34,7524$% 0.04
36,6379€% 0.25
44,1954£% 0.37
2.964,13%0,46
2.654,18%0,47
9.886,05%0,60
Tarih onuncu yüzyıl başları. Türk kavimlerinin çoğu hala anayurtları olan Hazar Denizi civarında ve Müslümanlıkla henüz tanışmamış. Her bir kavmin inanışları ve yaşam biçimleri birbirinden farklı. O yıllarda Türk topraklarına yolu düşen dönemin Müslüman gezginleri yıllar süren gezileri sırasında şahit olduklarını ve duyduklarını defterlerine not ettiler. Ve işte o gezginlerin defterlerinde yer alan, eski Türklerde kadın erkek ilişkilerine dair 20 birbirinden şaşırtıcı bilgi. Hangileri çoktan yitip gitmiş, hangileri halen aramızda yaşıyor, buyurun siz karar verin:
1- Türk kadınları erkeklerinden ve yabancılardan dolayı örtünmezler, gizlenmezler. Aynı şekilde kadın insanlardan bedeninin hiçbir yerini gizlemez.
2- Bir gün onlardan bir adamın evine (çadırına) indik. Oturduk. Adamın karısı da bizimle oturdu. Bizimle konuşurken cinsi organını açtı ve kaşıdı. Biz görüyorduk, yüzlerimizi kapadık. “Estağfurullah!” dedik. Kocası güldü. Tercümana, “Onlara söyle, sizin yanınızda onu açıyor, siz görüyor ve onu koruyorsunuz. Ona bir şey olmuyor. Bu onu kapatıp da başkalarına müsaade etmesinden daha iyidir” dedi.
3- Evlenme âdetleri şu şekildedir: Biri diğerinin hareminden bir kadını belli bir Harezm elbisesi karşılığı ister. Bu kişi kızı, kız kardeşi veya velayeti üzerinde olan başka biri olabilir. O kişi teklifini kabul ederse, mihri veliye götürür. Bazen mihr deve, at, sığır ve başka bir şey olabilir. İsteyen kişi anlaştığı mihri kızın velisine teslim etmedikçe kıza yaklaşamaz. Teslim ederse gelir, rahat bir şekilde kızın evine girer, anasının, babasının, kardeşlerinin huzurunda kızı alır gider. Kimse engellemez.
4- Zina diye bir şey bilmezler. Birinde böyle bir şey görürlerse onu iki parçaya bölerler. Ağaçların dallarını bir yere getirip failin ellerini-ayaklarını ağaca bağlarlar, sonra o dalları serbest bırakırlar, adam ikiye ayrılır.
5- Bir adam ölünce karısı varsa, öz anası olmamak şartıyla, büyük oğlu onun karısıyla evlenir.
6- Homoseksüellik onlar nazarında büyük bir suçtur.
7- Arpadan bir çorba yaparlar, onu kızlar ve oğlanlar içer. Çoğu defa arpayı etle pişirirler. Erkekler eti, kızlar arpayı yer. Teke başıyla pişirilirse kızlar da etini yerler.
8. Onların âdetine göre bir adamın erkek çocuğu doğarsa onu babası değil, dedesi alır. “Adam oluncaya kadar onu bakmaya babasından daha çok hak sahibiyim” der. İçlerinden biri ölürse ona çocukları değil kardeşleri mirasçı olurlar.
9- Erkekler, kadınlar nehre iner hep beraber çıplak yıkanırlar. Birbirlerinden kaçmazlar. Bununla beraber asla zina etmezler. Aralarından zina eden birini, kim olursa olsun, dört kazık çakıp kollarından ve bacaklarından bu kazıklara bağlarlar. Balta ile onu baştan ayağa ikiye bölerler.
10- Ölünün arkasından kadınlar ağlamaz. Erkekler ağlar.
11- Türklerin hepsi sakallarını tıraş eder (yolar), bıyıklarını bırakırlar. Çoğu defa onlardan sakalını yolmuş, çenesinin altında bir miktarını bırakmış ve üzerine post almış ihtiyar bir adam görürsün. Uzaktan bakınca teke zannedersin.
12- Peçenekler, uzun sakallı, bıyıklı, vahşi insanlar. Birbirlerini yağmalarlar. Onların erkekleri yol üzerinde kadınlarla çiftleşirler.
13- Çiğiller'in aralarından bir adam kızı, kız kardeşi, diğer mahremleriyle evlenebilir. Fakat Mecusi değillerdir. Nikâh konusunda gelenekleri böyledir. Süheyl, Zühal (Satürn), İkizler, Büyük Ayı, Küçük Ayı yıldızlarına, Oğlak Burcu’na taparlar. Çoban Yıldızı’na rablerin Rabbi derler. Bolluk içindedirler, kötülük yapmazlar.
14- Karluklar'da zina açıkça yapılır, mahsurlu görülmez. Kadınları güzel, fakat ahlaksızdırlar. Onlar az kıskançtır. Ülkelerine kafileler gelince kadın, kızı, kız kardeşi veya başka biri kafile reisine veya diğerlerine gelir yüzlerine bakar. Bir adamı beğenirse onu evine götürür, evinde ağırlar. Kocası, çocukları, kardeşleri de adama hizmet ederler. Yabancı adam evde kaldıkça kocası karısına yaklaşamaz. Ancak, bir hizmet varsa onu yapar. Sonra kadın ile adam yeyip içmeye dalar. Kocası adama karşı kıskanmaz, onun yaptığını kötü görmez.
15- Kutluklar kız kardeşleriyle evlenirler. Kadın hayatı boyunca bir erkekten fazlasıyla evlenmez. Kocası ölürse tekrar evlenmez. Onların hükümdarı kötülüklerden meneder, evlenemez. Evlenirse öldürülür.
16- Kızlarının başları açıktır. Bir adam evlenmek istediği kızın başına bir başörtüsü atar. Bunu yapınca kız eşi sayılır. Kızın ne babası ne de kardeşi onu engelleyebilir.
17- Burdaslar'da bir kız buluğa erince babasının hükmünden çıkar, erkeklerden istediğini babasından istemesi için seçer. Babası isterse onunla evlendirir.
18- Galinos Türkler için, “Bu insanların kadınları adamları gibi savaşırlar. Bütün kuvvetleri kollarına gitsin, bedenleri hafiflesin ve atlar üzerine sıçrayıp binebilsinler diye bu kadınlar memelerinin birini kesmişlerdir” der.
19- Hipokrat bir kitabında bu kadınlardan bahseder. Ve onlara Amazonlar der. Bu kelimenin manası tek memeliler demektir. Zira diğer memelerini kesmişlerdir. Memelerinden birini bırakmalarının sebebi çocuklarını emzirmek, nesli devam ettirmektir. Memelerinden birini kesmelerinin gayesi at üzerinde ok atarken engellemesini önlemektir.
20- Hipokrat “Türklerin çoğu iğdiş gibidirler. Kadınlara karşı iktidarsızdırlar” der. Bu husus bazı Türk ülkelerinde oturanlarda görülür. Bozkırlarda, sahralarda oturanlar, kışın-yazın yer değiştiren Türkler insanların en kahramanı, savaşta en sabırlısıdır.
İstanbul sokaklarına adını veren kadınları tanıyor musunuz?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.