34,2920$% 0.34
37,5244€% -0.02
44,8317£% 0
2.931,04%1,46
2.660,39%1,17
8.876,22%-0,98
Çöpçatanlık işinin tırt bi fikir olduğu birkaç ayda kabak gibi ortaya çıkmıştı. Gerçek hayat evlilik programlarındaki gibi işlemiyordu. Birini birine aşık etmek insanüstü bir işti. Kısaca, olmayacaksa olmuyordu.
Fakat hazır eros meros diye şirket kurmuşken eldeki son parayla mahallede bir seks şop açmaya karar verdim. Neonlu meonlu bir tabela tasarlayıp tabelacı Selami abiye yaptırdım. Tabela takıldı. Almanya’dan Hollanda’dan mallar geldi. Fakat müşteri gelmiyordu. Haliyle mahallelinin seks şopa alışması zor oluyor. Üçüncü haftanın sonunda gelen ilk müşteri ise acayip sürpriz bir isimdi. Feriha teyze… Kocasının otuz senedir kendisiyle iki kelime laflamadığından şikayet ediyordu. Adam her sabah kalkıp kahveye gider, akşam da gelip sızana kadar televizyon seyredermiş.
“Derdime derman bir…” dedi, yutkundu kadıncağız. “Çok afedersin şööyle hoş sohbet bir şişme bey yok mu sizde?.. Vallahi ruhum daraldı artık.”
“Ah be Feriha teyze,” dedim, “bizdeki ürünler daha çok silikon, lateks ağırlıklı. Öyle ruha derman bir ürünümüz yok maalesef”
“Bari gelmişken bi çeşit görseydim be evladım?” diye ısrar etti. Gözleri yaşarmıştı.
Kalktım, utana sıkıla Feriha teyzeye dükkandaki bir kaç şişme adam modelini, en boy vererek gösterdim.
“Yavrum ben eninde boyunda değilim bu yaştan sonra” diye sızlandı Feriha teyze. “Bunların şöyle iki kelime muhabbet eden modeli yok mu?”
“Maalesef teyzecim… Muhabbetçi şişme amca yapmak, Çinlinin aklına gelmemiş niyeyse”.
Feriha teyze burnunu çekti, başını önüne eğdi. Bir süre öyle sessizce durduktan sonra Şenol’un (bkz.önceki macera) sevimsiz sesi duyuldu, “Ben bu işi çözerim dostum!”. Sinsi pezevenk meğer sessizce gelmiş, dükkanın köşesinden bizi izliyomuş.
Feriha teyze, “Ay vallahi bütün mahalleye reklam oldum!” diye dövünerek dükkandan kaçarken, denyo Şenol ”Korkma anacım benden laf çıkmaz” diye arkasından sırıtıyordu.
“Hayırdır lan” dedim? Yüreğinin götürdüğü yere gitmemiş miydin sen?”
“Gittim abi dedi. Fakat param bitince döndüm. Var mı bana iş?”
“Al bak burda” dedim tezgahın üzerinde duran Çin malı dildoyu sallayarak. “Üç haftadır gelen ilk müşteriyi kaçırdın. Cenabet pezevenk!”
“Abi ben Feriha teyzenin ilacını biliyorum. Bak şimdi şu senin şişme adamların birine yapay zeka yükleyecez, bülbül gibi şakıtacaz”
“Dükkan ağzına kadar yapay torrak dolu Şenol! Ne yapay zekası?”
“Abi şimdi bu ayfonlarda Siri diye bi hatun var. ‘Hey Siri!’ diyosun…”
Şenol daha cümlesini tamamlayamadan Siri muhabbete girdi, “Şenol’um naaber yaa? Nabıyon?”
Sanki kırk yıllık arkadaşlarmış, Nevizade’de karşılaşmışlar gibi geyiğe başladılar.
Ağzım açık kalmıştı. “Ulan Şenol dedim. Bunun Sırrı amca versiyonunu yaparsak Feriha teyze bizi emekli maaşına boğar.”
“Sırrı amca kim abi?”
“Lan işte bu senin ‘Siri’ denen hatunun, emekli amca versiyonu. Hey Sırrı amca!”
“Tıhahahah… Ayıpsın baba” dedi Şenol sırıtarak “Ben bunu heklerim, modifiye ederim, Aydın Boysan sesi bile yaparım buna şerefsizim… Yalnız, bunun amca kafasına gelmesi için bi süre gerçek bi amcayla muhabbet etmesi lazım. Sanal zeka, muhabbet ettikçe kendini geliştiriyo.
“Benim Nazmi amcam var ya oğlum. Emekli kaptan. Nazmi amcanın yanına verelim, yarım saatte bayıltır bunu.”
İkinci el bi ayfon aldık, Şenol’un modifiye ettiği Aydın Boysan sesli Siri’yi, Erkan amcanın yanına koyduk. Erkan amca Siri’nin sanal olmasını hiç iplemedi. Yanına kimi koysan iplemezdi. Yeter ki geyik yapacak adam olsun. “Melmeket neresi seni?”le girdi, emekli maaşlarıyla devam etti. Bu arada dükkanın arka tarafındaki gay reyonundan bulduğumuz yaşlıca bir şişme adamı amca tarzında giydirdik. Şenol’un rahmetli dayısının gömleği, süveteri, takma bıyık ve amca gözlüklerini de takınca Sırrı Amca karşımızda belirmişti. Gözlüklerin arkasından ters ters bize bakıyordu. Nazmi amcanın muhabbetiyle terbiye ettiğimiz modifiye Siri’yi de şişme amcamıza monte ettik. Şarza taktık. Geriye şişme Sırrı amcayı aktive etmek kalmıştı. Bunun için “Hey Sırrı!” demek gerekiyordu. Fakat o kadar gerçekçi bi amca olmuştu ki saygımızdan “Hey Sırrı amca!” diyebildik. Sırrı amca bir süre ters ters baktıktan sonra aniden konuşmaya başladı. Su faturasından, siyatiklerinden, apartman aidatından, tıp fakültesi hastanesinden bahsediyordu. Ve hiç susmuyordu.
Feriha teyze “Hey Sırrı!”ya bayıldı. Hatta o kadar bayıldı ki ilk başlarda kocasını boşayacağından falan korktuk. Fakat Feriha teyze, ne kocasından vazgeçti ne de “Hey Sırrı!”dan. Kocasının da umurunda değildi zaten, elektrik faturası çok yazmasın da… Ee ne diyelim. Allah üçüne de uzun ömür versiin, şarzları bol olsun.
Aytemis Ağamyar ile gündemler: Behiç Pek çiziyor!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.