35,5683$% 0.35
36,5828€% -0.13
43,3129£% -0.31
3.099,44%0,21
2.711,98%-0,13
9.977,94%1,13
Kapitalizim üretilen her şeyi değişume sokup mallaşturur, metalaşturur. Resim, edebiyat, muzik, güzelluk alinup satilan bir metadur. Bizzat insanlarun kendileri meta haline gelmiştur.
Bizum Kivirzivir Resul böyle deduğimi duymiş, hemen alelacele Tirabizon Sigorta Hastanesi’ne gidup bir film çekturmiş. Filmi gösterup, “Laz Marks Emice, hani meta haline gelmiştuk, hiçbir tarafumda meta filan çikmadi. Korkuttun beni.” diy. La kuyayim o kafiya bi odun. Gitmişken bir tane de beyin filmi çektursaydun bari.
Meta iki yönlidur. Kullanum değeri ve değişum değeri vardur. Baluk Pazari’nun oriya bizum uşaklari toplayup buni örneklerlan açuklamak istedum. Foter Osman’i koni mankeni yaptum.
– La Foter Osman, 20 kilo hamsin var tamam mi?
– Tamam Laz Marks Emice.
– Şimdi buni 20 metre kumaşla değişturmek istiysın.
Bu dingil tutturdi: “Ben değişturmem, hamsimi kimseye vermem.”
Eşşeğun önde gideni, haburiya size Laz Kapital’un can damari olan bir koniyi, değişum değerini açukliyacım, bu tutturmiş ‘değişturmem’ diye. Bizum örnek yatti tabi. Keşke hamsi örneği vermesaydım.
Pazar ekonomisinun kategorilerinun hepsi, sanki insan ilişkilerinun doğal temelleriymiş gibi sorgulanmaksızın kabul edilmiş görunurler. Meta, para, ucret, sermaye, kâr ve benzeri kavramlar, insanlarun anlamaduklari ve kontrollerinde olmiyan ekonomik bir surecin kafalardaki yarı mistik yansimalaridur. Bulari deşifre etmek içun mukemmel bir bilimsel analiz zorunlidır, diyup Laz Kapital’i yazdum. Fakat kullanduğum dil günlük dilden uzak ve ekonomik terimlerlan doli ağir bir dil oldi. Şimdi bizumkiler oğumi kesup, “Laz Marks Emice bir iki kere Laz Kapital’i okumağa kalktuk, beynumuz duman oldi. Habuyle tek satirluk cümlelerlan, bir sipor yazarinun sadeluğiylan anlatamaz misın?” diyler. La o daha zordur. Sinan Engin ve Ahmet Çakar gibi yazmaya kalkarsam benum beynum duman olur. En eyisi bilenler bilmeyenlere anlatsun. Darlamayın beni.
Bizumkilere sinirlenince metanun değişum ve kullanum değerini anlatamadum. Gene 20 kilo hamsiyi örnek verecım fakat bu sefer Foter Osman denen bilim düşma- ni ve hamsi manyaği yoktur örneğumuzde.
20 kilo hamsiyi oturup afiyetle yersanuz bu, metanun kullanum değeridur. Yok eğer, “Götumde donum yok, hamsi yemek benum neyıme?” diyıp, 20 kilo hamsiyi 20 metre kumaşlan değişturursanuz bu da metanun de- ğişum değerini oluşturur. Eğer 20 kilo balukla… özur dilerum hamsiyle, 20 metre kumaşi değişturebiliyisan bunun sebebi şudur; ‘meta’nun içinde donmiş emek vardur. İdris uşağum, derin donduriciya koymana gerek yok, kendi içinde vardur zaten. 20 kilo hamsi yakalamak içun ne kadar balukçi Cemal emeği (insan emeği) gerekiyisa, 20 metre kumaşun üretimi içun da ayni miktar emek gereklidur. Demek ki değerun özi insan evladinun emeğidur. Emeğun miktari değerun miktarini tayin eder. 12 saatluk bir işle üretilen değer, 6 saatte üretilen değerun iki mislidur.
Şimdi diyebilırsunuz ki, “Bulaşuk Ahmet’un eli ya- vaştur, ağir iş çikarur. Bu tembel tenekenun 12 saatiyle Netceğuk Hasan’un 12 saati ayni midur?” Değildur. Bizum ölçi alduğumuz Ahmet-Mehmet-Nobre gibi işini hile hurdayla yapanlar değildur. Ortalama bir iştur. Bu iş daima eşittur ve buna sosyal iş denur.
Tahmin edeceğunuz gibi, metayla metayi değişturmek içun 20 kilo hamsiyi sirtuna vurup, çarşu pazar gezinmek berbat bir iştur. Haydi 20 kilo hamsiyi taşidun, 20 tane beyuk kütuğun varsa. La kütuği nasil taşiyacasın? Kütuğun değişım değerini hayata geçurmek, Asteruks ve Hopdeduks dişindaki insan evladi içun imkânsuzdur. Uzatmiyayim, soninda bütün metalarun yerine geçecek ortak bir değişum değeri bulundi; para. Boylece o zamana kadar sirtinda 20 kilo hamsiylan, 40 kilo tuzlan gezinmekte olan insanluk beyuk bir zahmetten kurtulmiştur. Pagınız, bel ve sirt ağrilari, disk kaymasi paranun bulunmasindan sonra giderek azalmiştur. Ta ki hali saha denen lanet buluşa kadar.
Hali saha deyince burada bir paragraf açacım. Bu melun icat, kapitalizimın insan evladinun başina sarduği en beyuk belalardan biridur.
Geçen gün, gençluğumde epey bir top oynaduğumi (sol açuk) bilen bizum Sementa Recep, “Laz Marks Emice bu hafta 11-12 hali saha maçumuz var, sen da gelsana.” dedi. Etma uşağum, bu yaştan sonra ne hali sahasi, derken bir baktum sahadayim. Uşaklar genç ama benum da beynum genç. Fakat topa beynunlan vuramaysın tabi. Beynun saa roveşata yapmani emrediy fakat vücut, ‘hali sahanun kafeteryasinda oturup çay içmekten’ yana. Teori ve pratik arasinda bu kadar gidup gelince olan oldi. “Kitirt!” diye bir ses duydum. Belumun röntgenine bakan doktora, “roveşata yapmaya kalktum.” demedum tabi.
Doktor uşak da kitaplarumi okumiş, baa sevgi ve saygi duyan bir kardeşumuz.
– Çay toplarken oldi, dedum. Fakat betonun uzerine incecuk halifleksi atup “Sportmen Hali Saha Tesisleri” yazan zihniyetun peşini birakmiyacım. Laz Kapital’den sonraki en kapsamli eserum olacak olan Hali Saha 1, Hali Saha 2, Hali Saha 3 adli kitaplarumda bu aldatmacayi en ince ayrintisina kadar anlatup, kapitalist zihniyetun ipluğuni bir kez daha pazara çikaracım.
(Yılmaz Okumuş)
Oğuz Aral çok özel bir hocaydı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.