* Kitaplarum, onlari yazarken yeduğum hamsinun bile parasını karşılamadı.(Tirabizon Bordo Mavi Balukçisi’nda hesap gelduğinde / 2006)
* Cimri, aklini kaçurmiş bir kapitalisttur, kapitalist ise akli başında bir cimri.(İstanbul Finans Merkezi Bati Ataşehir’de kulelere bakarken / 1998)
* Daha iyi bi kapitalizim mumkun; tikayın pamuği götine gitsın. (Hopa İskelesi’nde devrimci gençlerlan sohbet sirasinda / 1995)
* Kapitalizimın makyajsuz hali yürek burkti. (Tirabizon Ganita’da, Hemdiye Nene’ylan pandemi üzerine laflarken / 2020)79
* Hirsuz, çalduğini satmadan once namusli muşteri ararmiş. (Ankara Tuzliçayir Merkez Kiraathanesi’nde, küçük esnafla çay eşluğinde sohbet sirasinda / 2013)
* Devamli Avrupa’ya laf sokayler ama hep Avrupai kalitede soyayler bizi.(İzmir Kemalpaşa, pide kuyruğinda tatilcilere hitaben / 2019)
* Saa şimdi bi hamsi metafori yapacım, parmaklarıni yiycesın. Tek tek çok zayifik, hamsi gibi kuçuk kaliyrık. Ama birleşırsak habu köpekbaluklarina kafa atabilırık.(Ofli Oktay’un daminda hamsi yerken / 2002)
* Bazi liberaller burjuva gübresi gibi.(Kadiköy Moda Ali Usta’dan bademli, böğurtlenli dondurma alduktan sora / 2002)
* Hayvan olmak istiysan olabilursun elbet eşşeğun onde gideni. Bunun içun insanluğun acilarina sirt çevirmen ve yalnuz kendi postuna ozen göstermen yeterlidur.(Adana Orhan Kemal Kitapçilar Çarşusi, sicaktan bayilmak uzereyken / 2007)
* Bütün baluklar hamsiden gelmiştır. (Çayeli Okyanus Balukçisi Mehmet Yazici’yla sohbet sirasinda / 2019)
* Benden önceki herkes, kapitalizimın sadece kuyruğuni, hortumuni, kulağini tarif etti. Ben, “La bu fildur! Koskoca fili görmiy misunuz?” dedum.(Almanya Aşaği Ren Bolgesi hayvanat bahçesinde Breitner’lan konişurken / 1985)
* Bu din bezirganlari sanat uretiminde hep geri kalmiştur. Birak Tarkovski’yi, Kurosawa’yi… içlerinden bir tane Macid Macidi çikaramazlar. (Sinemaci gençlerlan Taksim Gezi Parki’ndaki kiruk bir bankta otururken / 2017)
* Ozel okul sahibinun, sermayesini, sosis fabrikasi yerine oğretim fabrikasina yaturmiş olmasi hiçbir şeyi değişturmez. (Milli Eğitim Bakani Ziya Selçuk’un Maya Koleji’nun oğinden geçerken / 2008)
* “Ozel mulkiyeti nasi kalduracasınız?” diye sorayler. Once bir sari kart gösterecık (sosyalizim aşamasi), sora ikinci sari ve çift saridan (komünizim aşamasi) kirmizi kartla gidecek.(Minneapolis Black Lives Matter yürüyişi sirasinda / 2020)
* Yasa koyuci ne zaman burjuvaziylan işçiler arasindaki anlaşmazluklari halletmağa kalkişsa, daima burjuvaziye danişur. Maçı Ali Koç yoneturken, VAR’da Ali Sabanci’nun olmasi gibi bir şey.(Maç örneği vermezsam bir bok anlamiyan İdris kotorisine sinifsal çelişkiyi anlaturken / 2019)
Tarih boyinca sermaye güzellemesi yapan sermaye kutavlari, "Sermaye, kargaşadan, kavgadan kaçar ve urkek bir tabiata sahiptur.” diyup durdilar.
Gevezeluk baş yaray! Buna buzhane baluğuni bile inanduramazsunuz. T. J. Dunning’un deduği gibi, sermaye denen çakal, sadece kâr olmamasi halinde dehşete kapilur. Uygun bir kâr olsun, aslan kesilur. Yuzde 10'luk garanti bir kârla her işe girişur; yuzde 20 ilan canlanur; yüzde 50 kârla bubasini bile tanimaz; yüzde 100 ile bütun yasalari ayaklar altina alur; hele bi da yuzde 300 kâr kokusi alsun, işleyemiyeceği suç yoktur, asilmayi bile göze alur. Yani pembe götli liberallerun deduğinun aksine, sermaye eğer kargaşa ve kavganun kâr geturduğini anlasun, bunlarun ikisini da aninda teşvik eder.
Geçen sene İspanyol medyasinda yer alan bir haber varidi; bir kısmi general seviyesinde 70 emekli hava kuvvetleri subayinun, kurduklari WhatsApp grubinda, ulkenun birluğuni korumak içun solcilari nasil toplu olarak katledileceklerini tartiştuklarini yazaydı. Gurupta, bağimsuzluk yanlilarinun güçli olduğu özerk Katalonya parlamentosinun (ANC) havaya uçurulmasindan, 47 milyon nüfusli İspanya’da solci olduklarini varsayduklari, aileleriylan birlukte 26 milyon insani kurşuna dizme pilanlarina kadar benzeri konularun tartişulduği belirtiliy.
Sosyalist kaynaklardan bahsetmiyrum, Netfilix gibi kendisi da sermaye olan, sermaye yanlisi bir pilatformdaki iki belgeselden söz edecım; İki Katalonya ve Barça Rüyasi. İspanya'daki bütun ilerici hareketlerun çikiş merkezi hep Barcelona olmiştur. Cumhuriyetçileri katlederek el koyduğu İspanya'yi, 36 yıl boyinca faşizmlan yoneten Firanco, çibanbaşi olarak görduği Katalanlari yok etmek içun Barcelona'yi ve Nou Camp'ı havadan ve karadan bombalamiş ve kulubun başkanini eldurmiştur. İspanyol kapitalistleri ve uluslararasi sermayenun beyuk bir uyum içinde çaliştuği Firanco'nun bugün bile araniy oluşi, kapitalizimın bir ayağinun çukurda oluşinun kanıtidur. Çarklar Turkiye'de de, İspanya'da da, Şili'de de, İrak'ta da, ABD'de de dönmiy. O yuzden finans oligarşi ile dönmiyen çarklari, oligarşik dikta ile çevirmek istiyler. WhatsApp gruplarindan Firanco'nun ruhunu çağırmaları hep bu yüzden.
Bu anli şanli emekli generaller, Sevda Noyan kadar cesaretli değiller. Bu hanum, göturecekleri aileleri ve sayilarini açuk açuk söylemişti. Ama elun korkak faşist generali, WhatsApp gruplarında gizli gizli yazışiy.
(Geçen hafta devlet eliylan nasi soyulduğumuzi anlatiydım.)
Netceğuk, defansumuzi sağlam tutcağık
Başkalarinun parasiyla kumar oyniyan bu zerzevatlar, kapitalist sistemun ve hâlâ devam eden darbe rejiminun olanaklarini kullaniyler haliylan.
Hak ve hukukun darmadağin edilduği ülkede, ucretleri hizla eriyen, gendini güvende hissetmiyen ve bugünki kazancinun yarun ne olacağini kesturemiyen çoği dar ve orta gelirli insanumuz, ekonomiden kuçucuk bir umut duymaduği içun birikimlerini bu kotorilere yaturiy.
Pekii, demokratik bir cumhuriyette, örgütli ve bütün karar alma mekanizmalarinda temsil edilen bir halk bu çakallara yem olur miydi? (İdris, cevap vermene gerek yok evladum. Bu, cevap veresın diye sorulan bir sori değil, Sağir Sultan bile bunun cevabini biliy anlaminda bir soridur.)
Defansumuz zayif olduği içun halı sahada bile takumuna almiyacağun bu götli göbekli kotorilerden sürekli gol yiyruk. Netceğuk, defansumuzi sağlam tutcık.
Mesela şöyle bir defansi olan Türk halkinun kalesine, Turgut Ozal, Kastelli, Demirel, Çiller, Jet Fadil ve diğerleri bir tane bile gol atabilur mi?
Virgil Van Dayk, Kalidu Kolibaliy, Aymerik Laport, Ruben Diyaz ve bularun oğine Engole Kante, İlkay Turkdoğan ve Coşua Kimmiş’i koy bakayim bir tane top sekiy mi? Hirsuzlar kalene gelebiliyler mi?
Yetmez ama kafanuza siçayim!
Medyada göriysınız, okuysınız. ‘Yetmez Ama Evetçiler’un bazilari nedamet getiriy gibi ama tam da getırmiy gibi… Özur mi diliy, utaniy mi, yoksa, “O zaman içun en doğrisi buydi.” diyıp gene bize atarlaniy mi, tam anlaşilmay. Ama bi gazlari var ve çıkarmak istiyler.
Şimdi hiç uzatmadan yekten söyliyrım; buların alayi, Ali Babacan’un kayuğina binmek içun limanda bekliy. Babacan, bir iki tane sol soslu liberal gemuk atsun, bular hemen sofraya çoreklenur. Tabii once ABD emperyaliziminden ve Avrupa sermayesinden ışık görmeleri lazimdur. “Bizım yeni atımız bu, artuk bu atı destekliyrık.” mesaji gelduğinde “Babacan bir demokrasi kahramanidır.” yazilari çoktan yazilmiş ve retweetlenmiştur.
Karaya çikan tek hücreli canlidan beri, emperyalizt kapitalizimlan iş tutan bir özgürluk ve demokrasi hareketi olmamiştur.
Neoliberalizim, demokrasi, küreselleşme, devletun küçülmesi ve gilobalizum gibi palavralari artuk köpeğun oğine atsan yemiy. Bularun ideolocileri Ruffles ve Doritos Tako paketi gibi; dişaridan bakinca şişkin, doli göriniy ama bi açaysın fooos, içi boş.
Egemenler, halkı zamlarlan ve vergilerlen zaten soyayler. Ama halkun dişinden tirnağindan arturduği bir birikimi var ise oni da göz yumduklari hirsuzlar araciluğiylan cebe induriyler.
Geceyarisi ev soyan sıradan hirsuzdan farklari; bunlar, siyasetçi eliyle, medya desteğiyle ve davul zurna eşluğinde çalayler.
Halkumuz, devletun göz yummasi sonuci Banker Kastelli, Banker Bako, Jet Fadil, Kenan Şeranoğli, Çiflukbank, Thodex, VeBitcoin, Goldencoin ve Sistemkoin ile duzenli araluklarla silkelenmektedur.
Sülün Osman’i, Raki gibi köyli kurnazlarini ve Galata Kulesi’ni satan girişumcileri bu listeye almak haksuzluk olur. Bunlarunki ‘olta balukçuluği’dur ve devletlan iş tutmazlar.
Rönelum soygunun kurumsallaştuği, devlet garantisine alunduği tarihe; işbirlukçi sermaye, 12 Eylul faşizimiylan bir olup Turkiye’yi neoliberalizimun laboratuvari haline geturdi. Devletun sicak para akişina verduği desteği arkasina alan Kastelli, onde gelen bankalarun yuksek faizli tahvil ve mevduat sertifikalarini alup satmağa başladı ve bunun karşuluğinda yatirumcisina kisa surede deve yükiylan para kazanmayi vaat etti.
Paralel bankaci
Kastelli once halkun güvenini kazanmasi gerektuğini, yoksa tirafik tikanduğinda para istiyen dilenci kadar bile para topliyamiyacağini biliydi. Topladuği ilk paralari reklama gömen Kastelli, gazete, dergi ve televizyonlardan insanlara seslenup, “Güvenli bir yol seçmelerini” istiydi. Kültur Sanat Vakfi kuran Kastelli, sosyal sorumliluk pirojelerinden Fenerbahçe Sipor Kulubinun başkan adayluğina kadar birçok faaliyette bulundi. “Fenerbahçe’ye Cevher da serveti da feda olsun.” diyup forma reklami veren Kastelli, askeri ve sivil her türli törenun baş davetlisi kabul edilup Meclis Başkani Sadi İrmak tarafindan resmi pilakali araçla ziyaret ediliydi.
“Sizi para manyaği yapacım” vaadiyle topladuği paralar karşuluğinda hisse senedi ve tahvil dağitup bir tür ‘paralel bankaciluk’ yapan Kastelli, finansal olarak Türkiye’nun en beyuk 11’inci bankasi olmiş idi.
Sizi birkaç ay sonra soyacım
Donemun bütun taninmiş oyincilarinun oynaduği reklamlar da buna eklenince millet ne etsun; oğinde ANAP’lilar, sağinda askerler, solinda burokratlar, arkasinda medya desteği bulunan Kastelli’ye koşti. Ve elinde avucinda ne varsa yaturmak içun kuyruğa girdi.
Kastelli önce Daltonlari oluşturmişti. Kendisine Joe Dalton rolini alan Kastelli, ANAPlilara William Daltonluği vermişidi. Asker ve bürokratlari Jack Daltonluğa razi eden Kastelli, dörtlinun en şapşali olan Avarelluği da medyaya birakmişidi. Kastelli uçaklan İsviçre’ye kaçarken medyada hala Kastelli’ye övgüler düzüliydi.
“Sizi birkaç ay sonra soyacım!” diye halkın arasında ramazan davulcusu gibi gezinen Kastelli, saadet zinciri baloni patlayinca, her halkı soyanun yaptuği gibi yurtdişina kaçti.
Devleti tarafindan korunmak bir tarafa, açuk hedef haline getirilen halkumuz, kolay para kazanmanun cazibesiylan soyulmişidi.
Kastelli’den sonra gelen Jet Fadil, Çiftlukbank ve coincilerun alayi bu yolla soydi halki. Yeri geldi Daltonlari, yeri geldi Voltran’i oluşturdiler.
Ama işler artuk eskisi kadar zor değildur. Türk sağinun övunduği, “burokrasiyi kaldurduk’ sozi doğridur. Jet Fadil, Mehmet Aydin ve coinciler Kastelli kadar uğraşmadan halkumuzi daha rahat soyabilmektedur. Birkaç bakan ve politikaciylan çekturduğun fotoğrafi facebook ve instagram’da paylaşup, politikaci ve bürokrat yakinlarini da şirketuna ortak aldun mi gelsun paralar.
Kapitalizumun 3-5 nobetini tutan medya, 2. Dünya Savaşi’ni, ‘bir tane balatayi siyirmiş kaçuk adamun’ eseridur diye La Fontain La Fontain anlatur.
2. Dunya Savaşi’ni Holivud filmlerinden öğrendiysanuz yandunuz. Mesela bizum İdris, John Wayne’yi tarihçi zannediy ve Amerikalilarun, barbar Kızılderililere medeniyet geturduğuni ama Kızılderililerun, “Hayir biz medeniyet istemiyruk, barbar kalacık.” deduğuni zannediy.
2. Dunya Savaşi da bütun diğer savaşlar gibi emperyalist pazar savaşidur.
Hitlerun siponsorlari
Başta Alaman kartelleri olmak uzere, ne kadar uluslararasi şirket varsa Hitler’i besleyup beyitmiştur. Lufthansa, Mercedes-Benz, Krupp & Thyssen, Siemens, Kodak, Coca Cola, Bayer, Porsche, Ford, İkea, Hugo Boss, BMW… say say bitmiy. Hitler ile halı sahada maç etmedukleri kalmiş.
Hitler’un aslinda köti bi oyunci olan Ronald Reagan’dan pek farki yoktur. O da kartellerun oyuncisi, bu kirpık bıyık da.
Dertleri neydi, beyuk bir coğrafya ve nüfusa sahip olan Sovyetler Birluği’ni açuk pazar haline geturmek; Ruslara, Kazaklara, Turkmenlere, Ukraynalilara, Ozbeklere, Gürcilere, Kirgizlara, Estonyalilara vs. kaka kola ve BMW satmak. Ayrica, Avrupa’nun üzerinde dolaşan hayalet, ilk defa ete kemuğe bürünup SSCB’de canlanmişti. Sosyalizumun, hayalet olarak hayatini sürdurmesi daha eyiydi. Bu sadece Hitler denen pisikopat manyağun meselesi değil, Avrupa’nun ve Amerika’nun emperyalist sermayesinun da meselesiydi.
Hitlerunuzi nasi alurdunuz?
Bu konuyi İdris da anlasun diye şöyle anlatacım; bir mahallede işinde gücinde bir genç olduğuni duşun. Mahalleli da bu gence acayip gıcık oliy. Fakat direkt salduramaduklari içun mahallenun delisini bunun üzerine salayler. Sonra da balkonlarinda oturup delinun buni dövmesini seyrediyler. Ama genç, delinun ağzini burnuni dağitiy. Mahalleli panik olup hemen sokağa iniy ve “Aaa ayip oliy ama öpüşup barişun bakayim.” diyup kavgayi bituriy.
“Sen SSCB’ye saldur, oni boğ. Sonra biz saa içeride bakarık.” deyip geline takı takan ekrebalar gibi bütün emperyalist şirketler Hitler’e çeyrek, burma, kulpli altun takti. Savaş sanayisini besledi. Taa ki Sitalingirad oninde Nazilerun boka battuklari ana kadar. Ondan sonra iş değişti. Hitler’un tetikçi emperyalist ordusi geri çekildukçe, bütün o ülkeler sosyalist oliydi. “Tam SSCB’yi boğup baturalum derken bi da başumuza yeni sosyalist ülkeler; Polonya, Romanya, Çekoslavakya, Yugosyavya vs. çikti.”
ABD, yüreğine inecek bu duruma hemen müdahale etti ve savaşa katildi. Dertleri bariş sağlamak değildi tabi ki, SSCB’yi durdurmakti.
1945 Nisan’inda, Elbe Nehri’nde Sovyet Birlukleri ile buluşan ABD ordusi, “Hayde sen evune don, biz Hitler delisini hallederuk.” diyıp savaşi sona erdurdi.
Evet, Hitler ağır bir ruh hastasiydi ama 100 milyonlarca insanı para içun elduren emperyalist – kapitalist çeteler ondan daha ağir hastadur. Suçu başkalarinun üzerine atmalarina göz yummayun.
Hitlerunuzi nasi alursunuz; Holvivud sosli mi? 2 lira farkla daha beyuk bi yalan ister misunuz?
16:40
News
