Bitkilerin basit öğretileri 3: Asma

Zaman zaman hepimiz yaratıcılığımızı yitirdiğimizi hissedebiliriz. Bir şeyler ortaya koyarken veya bir sorun ile yüzleşirken pratik çözümler bulabilecekken tıkanırız. Çok okumuş ve birçok konuda yetkin bilgilere ulaşmışızdır ancak bunu aktarmakta o kadar zorlanırız ki zaman zaman. Sadece belirli bir alanda değil üstelik her alanda çok bildikçe, az düşünür olduk belki de… Başkalarının verileri ve araştırmaları ile o kadar dolduk ki o dolulukta kendimize bir alan açıp ifade edebilecek bir boşluk bulamaz hale geldik. İnsan doğasının bilgiye olan yüzyıllık süreçteki bu doymak bilmez açlığına karşın, doğanın sade bilgeliğinin bize söyleyeceği bir şey vardır belki de: Asmaları inceleyelim öyleyse…

Asma yaprağı da aynı insanlar gibi bilgiyi, daha doğrusu bilme işlemini (bitkilerin bilmesini besin kaynağını doğru tahayyül etmesi olarak ele alalım bu yazı için) süreklilik halinde gerçekleştirebilmektedir. Bilgiye aç bir insana sürekli yeni bilgiler sunabiliriz ve asmaları da sürekli sulayabiliriz. Asmalar da sürekli büyüme eylemine devam eder ancak bu kadar uzayarak ne yapacağını, nerede sonlandıracağını bilemeden uzar. Ta ki beslenme sürecine bir ara verene dek. Artık o yokluk döneminde meyve vermenin zamanı gelmiştir. Tıpkı insanın, bilgisinin üzerine tefekkür ederek kendi yorumu ile harmanlayıp kendini sunması gibi. Asma yaprağı doğanın ve dış etmenlerin varlığı ile meyvesini belirlerken, insanda bu durum kendi meyve verme zamanını kendi seçebilmesi ile de yön bulabilir. Bir dış etmenin yoksunluğu, örneğin bir yakınını kaybetmek veya çaresizlik hissiyatı ile bir de kendi isteğiyle kendini bir şeylerden yoksun bırakarak ruhunun bilgiler ve eşyalar arasında kendini ehlileştirip sunabilmesi ile mümkündür. 

Nefsini terbiye edebilme közüne yer açabilmek için her kültürde yer alan oruç, detoks, meditasyon, ritüel gelenekleri bu yüzdendir. Özle bir olabilmek için yeterli besini aldığına inandığın noktada, üzerinde bir üzümün asılı olduğu asma dalları kendini gerçek bir bilme haline teslim etmekte bize yol gösterici olabilir belki de…