Saygı, sevgi ve hurç

   Benden evliliğin tanımını yapmamı isteseniz size şunu söylerim; “Evlilik dev bir hurçtur. Hurçsuz evlilik olmaz. Hurç bir evin kilit taşıdır. Evliliklerde sevgi saygı ve hoşgörü ne kadar önemliyse hurç da en az bunlar kadar önemlidir. Yani evlilikte; sevgi, saygı, hoşgörü ve HURÇ…“. Henüz hurçla tanışmamış genç okurlar için söylemek gerekirse; kocaman, bez, fermuarlı, yanlarında hiçbir işe yaramayan küçük tutma yerleri olan bir eşya saklama aparatı düşünün, işte satırlardır bahsettiğim hurç bu. 

   Mevsim değişimlerinde annenizin kurduğu bazı cümlelerde duymuşsunuzdur belki; “yazlıkları hurca koydum” , “kışlıkları hurçtan aldım” tarzı cümleler kulağınıza çalınmıştır. Bu hurçlar yatak odasındaki çok yüksek dolapların en üstüne konur. İçlerinde genelde gereksiz ve çok ağır şeyler vardır. Mesela eskiden kalmış, asla kullanamayacağınız çok ağır, bir tarafı parlak, yeşil, kaygan kumaşlı yün yorganlar, çok kalın ve ağır battaniyeler, asla kullanmayacağınız kenarı tığlı, işlemeli, oyalı, dantelli masa örtüleri, havlular, çeşitli bez parçaları ve bilumum kumaşlar hurçların vazgeçilmezleridir. Bir malzemenin hurcun içine girebilmesi için iki kıstası yerine getirmesi gerekir; 1) çirkinlik, 2) gereksizlik…eğer yeterince çirkin ve gereksizseniz, hurcumuza hoş geldiniz! 

   Hurcun gerçek, organik, probiyotik bir hurç olması için gereken en önemli şey ise hurcun çok ağır olması ve odanın en yüksek yerine konulmasıdır. Evdeki en yüksek dolabın tepesine konulmayan hurç, gerçek bir hurç değildir. Ben bazen daha alçak yerlere konulmuş hurçlar görüyorum, yani şimdi bunlar da hurç, ama lezzetli hurç değil! Yalnız hurçlar ağır olacak dediysem normal bir ağırlıkan bahsetmiyorum, yanlış anlamayın. Eşek ölüsü gibi ağır olacak. 25-30 kilo kadar olmalı. Hatta yetişkin bir hurç 35-40 kiloya kadar çıkabilir. Ama bunlar genelde ormanda yaşar. Şehirlerde pek göremezsiniz. Bir evde makbul olan 3 tane hurç olmasıdır. Yani en az 3 hurç! Bunlar evdeki erkek tarafından belirli zamanlarda durdukları yerden indirilip tekrar yerlerine konulmalı ve hangisinin içinde ne olduğu asla bilinmemelidir. 

   Bizde çok şükür 3 tane hurç var hepsi olması gerektiği gibi çok ağır. 2,5 metrelik dolabın üstünde yanyana duruyorlar. Farklı zamanlarda alındıkları için ikisi yeşil biri beyaz. Görüntü kirliliği olmasın ve üstleri tozlanmasın diye biz bunların üstüne beyaz, iki kişilik bir çarşaf örtüyoruz. Örtüyoruz dediğim, ben örtüyorum. Çünkü 1,80 boyunda bir insan olarak 3 basamaklı merdivene çıktığım halde ve kollarımı tamamen uzattığım, ayak parmaklarımın üzerinde yükseldiğim durumda bile hurçların arkasına bir türlü ulaşamıyorum. Bu yüzden ben de bu haldeyken 50 santimlik metal bir cetvelle çarşafı ittirmek suretiyle hurçları örtmeye çalışıyorum ve bu gerçekten çok zor bi şey. Bir tarafı ittiriyorum, diğer taraf açılıyor. Onu yerden almak için aşağıya iniyorum bu sefer hepsi düşüyor. Bir de hangisinin içinde ne olduğu bilinmediği için, hanım “ya bizim turuncu pike hangi hurçtaydı” deyince hepsini indiriyorum. 

   Çünkü Murphy Kanunları uyarınca o pike en son indirdiğim hurçtan çıkıyor. 30 kiloluk hurçları merdiven tepesinde kavramak ve 3 metreden aşağıya indirmek gerçekten zor bir iş. Kas gücü kadar teknik de gerektiriyor. Ben bu işlem için halter sporundaki silkme değil koparma tekniğini tercih ediyorum. Yerden kopardığınız gibi tek hamlede kafanızın üstüne alacaksınız hurcu. Tam bu noktada da denge çok önemli, çünkü en ufak bir hatanızda geri geri depüstü çakılmanız ve o hurcun da kafanızın üstüne düşmek suretiyle pekmezinizi akıtması işten bile olmayacaktır. Ülkemizde nice toy, taze damatlar bu hurçların altında kalarak can vermiştir. Bağcılar Merkezde Kahraman Damat Anıtı ve devamındaki Milli Hurç Müzesi bu damatları anmak ve hurç kültürünü yaşatmak için 2016 yılında açılmıştır. 8 metre yüksekliğindeki Kahraman Damat Heykeli kendisi de bir damat olan Rus Heykeltraş Dimitri Hurçkov tarafından 5 ayda yaklaşık 10 ton bronz kullanılarak yapılmıştır. Eserde yere düşmüş hurcun üstüne tek ayağıyla basan ve göğsünün üstüne bağladığı kollarıyla zafer pozu veren bir damat tasvir edilmiştir. Müze salı günleri hariç her gün 09:00 – 16:45 saatleri arasında ziyaret edilebilir.