açıklamak şart oldu)

Modern tıbbın ilerlemesiyle bu metotlardan vazgeçilmiş çünkü hıltlar teorisi ve şifalı bitkiler uygulamalarının da bir çok sakıncaları var. Bunun yanında modern tıbbın ciddi adımlarına yardımcı olan bir şey kocakarı ilaçları. Mesele dozaj ve saklama tekniklerini ayarlamakta.

ad826x90

Örneğin şu anda hemen herkesçe ya da bu konularla biraz olsun ilgilenenlerce bilinen gerçeklerden biri de, baklanın kabuğundaki bir maddenin Parkinson hastalığına iyi geldiği. Sakınca şu ki, ilaç içerken bakla da yediğinizde, aşırı doz alabiliyorsunuz. Tamam, kabuğun Parkinson'unuza iyi geldiğini biliyorsunuz da, mevsimi geçtiğinde taze baklayı nerede bulacaksınız? İşte bu dozaj ve zaman ayarını bulan ve kullanan ilaç şirketleri, derdimize deva oluyor. Tabi bu şirketlerin güvenilmez olduğu, kâr amacına odaklandıkları, hiçbir zaman iyileşmeyi yaratacak dozu vermedikleri gibi gerçekliği tartışmaya açık konular var. 

ad826x90

Deniz Orhun’un araştırmaları sırasında bulduğu ilginç bir örnek yemeklerin kısa süreli insan davranışları üzerindeki etkisi konusunda güzel bir örnek oluşturuyor. Yapılan bir bilimsel araştırmada, denek grubu olarak, maçta taraf olan iki insan grubu alınmış. Kazanan ve kaybeden tarafların maç sonundaki beslenme şekilleri ve trafikteki davranışları incelenmiş. Kaybeden kesim daha çok yağlı ve tuzlu besinleri tercih ederken, kazanan kesimin daha sağlıklı beslendiği ve trafikte, kaybedenlere göre daha toleranslı davrandıkları gözlenmiş. 

Yiyeceklerle birlikte size hayat tarzı da sunulur. Fast food ve yağlı yiyeceklerle beslenenlerin dengeli beslenenlere göre daha heyecanlı davrandıkları, daha acele karar verdikleri de gözlenenler arasında. Bu ne demek? Reklamlardan daha kolay etkilenme, kredi kartına daha fazla yüklenme.  

Kimya fabrikasına girenler tavır değişmesine de sebep oluyor ama davranışlardaki farklılaşma kimyasal maddelerin etkisiyle. Yani psikolojiyi değiştirmesine rağmen yediklerimizin davranışlarımızı değiştirmesindeki psikolojik etken olarak bundan bahsetmiyoruz. 

Yiyeceklerin uzun süreli kimyasal etkilerine bir çok örnek verebiliriz. Örneğin midye ile beslenmeyi sevenlerin vücudunda bir süre sonra ağır metal birikimi sonucu oluşan arazlar, çizik teflonun sebep olduğu kanser ya da özellikle alüminyum folyo sayesinde vücuda giren alüminyumun sebep olduğu rahatsızlıklar gibi. Tabi burada margarinle beslenmenin neden olduğu kalp ve damar rahatsızlıklarını, koruyucu maddelerin vücudumuzdaki birikimin yarattığı sorunları da anmadan geçmeyelim. 

ad826x90

Kısaca yiyeceklerin vücudumuzdaki kimyasal etkilerine de değindik. Gelecek sefer yiyeceklerin psikolojimizle ve sosyalleşme davranışlarımızla ilişkisinde buluşmak üzere…

Comments

comments

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Zengin & Yoksul: Biri yer, biri bakar!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Araç çubuğuna atla