İnstagram tavsiyeleri

İnstagramda takip ettiğiniz hayatlar ne kadar çeşitliyse karşılaşacağınız manzaralar da o kadar değişik oluyor. Bu yüzden sağlıklı beslenme uzmanlarının dediği gibi; her bir yaşamdan azar azar takip edeceksiniz. Yoksa gıda zehirlenmesi gibi “takip zehirlenmesi” yaşayabilirsiniz. Mesela sürekli zengin sosyetik, ünlü insanları filan takip ederseniz Gucci zehirlenmesi, Armani spazmı yaşayabilirsiniz, aynı şekilde orta altı hayatlar da bir süreden sonra adamı mala bağlatır. Salon halısı üstünde avize ışığıyla çekilmiş nişan, kına fotosu içinde kalırsınız maazallah. O yüzden takip skalanız sağlıklı bir dağılım içinde olmalı; 5 ünlü, 3 zengin 5 akraba 7 yakın arkadaş, 4 uzak arkadaş, 1 spor eğitmeni, 2 aşçı gibi titiz çalışmalısınız. 

Takipçi listemizi sağlıklı bir şekilde yaptık, şimdi sıra olmazsa olmaz “like” larda. Like’sız bir instagramın hayat damarlarından biri kopmuş demektir, instagramda like her şeydir. Bazen akşama kadar instagrama giremediğim zamanlar oluyor bu gibi durumlarda like’lamam gereken fotoğraf sayısı da birikiyor haliyle, halbuki herkes kendi fotosunun önünü like’lasa hiç böyle bir sorunla karşılaşmayacağız ama toplumumuz cahil! Ben, like’ımı bekleyen onlarca fotoyu hızlı hızlı çoğu zaman bakmadan bir sosyal sorumluluk projesi gibi like’lıyorum mesela…“bizim kız bugün okula başladı”…LIKE…“tam buğday unuyla pasta yaptım”…LIKE…“kuzişlerle kahvaltı keyfi”…LIKE….“dayımı bugün kaybettik”…LIKE…….DUR LAN! NE LIKE’I …ÜZÜL ÜZÜL… “

Like’larken dikkat etmek gereken bir diğer konu da “sizi like’layanları like’lamak”. Tıpkı düğünlerde “onlar bize çeyrek takmıştı biz de onlara çeyrek takalım” diyen bir kayınvalide gibi hakkaniyetli ve programlı like’lamalısınız. Ne paylaştığı önemli değil, sizi like’layanı siz de like’layın anasını satayım, elinize mi yapışır!

Takip sayfamızı çeşitlendirdik, like’larımızı düzenli olarak yaptık şimdi sırada devamlı kendi yüzünü çeken delilerden instagramımızı arındırmak var. Ya bir insanın 1600 fotoğrafından, 1700 tanesi kendi suratı olur mu? Aynadan görünenlerle beraber oluyor! İnanılmaz ama gerçek. Bu insanlardan hemen kurtuluyoruz. Hatta buradan instagram mühendislerini göreve çağırıyorum watsup’taki gibi grup özelliği getirsinler instagrama. Biz o, devamlı kendi sıfatlarını çekenleri oraya tıkalım, onlar devamlı kendilerini çektikleri için farketmezler bile, yıllarca orda kendi kendilerini çekip dursunlar. Kesin çözüm.

Hayır zaten gelmişsin 50 yaşına, yüzün daha ne kadar değişebilir ki! Tamam bir kere beğendik suratını… Diğerleri niye! Kafanın her açısını mı beğenmemiz gerekiyor. Bu, nerden baksan 360 like demek, biz senin suratını like’lamak için fazla mesai mi yapacağız. Ben eşini bu kadar like’lamıyor!

İnstagramı gerçek hayatta bir şeye benzetmek gerekirse askerliğe benzetebiliriz. Aynı anda Koç Üniversitesi’ndeki akademisyenle, Şırnak’taki çobanın arkadaş olup aynı ranzada yattığı başka bir ortam bulamazsınız çünkü. Bu haliyle instagram biraz da Alice’in düştüğü tavşan deliği gibi, sanki biri gazozunuza uyuşturucu atmış da halüsünasyon görüyormuşsunuz gibi… Parmağınızla hızlıca fotoları videoları aşağıya doğru hızlıca kaydırdığınızı düşünün, bir de videolar bazen siz tıklamadan oynamaya başlıyor ya… Bir ara tatildeki bir arkadaşınızı görüyorsunuz, sonra bir aşçı yemek yapmaya başlıyor, sonra bir burç yorumcusu suratınıza bakarak burçlardan bahsediyor, o sırada kuzeninizin aşırı makyajlı ve yapılmış saçlarını görüyorsunuz, biraz inince Ekrem İmamoğlu, sonra ekrana göbek atıp kendinizi iyi hissetmeniz için yapmanız gerekenleri söyleyen bir kişisel gelişim uzmanı, sonra bir şarkıcı elinde gitarla şarkı söylemeye başlıyor, biraz inince amcanız ve yengenizi suratlarını kedi ve köpek suratı yapmış olarak görüyorsunuz sonra bir arkadaşınızın, gözlerini çok kocaman ağzını küçücük yapan telefon efektiyle bir şeyler anlattığını görüyorsunuz, korkuyorsunuz, (kesin rüyanıza girecek) sonra tekrar Ekrem İmamoğlu, sonra kafası flulanmış bir bebek fotoğrafı ulan neler oluyor! Ben delirdim mi! derken o sırada hiç sevmediğiniz bir arkadaşınızın canlı bir video başlattığı haberiyle kendinize geliyorsunuz yanlışlıkla tıklıyorsunuz…hemen sizi havada kapıyor…“Ooo Anıl da gelmiş, hoş geldin canııııım” …hasssiktir be, yakalandık!