DOLAR

34,0531$% 0.09

EURO

37,6795% 0.38

STERLİN

44,6774£% 0.22

GRAM ALTIN

2.759,54%0,25

ONS

2.521,80%0,22

BİST100

9.624,04%-0,78

Öğle Vakti a 13:06
İstanbul HAFİF YAĞMUR 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Sınavda civciv tavuk sormuyorlar; Sırpsındığı, Otlukbeli soruyorlar

ad826x90
ad826x90
ad826x90

   Son yıllarda toplumumuz her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da çok bilinçlendi değerli okurlar. Eskiden olduğu gibi öğretmen karşısında ezilip büzülen “Eti senin kemiği benim hocam”, “Çalışıyor, çalışmıyor değil… kafası almıyor!” diyen veliler kalmadı. Herkes bilinçlendi. Çocuk okulda kötü bir şey yaptığında ya da bir sınavdan düşük not aldığında önce öğretmene hesap sorulup hatta gerekiyorsa yakasından tutup şöyle bi silkelemek gerektiğini bütün veliler öğrendi. Çünkü modern hayat bunu gerektirirdi, çünkü artık sokakta 1 metre 20 santim boyunda prensler prensesler geziyordu, çünkü herkes ayağını denk alacaktı. Ben de ataması yapılmamış 451.386 öğretmenden biri olarak eğitim konusunda iki kelam etmek isterim; bi kere  o çok övdüğünüz Finlandiya, Danimarka, Norveç eğitim sistemlerinde insanların atladığı bir şey var; Bu üç ülkenin de nüfusu 5 milyon civarı. Bizim ülkemizde sadece ilköğretim çağındaki öğrenci sayısı, bu üçünün  toplam nüfusundan fazla. Nerde çokluk orda b.kluk diye boşa söylememiş atalarımız. Finlandiya dediğimiz ülke 5 sene önce bizim ülkemize eğitim araştırmacılarını gönderdi. “Bu Türkler 25 milyon öğrenciyle nasıl başa çıkıyorlar” diye. O araştırmacılar hala dönmediler ülkelerine, Şirince’de pansiyon açıp organik tarıma başladılar. Bunları bilin! 

ad826x90

   Çocuğu merkeze alan eğitim sistemi: Çok güzel, harika! Alalım tabii merkeze de hangi birini alalım! 25 milyon çocuktan bahsediyoruz. Hadi birini aldın diyelim diğeri  tutturmaz mı “Baba, baba beni de merkeze alın, beni de merkeze alın!” diye. Zaten bizde merkeze almak başka anlamda kulanılır. 

   Okul öncesi eğitim: Evet çok önemli, çok değerli. Ama iyi bir eğitim vermek için sen yılda 30.000 tele para istiyorsun. Ya sen 2 yaşındaki çocuğa 30.000 liralık ne öğretiyor olabilirsin! Eline abaküs versen ağzına sokuyor zaten. Daha altına sıçıyor bu çocuk! Sen o parayı oraya vereceğine çocuk adına bir hesap aç, her sene oraya yatır, çocuk 12 yaşına bastığında tekel bayii açarsın. Çocuk iş sahibi olur. O yaşta, yaptığın kıyağı anlamaz belki ama ileride “Allah sizden razı olsun anneciğim, babacığım. Siz haklıymışsınız” diyip elinizi öper. 

  Çocuk yaparak yaşayarak öğrensin diye hadi parka götürelim çocukları, yerden organik atık toplasınlar, kompost yapsınlar diyorlar, 10 derecede Yıldız Parkı’na götürüyorlar. Çocuk yerden bira kapağı, çekirdek kabuğu topluyor. Sonra hepsi hasta oluyor. Yuva dediğin bildiğin mikrop yuvası. Çocuk daha 4 yaşında geçirmediği hastalık kalmıyor. Beta virüsünden domuz gribine ne bulduysa geçiriyor. Öğretmenlerde de hep aynı bahane “Daha iyi, ilkokuldan önce bağışıklık sistemi gelişir” diyorlar. Ee biz yıllık 30.000 tele verdik! Toplasan 2 ay gelemedi çocuk okula, onu napıcaz! 

ad826x90

   Doğa içinde eğitim veriyorlar çocuğa güya; Doğa dedikleri de 10 metrekareye rulo çim sermişler, üzerinde de iki tane tavuk geziyor. Çocuklar plazaların arasında tavuk besliyor. Beş sene sonra ortaöğretim geçiş sınavına giricek bu çocuk. Sınavda civciv tavuk sormuyorlar ama. Sırpsındığını, Otlukbeli Savaşı’nı soruyorlar. Bence hiç civcivle tavukla vakit kaybetmesin. Konuşmaya başladığı andan itibaren Miryakefalon’u Ridaniye’yi Mercidabık’ı öğretin. Onlar hayatta daha çok işine yarayacak. Hadi bütün bunları geçtim, ya şu cadılar bayramı saçmalığı nedir dostlar! Biliyorum aranızda da var çocuğu okulda cadılar bayramı kutlayan. Belki siz de kutluyorsunuzdur. Hatta çocuğunuzla birlikte iskelet kostümünüzü giyip alt komşunuz hacı amcanın kapısını çalıp “şaka mı, şeker mi?” demiş de olabilisiniz ama ben hiç tasvip etmiyorum o olayı. Bizde balkabağı maske değil tatlı yapılır. İçinde ışıkla değil üstünde kırık cevizle servis edilir. Nimetle şaka olmaz! Hem bizde cadı da yok zaten. İlla kutlayacaksak kültürümüze biraz adapte edelim; cin bayramı kutlayalım mesela. Bak bakalım o zaman gidip eğlenebiliyor musunuz? Daha ismini söyleyemiyoruz, bayramını nasıl kutlıycaz. 3 Harfli bayramı olur o ancak.

ad826x90

Comments

comments

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Bıyıktan önce aşk ve felsefe: Genç Nietzche’nin şiir defterleri

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Araç çubuğuna atla