34,3620$% -0.05
36,5277€% -0.04
43,8716£% -0.02
2.880,18%0,28
2.610,89%0,45
9.226,86%-0,54
“Bir saat yazı mı okuyacağız yahu şunun cevabını bir an önce versen” diyenler için söyleyeyim; Aslında hem tazeden hem kurudan yapılana hoşaf denir.
Hoşaf, Farsça kökenli bir kelimedir. “Ab” su demektir, “hoş” ise hâlâ kullandığımız anlamda; yani güzel, beğenilen, tatlı. Kompostota gelince, komposto İtalyanca bir kelime. Bileşim, karışım, meyve veya sebze karışımı, karışık reçel anlamlarını taşıyor
Artık fazlaca güvenmediğim bir kaynak olan TDK hoşafa “Bütün veya dilimler hâlindeki kuru meyvenin şekerli suyla kaynatılmasıyla yapılan bir tatlı türü”, kompostoya ise “Bütün veya dilimler hâlindeki yaş meyvenin şekerli suyla kaynatılmasıyla yapılan bir tatlı türü” diyor.
Peki “karışık hoşaf” diye de bir şey ver. İçinde ayvası, kayısısı, üzümü, eriği aklına ne gelirse yer alıyor, genelde Osmanlı yemeği yapan lokantalarda kırmızının sarının çeşitli tonlarına bürünmüş olarak, şeffaf kasede, beyaz tabak içinde masaya geliyor. Madem karışık hoşafın içinde yaş-kuru meyve karışık, ona neden hoşaf deniyor? Mesele de o zaten. Onun adı komposto olabilir. Yani karışım. Yani karışık hoşaf. Diğerinden çok daha fazla akla yakın. Hani derler ya; bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkartamamış. Deli inatçı olunca kırk bir akıllı ikide bir kuyudan taş çıkartmaktan bıkmış, kuyunun adı “taşlı kuyu” olmuş. Büyük ihtimal Tanzimat dönemindeki batı hayranlığıyla birlikte dile giren ve anlamı kayarak yerleşen bir kelime.
Zaten mantıken de oturmuyor. Avrupa şekerle haçlı seferleri sayesinde tanışıyor. Bu “din bahane, yağma şahane” seferleri sırasında şekeri alıp Avrupa’ya götürüyorlar ve bu madde ile yeni yiyecekler üretmeye başlıyorlar. Yani denildiği gibi yaş meyveden yapılanın adının komposto olması için kompostonun Haçlı seferlerinden sonra ortaya çıkmış olması gerekli. Elinde şeker olanlar, kuru meyveden yaptıkları halde, taze meyveden yapmak hiç akıllarına gelmemiş, şekeri sonradan gören Avrupalılar “Aaaa, kurudan yapılıyorsa tazeden de yapılır belki” deyip denemişler ve komposto ortaya çıkmış. Tam “kesin olmuştur böyle bir şey” tipinde.
Gerçi öyle örnekler var ki kuru meyvelerin bazılarını şekerlemeyi de Avrupalılar bulmuş. Hani o Bursa’nın ünlü kestane şekeri var ya; o mesela bahsedildiği gibi Bursa’ya ait falan değil. Adı Marron Glace. Kuzey İtalya ile Güney Fransa arasındaki bir bölgede 16. yüzyılda icat edilmiş. Yani elimizden geldiğince Sezar’ın hakkını Sezar’a veriyoruz, hoşafın hakkını da kompostoya yedirmeyiz, bu da böyle biline…
Twitter; @kuzubudu
“Bugün doğum günüm, kendi kendime kutlayacağım…”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Ahmet abinin son romanı en yakın zamanda yayımlanır umarım