DOLAR

34,9509$% 0.16

EURO

36,7208% 0.25

STERLİN

44,1961£% -0.14

GRAM ALTIN

2.988,36%-0,58

ONS

2.658,16%-0,79

BİST100

10.125,46%0,66

Yatsı Vakti a 19:10
İstanbul PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

HAPŞUU!

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Kötü başladın Aralık. Kötü başlayıp kötü devam ediyorsun, iki binin yirmisi ve bitmek de bilmiyorsun. Tüm kötülüklerinle ıhtın üstümüze deve gibi. Virüsünü, felaketlerini ve bütün pisliklerini de al ve git artık! Mart’ını da Mayıs’ını da Ekim’ini ve Aralık’ını da al, git…

ad826x90

Her sabah olduğu gibi bu sabah da otobüs durağında biriken soğuğu yedikten sonra ilk otobüse binip aktarma yapacağım Odunpazarı durağına ulaşmıştım. Odunpazarı’ndaki durakta payıma düşen sabah ayazını da maskemin üstünden ciğerlerime çekip, görmemi engellemesi pahasına geri üflerken, buğulanan gözlüğümün üstünden bakarak gördüm beni işe götürecek otobüsün geldiğini.

Otobüse bindiğimde iyice buğulanan gözlük camlarının altından, üstünden görebildiğim kadarıyla boş koltuklar olmasına rağmen sosyal mesafe anlayışıyla ayakta durmayı tercih ettim. Ortadaki boşlukta dikilirken sırtımı camın önündeki kenar demirine yaslamış sarsıla sarsıla yolculuk ederken tek elimle peçeteye sardığım tutamağa asılmıştım dengemi sağlamak için. Uyanamamış gözlerim ve diğer elimle telefonu kurcalarken duyduğum tek ses otobüsün ahenkli vörültüsüydü. Yolcuların çoğu yarım kalan uykularını tamamlayabilmek için uyukluyorlardı. Kimi başını camın nemli yüzeyine yaslamış, kimi ise tavuğun yem yiyişi gibi belli aralıklarla önlerine düşen kafalarını ani bir irkilişle kaldırırken gözlerini kısa bir an açıp, henüz inecekleri yere gelmemiş olduklarını anlayınca tavşan uykularına geri dönüyorlardı. Otobüs güzergahında kararlı bir şekilde ilerlerken bazı duraklarda hafifliyor, bazılarındaysa kusacak kadar dolduruyordu karnını.

Hangi durakta kim indi, kim bindi dikkat etmemiştim hiç. Ve fakat yüzümdeki maskenin içinin artan ve daha da bunaltan nemi burnumu gıdıklamaya başlamıştı. Zaten türlü çeşit alerjiyle boğuşan bedenim ve onu taşıyan ruhum daha fazla dayanamadı. Hapşırdım!

ad826x90

İlk hapşırığın arkasından gelen ve öncekini şiddetle destekleyen ikinci hapşırık biraz ötemde oturan kadının dikkatini çekti. Önce “cık cık”lamalarla başlayan tepkisi sonra homurdanmaya ve en sonunda da çemkirmeye vardı:

ad826x90

– Ne hapşırıp duruyon kardeşim, hastaysan binme otobüse!
– Hasta değilim yaa, maske yüzünden oluyo.
– Herkes maske takıyo!
– Ama herkeste aynı etkiyi yapmıyo.
– Böyle bi durumun varsa binmeseydin otobüse! Bi de cevap veriyo terbiyesiz!
– Nasıl bi durum yaa? Benim böyle bi durumum yok (duruma gel!)
– Niye hapşırıyon o zaman? Bu kadar insanın sağlığıyla oynamaya ne hakkın var! (Sokuşturmacı gazeteciliğin önderi Uğur Dündar’a bağladı amk!)

Kadın otobüstekileri de gaza getirip beni linç ettirmeye çalışıyordu. Diğer insanlar dönüp dönüp bize baktıkları için korktum beni atacaklar diye ne yalan söyleyeyim. Ama bana bakan başka bir kadının “sen uyma ona, boş ver” dercesine gözlerini anlayışlı, halden anlar bir şekilde yumup açması biraz da olsa rahatlattı beni. Lakin kadın devam ediyordu çemkirikli serzenişine;

– İn otobüsten! İn çabuk aşağı!
– Yaa hapşırmak kovit belirtisi değil ki, bıyıklı, sakallı bi insanım, ayrıca da alerjik bi bünyeye sahibim, artık sus lütfen, n’olur sus, nasıl yürüyeyim bu kadar yolu?

Derken sesim iyice içime kaçmış bir halde yalvardım adeta. “İn” dediği yer de çevre yolu. Bir an inmeyi düşünsem de işe zamanında yetişemeyeceğim ve de başka araç bulamayacağım için vazgeçtim inmekten.

ad826x90

Allah’ tan sonrasında hiç hapşırmadan ulaştım ineceğim yere kadar.

İşyerime doğru yürürken beni fırçalayan kadının da inmiş olduğunu, köşedeki simitçiden simit aldığını gördüm ve görmezden gelerekten devam ettim yürümeye.

Odama girip, masama oturduğumda yediğim fırçadan dolayı işe başlamadan yorulmuştum. Maskemi değiştirip bilgisayarı açarken, kapım tıklatılıp açıldı. Maskesinin altından eliyle dişlerindeki susamları temizleyerek içeri giren çemkirgen fırçacı beni görünce şaşırarak hafif bir duraksadı. Hoş geldin dememek olmazdı elbette. Gözlerinin içine bakarak hapşırdım: “ HAPŞUU! “

OLMASAYDI SONUMUZ BÖYLE!..

instagram.com/fatihgoksu9/ 

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Aytemis Yalanlar Diyarında (Yeni)

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.