Netflix’te bulamayacağınız 6 mükemmel dizi: Biraz arayacaksınız ama değecek!

Her ne kadar soğuk bir atmosferi ve durağan bir akışı varmış gibi görünse de yapılmış en sürükleyici, eğlenceli ve dramatik mini dizilerden biri. Eğlenceli bir dibe vurma hikayesi! Rus yazar Mikhail Bulgakov'un kısa öyküsünden uyarlanan dizide olaylar, 1917 Ekim Devrimi’nin hemen ertesinde kuş uçmaz kervan geçmez bir Rus köyünde geçiyor. Başrollerinde Jon Hamm ve Daniel Radcliffe’in oyadığı dizi, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş genç, yalnız ve fazlasıyla “karaktersiz” doktorumuzun fırtınalı hayatını, adeta Nuri Bilge Ceylan-Charlie Chaplin ortaklığında yaratılmış bir atmosferde anlatıyor. “Bu nasıl olur?” demeyin, işte böyle oluyor.

Bir Amerikan çizgi roman uyarlaması olan Preacher, toplam 4 sezondan oluşuyor. Gizemli bir güç, sıradan bir Amerikan kasabasına iner ve tövbekar bir rahibin içine girer, dünyanın en karizmatik ve eğlenceli vampirinin yolu o günlerde kasabaya düşer, rahip yanlışlıkla birini cehenneme gönderir, tanrı her şeyden çok sıkılmış ve yerine bir dublör bırakarak kayıplara karışmıştır... Kısaca aklınıza gelebilecek tüm absürtlükler olur. Peki, tanrı nereye gizlenmiş olabilir?.. İlerleyen sezonlarında temposunu bir miktar kaybetse de bu eşsiz çizgi roman uyarlaması size oldukça keyifli vakit geçirtecek.

Yine uçuk kopuk bir senaryo ve yine bir çizgi roman uyarlaması. Dizi, ABD tarihinin utanç anlarından biri olan, bizdeki 6-7 Eylül olaylarının benzeri, yüzü aşkın insanın öldürüldüğü 1921 yılındaki ırkçı Tulsa Katliamı’nın yaşandığı gün başlıyor. Bugüne geldiğimizdeyse Vietnam’ın bir ABD eyaleti haline geldiği, Robert Redford’un başkanlık yaptığı ve gökten düzenli olarak uzaylı karideslerin yağdığı fantastik bir Amerika’da buluyoruz kendimizi. Ortada pandemi yok ama tüm polisler maske takmak zorunda çünkü ırkçı teröristler polislere savaş açmış durumda! Dizi benzerlerinin aksine iyiyle kötünün savaşından çok, İktidar hırsının iyi kötü gözetmeyen kötülüğüne odaklanıyor. Diziye başlamak isteyenler, önce 2009 yapımı aynı isimli filme bir göz atarlarsa çok daha keyifli bir seyir onları bekliyor olacak.

Pandeminin tüm dünyada hayatı esir aldığı ve konuyla ilgili komplo teorilerinin kol gezdiği günlerde mutlaka izlenmesi gereken bir dizi. Çünkü tabiri caizse bu dizide komplo teorisinin “Allah"ı var. Üstelik dizi severleri çoğunlukla hayalkırıklığına uğratmayan mükemmel bir İngiliz yapımı. İlginç bir çekim tekniği ve az rastlanan açılarla çekimiş, 2 sezon ve 12 bölümden oluşan bu diziyi bitirdiğinizde aklınızda şu sorular kalacak: “Bu diziyi neden daha önce izlemedim?”, “Böyle bir şey olabilir mi ya?”, “Kötüler mi haklı, yoksa iyiler mi?” ve elbette “Where is Jessica Hide?!”.

Yayınlandığı dönem sadık bir izleyici kitlesi için kısa sürede kült haline gelmiş olan bu dizinin maddi gerekçelerle klasına yakışır bir final yapamadan ekranlara vaktinden çok önce veda ettiğini baştan söyleyelim de sonra biz kötü olmayalım. Yaratıcısının 9 sezon olarak öngördüğü bu dizinin henüz ikinci sezonunda bittiğini söylersek durumun vahameti daha iyi anlaşılır muhtemelen. Ancak, dizinin bu iki sezonundan alacağınız lezzeti, hayatınız boyunca unutamayacaksınız. 2003-2005 yıllarında iki sezon olarak yayınlanan dizi, adından da anlaşılacağı gibi bir sirkte geçiyor. Düşünün çocuksunuz; yatağınızda, loş ışıkta, ürkütücü bir kitap okuyorsunuz, birden içeriden bir çıtırtı geliyor: “Carnivale nasıl bir dizi” derseniz. İşte öyle bir dizi.

Savulun bütün süper kahraman sevicileri çünkü dünyanın en haysiyetsiz, en aşağılık ve en karaktersiz süper kahramanları geldi! Üstelik tüm bunlara rağmen bütün dünya onlara adeta tapıyor. Karşılarındaysa gerçeği gören sadece sıradan “3-5 çapulcu var”. Birinci sezonunu muhteşem bir finalle kapatan dizinin yeni sezonu 4 Eylül’de başladı. Diğerlerine göre daha şanslı olan bu dizinin reytingleri oldukça iyi gidiyor ve merak etmeyin üçüncü sezonun da duyurusu yapıldı.