MERAK

En son neyi merak ettin gerçekten? Neyi merak ettiğini bulduğunda kendine de yaklaşıyorsun; tabii bunun katman katman açılan yapısını aşarak.

Neyi merak ederken neden merak ettiğin de esas olan, merakın bilme isteğinden mi, öğrenme çabandan mı, sahip olma dürtünden mi geliyor?

Sahip olduğunu sandığın onca şeye bir bak, ne kadarı senin olabildi tamamı ile veya bu sahip olmanın bir sou geldi mi? İstek isteği doğurdu değil mi? Nereye bakarsan uzun süre oraya dönüşüyorsun, boşluksa boşluk, hırssa hırs, başarı ise başarı, engel ise engel…

Merak ettim doğrusu uzun süredir nereye bakıyorsun? Geri, ileri, endişe, mutluluk, anılar, gelecek… Baktığın şeyler ile şu an olduğu yer aynı zamanda mı peki? Geçmiş veya gelecekte ise zira ve sen şu anki halin ile bakmaya çalışıyorsan boynun tutulmuş olabilir. Fiziki bir patlak vermese bile ruhun yaşama sevincini yitirmiş olabilir. Sahi şu an dışında bir yeri, şu anki olduğumuz formumuz haricinde bir anı değiştirebilir miyiz? Şu an harici bir şeyi dönüştürebilir miyiz? 

Peki yine merak ediyorum, insan bile bile nasıl hala lades çeker? Tıpkı o lades kemiğinin başka bir canlının uzvundan olması gibi: kendimize de bize ait olmayan sorumluluklar, hisler, beklentiler yüklemiyor muyuz? Sahi neden başka bir canlının uzvunu kendine lades kemiği yapar insan? Kendinden bir haberken insan başka bir canlı ile nasıl empati kursun gerçi… Öyle ya, sen en son ne zaman içinde bulunduğun şartta ve anda tam olarak kalarak kendini kendinin yerine koydun?

Kendine sahip misin? Kendin hakkında bilgilere sahip misin? Kendini öğrenmeye ne kadar heveslisin? Kendinde en çok merak ettiğin şey nedir peki?

Kant’ın 4 sorusu bize yol gösterebilir:

1) Neyi bilebilirim?
2) Neyi umabilirim?
3) Ne yapabilirim?
4) İnsan nedir?

Ruiz’in 4 anlaşması gidiş yolumuza destek olabilir:

1) Sözcüklerini özenle seç
2) Hiçbir şeyi kişisel algılama (Benden bir not: Kendini dahi.)
3) Varsayımda bulunma
4) Daima yapabileceğinin en iyisini yap

Unutmadan son bir dikkat noktası daha 4 element, 4 soru, 4 anlaşma… Demek ki sayılar ve matematikte gizli her şey bir nokta da. 

Çünkü Fichte’nin de dediği gibi “İkileşen şey dörtleşir.” Biz ikiliklerle anlamaya, ikilikler yaratmaya devam ettikçe her şey birden dörde doğru gidiyor. Ancak ne kadar dört dörtlük oluyor? 

Seni merakınla başbaşa bırakıyorum dostum…