34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
45,0841£% 0
2.921,73%0,22
2.653,23%-0,08
9.109,34%2,37
Bir taslak hazırlamışken son anda vazgeçip, gecenin bir yarısı bilgisayarın tuşlarını tıkırdatmak insanlık için gayet normal olsa da benim için bir çılgınlık. Çünkü genelde yazacaklarım üzerinde birkaç gün çalışmam, araştırmam, konuyu özümsemem gerekir. Ama bu kez öyle olmadı. İşte şimdi böyle küt diye yazıyorum… Bambaşkaydı taslağım. Yine bir anti-kahraman üzerinden okuduğum bir kitaba değiniyordum ama benim içime sinmediyse kimsenin sinmez diyerek Pia Mater’a geçtim bir anda. Hadi hayırlısı…
Pia Mater, Arachnoid Mater ve Dura Mater beyin ve omuriliği sarmalayan üç zar…
Pia Mater; Serkan Karaismailoğlu’nun ilk romanı, daha doğrusu ilk üçlemesinin ilk romanı. Yani Arachnoid Mater ve Dura Mater olmak üzere iki ayrı romanla devam ediyor seri. Pia Mater ve Arachnoid Mater şu an basılı, Dura Mater için ise gün sayıyoruz.
Daha önce nöroroman okumadığım için benim çok ilgimi çeken bir kitap oldu Pia Mater. Zekice kurgulanmış olaylar (nöronlarına sağlık Serkan Karaismailoğlu) ve karakterler arasında bir sürü enteresan bilgiyi de bulabiliyoruz bu romanda. Aslında oldukça kalın, 420 sayfa ama ben hiç bir anında sıkılmadım, hatta son 150 sayfayı bir gecede okumuş olabilirim. Kurgunun arasına kaynağı belirtilmiş bir sürü bilgi sığdıran birçok kitapta olduğu gibi, bu kitapta da çok satırların altını çizdim.
Konusundan bahsetmek aslında biraz zor, yazar spoiler konusunda çok hassas açıkcası ve bu durumu çok haklı buluyorum. Ana hatlarıyla şunu diyebilirim ki, aşkı da, macerayı da, korkuyu da barındırıyor içinde ve enteresan olan kısmı da şu ki, bilimle örülü tüm olaylar. Okudukça merak uyandıran ve şaşırtan bir roman Pia Mater. Hikaye okuyucuyu resmen sarıyor diyebilirim, ya da en azından benim için öyle…
Ana olay örgüsünün dışında birçok kısım da (mesela solaklıkla ilgili, sinesteziyle ve tabi aşkla ilgili satırlar) ilginçti. Yine hayvanların zaman algılarının bambaşka oluşundan bahseden satırlar da çok ilgimi çekti. Pareidolia ve Temet Nosce’de bu kitaptan bana kalan güzel detaylardan sadece ikisi.
Şu anda Pia Mater’ı bitirdim ve Arachnoid Mater’ı okuyorum. Pia Mater 46. bölüm sonunda bitiyor ve 2. kitaba 47. bölümle başlıyoruz. Arachnoid Mater, bana ilk kitaba göre biraz daha bilimkurguya yakın gibi geldi. Dura Mater’a doğru ilerlerken konular da tıpkı isimlerini aldıkları beyin zarları gibi katman katman ilerliyor, merak ediyorum ilerleyen sayfaları açıkcası…
Bir de okurken şunu düşündüm, dizisi ya da filmi olsa nasıl olurdu? Bana kalırsa diziye çok uygun. Ama tabii dijitalde olmalı. Hatta kendimce şu karakteri şu oynasa, bu karaktere de bu oyuncu iyi olur gibi çıkarımlar da yaptım. Seri tamamlandıktan sonra bence böyle bir adım da atılacak, öyle hissediyorum 🙂
Başka bir taslağım vardı dedim ya… Pia Mater’ın ana karakterlerinden biri olan Alef’in aklıma getirdiği Jean-Baptiste Grenouille’ı yazmıştım esasında ilk olarak. Alef kokuları “gören” bir karakter ve birkaç yönden Patrick Süskind’in Koku romanının anti kahramanı Grenouille’ı getirdi aklıma. O da artık başka bir haftaya…
Sevgiler.
Ayın onurlu yüzü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.