DOLAR

34,9739$% 0.16

EURO

36,7420% 0.28

STERLİN

44,1241£% -0.32

GRAM ALTIN

2.974,72%-1,04

ONS

2.647,78%-1,18

BİST100

10.125,46%0,66

İkindi Vakti a 15:23
İstanbul AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Veganlık iyi ama çevresi kötü (2)

ad826x90
ad826x90
ad826x90

   Evet, dünyada, özellikle de Amerika’da kullanılan endüstriyel hayvan yetiştiriciliği metotlarını ben de onaylamıyorum ama bu veganları sakinleştirmeye yetmiyor. Hayvan yetiştirilen çiftliklerin daha doğrusu hayvancılığın tamamının ortadan kalkması gerektiğini söylüyorlar. Eğer bunun sebebi ineklerin osurarak küresel ısınmanın en önemli aktörlerinden biri haline gelmesiyse, bu hayvanların beslenme rejimini değiştirirsin, durum düzelir. Bu hayvanlar GDO’lu mısırdan yapılmış yem yemek yerine otlasalar, bu senin dediğin gerçekleşmez. Bundan önceki çağlarda bugünkünden çok daha fazla geviş getiren hayvan olmasına rağmen böyle bir sorun yok.

ad826x90

   Küresel ısınma veganların kullandığı yan argümanlarından biri. Karşı çıktıkları et yenmesi. Peki, burada bir felsefi sorun çıkıyor ortaya. Eğer kesilmeyecekse kim inek, koyun besler? Belki “Animalada” filminde olduğu gibi ekstrem birileri çıkabilir de, kimse zevk için beslemez sanıyorum. Şimdi burada esas can alıcı soru geliyor. Her bakımdan “can alıcı”. Bir koyun, inek ya da başka bir canlıya “6 ay – bir yıl”da olsa bir yaşama şansı verilmeli mi yoksa bu hiç verilmeden elinden alınmalı mı? Şu anda dünyada 1 milyar inek varsa veganizm rejimi geldiğinde sadece ırkın yok olmaması için bilemediniz birkaç bin tanesinin yaşamasına izin verilir. Onların 6 ay için bile olsa yaşama gelme ve ineğin anne olma mutluluğunu yaşama imkanını neye dayanarak elinden alacaksınız? Aynı şey koyunlar, keçiler, domuzlar vs için de olacaktır tabii. Ki, inekler çok ön planda olduğu için bunu konuştuk Yoksa konuşulması gerekenler tavuklar aslında ama nedense hep kampanyalar vs sığır üzerinden gidiyor. Oysa daha çok tavuk kesiliyor. Üstelik 1 ay bile zor yaşıyorlar. Tavukların da belirli bir süre yaşamadan daha civcivken itlaf edilmeleri benim karşı olduğum bir kapitalizm fikri. Bana göre her hayvan en azından bir kez çiftleşene dek yaşamalı.

   Süt mü? Süte karşı da benzeri kampanyalar yürütülüyor çünkü ne olursa olsun etrafta hayvan kalması riskli. O yüzden “süt sadece canlının yavrusuna aittir” diye kampanyalar başladı, bayraklar sallanıyor. Çünkü süt de hayatın en içindeki gıdalardan biri. 

   Bir de çok sertçe kendilerine saygı duyulmasını istiyorlar. Hani şu “inanmasan da saygı duyacaksın” meselesi. Peki de neden duyayım? Hani “hiç bir canlıyı öldürmeyeceğim” desen duyayım. Sadece meyve, bal ve döllenmemiş yumurta ile besleneceğim, hiçbir canlıya ölümcül hasar vermeyeceğim. Bak o zaman eyvallah ama çimlendirdiğin soyaları löp löp yutarken bana bunu söyleme. O canlı canlı senin mide özsuyunda yanıyor. İğrenç, değil mi? Aramızdaki tek fark benim iğrenç olduğumun farkında olmam. Bir de bu “inanmasan da saygı duyacaksın” söylemi genelde (en azından Türkiye’de) başkalarının inançlarına saygı duymayanların söylemidir. Parmak sallanarak ve bağırılarak söylenir. Bana herkesin önünde “ilkelsin sen” diye bağırıyorsun ve fikrine saygı duymamı bekliyorsun. Başüstüne. “Birbirimize hiç bulaşmayalım, bu benim yolumdur” desen “eyvallah”. Kimse sana “aaaaa, salağa bak, et yemiyor, süt içmiyor, bal yemiyor, yumurtaya dokunmuyor” diye bulaşmaz. 

ad826x90

   Şimdi gelelim bu veganizmin nasıl bu kadar popüler olduğuna. Aslında “nasıl”dan ziyade “neden” sorusu bu iş için daha önemli. “Neden” belli olduktan sonra “nasıl” kolay. Önemli olan kapital. Başat gazete ve dergilerde vegan beslenmenin ne kadar önemli olduğu üzerine bilimselliğinden çok popülerliği öne çıkmış kişilere yazılar yazdırırsın, et üretiminin gezegene maliyeti konusunda abartılı rakamlı programlar yaptırırsın, sosyal sorumluluk projesi adı altında bu konularla ilgilenen ilgili gençleri desteklersin, eylemlerinin medyada daha fazla yer almasını sağlarsın, birden ünlü yıldızlar hatta sporcular vegan olduklarını açıklamaya başlarlar, 92. Oscar törenleri bile vegan menüyle sunulur ve duymayan kalmaz ve tabii ki popüler olur, ve tabii ki trend olur. Bu değirmenin suyu neden ve nereden geliyor peki?

ad826x90

   Dünyadaki yıllık et ticareti hacminin 1 – 1.1 trilyon dolar arası olduğu düşünülüyor. Sayıyla yazmadım ki bütün satırı kaplamasın. 2030 yılında dünyadaki protein ihtiyacının %30’unun suni et tarafından karşılanacağı öngörülüyor. Almanların yaptıkları araştırmalar herhangi bir zorlama olmazsa insanların suni etin tam olarak benimsenmesinin 15 yıl alacağını söylüyor. Mosa Meat firmasının araştırmalarıyla suni etin kilosu 2015’te 11 dolara mal olur hale gelmiş ve şirket bunun gerçek etten ayırt edilemeyecek lezzette olduğunu iddia ediyor. 2024’te maliyeti 1 dolara kadar indirebileceklerini söylüyorlar. Yani 2030’da yılda 300 milyar doları kapacak bir endüstriden bahsediyoruz. 2040’ta ise miktarın toplam piyasanın %60’ı olacağı düşünülüyor.

   Bu veganizm rüzgârının hangi basınçların etkisi altında bu kadar kuvvetli esmeye başladığı hakkında bir fikriniz oldu sanırım. Bu arada bu kavga sadece bugün et yiyenler için yapılmıyor. 2015’te 7.3 milyar olan dünya nüfusunun 2030’da 8.5 milyar, 2050’de 9.7 milyar, 2100 yılında ise 11.2 milyar olacağı hesaplanıyor. Bu insanların doyurulması lazım ve alternatif protein kaynağı konusunda sağlam para kaynaklarınca çalışılan bir ürün daha var; Böcek. Böcek unu ve böceklerden yapılan yiyecekler. Bizde tiksinti yaratsa da konu dünyada gittikçe popülerleşiyor ama veganizmi kullanarak o konuda da topa basıp, rakiplerinizi daha nihai ürünlerini çıkartmadan boşa düşürebiliyorsunuz.

   Topu topu 10 yıl kalmış. Dökülmez mi bu iş için deli para? Hele de Allah muhafaza bu arada ortaya “deli dana” gibi bir hastalık çıkıp, birden bütün dünyaya yayılırsa, endüstri için tadından yenmez bir “tesadüf” olur. 15 yıllık süre birden 1 yıla hatta 6 aya bile inebilir. Yeter ki arz, talebe yetişebilecek durumda olsun. Bill Gates, Google kurucu ortağı Sergey Brin gibi adamların bu suni etin temel yatırımcılarından olduklarını söyleyeyim de, olay kafanızda biraz daha berraklaşsın. (Bu yazıyı yazdığımda yeni “domuz gribi” henüz haber olmamıştı. Gerçi bu alıştırmadır diye düşünüyorum, şimdi pek zamanı değil)

   Sonuç olarak; değerli vegan arkadaşlar, olabilir, tercihleriniz sizin tercihleriniz, kabullenirim ve beni ilgilendirmez ama benim tercihlerime karışıp, üstelik bir de ders vermeye çalışacaksanız, öncelikle dersinizi çalışın derim.

ad826x90

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Joshy, Rachel ve Esmeray… Olur mu olur… Hatta olmuş…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.