DOLAR

34,2384$% 0.26

EURO

37,6120% -0.47

STERLİN

45,0012£% -0.06

GRAM ALTIN

2.914,87%-0,02

ONS

2.648,11%-0,28

BİST100

9.109,34%2,37

İmsak Vakti a 05:30
İstanbul AÇIK 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Birikmiş Utanç, Yıkılmış Kutsal

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Bir söz ki söylenmemek için bekleyen… Evet, bazı sözlerin söylenecek zamanı çoktan geçmiştir. Öyle bir geçmiştir ki artık onu kendine açıklayacak bile insanlık duyumun kalmamıştır. Bir insanlık utancı olarak var olur o artık her sözün arkasında… Söylenecek tüm şeylerin ardı sıra dizildiğinde tüm anlamların yitirildiği o an koskoca bir utanç. Herkes için ve herkese yönelik, birinin yüzüne bakarken düpedüz yalan söylediğini yüzüne çarpan bir zaman. Daha sözler çıkmadan bir bakışla gelen, bir ok gibi saplanan o utanç…

ad826x90

Ben bu utancı, bu tarihin neresine sığdırabilirim düpedüz bariz olan ve bir noktada son bulamayan bu hâli, birkaç senede bir tekrar eden bu utancı… Göre göre iliklerime dek yaşaya yaşaya nasıl hazmedebilirim. Sussam bir türlü konuşsam başka türlü? Sahi sen nasıl susuyorsun? Peki ya sen nasıl konuşabiliyorsun?

İki yolun da bir yere varamayacağı bu utancı peki nasıl temizleyeceğiz? Çaldığımız doğada yerine koyamadığımız onca utanç dolu binanın bir anda yıkılması ile ne kaldı geriye? Utanıyorum bunları yazarken bile, utanıyorum boğazım gıcıklanıyor, midem bulanıyor. Sartre'ın bulantı diye bahsettiği bu olsa gerek… Bu olsa gerek onca sene sessiz kalışların ardına içimizi kemiren onca şeyi koca bir yapıda yerle bir etmek. 

Sahi biri açken nasıl rahat yemek yiyebilir bir insan? Biri yurtsuzken nasıl rahat barınabilir bir insan? Biri üşürken nasıl bu kadar sene görmeden etmeden rahat rahat ısınabilmiş bir insan? 

ad826x90

Neyi hangi yapıda inşa etmiş de yıkılmasına en başta göz yummuş. Bunca birikmiş utanç ile sadece yıkılan evler, giden canlar, yok olan yerler göremiyorum. Oraya bakınca ne mi görüyorum?

ad826x90

Koskoca bir yitim hem de nasıl bir yitim biliyor musun? Kutsalın yitimi… Yere göğe sığdıramadığımız insanı görüyorum, kutsal olarak atfedilen hırsından cennetten kovulmuş, yitik bitik virane kalmış, kendi bitikliğini de herkese mal etmiş onca yüz görüyorum. 

Bu hepimizin sorunu, bu hepimizin yitimi ve bu hepimizin utancı.

Yine de bir umut yiten kutsalımızı kazanabiliriz, işte o zaman bırakacağım utancımı, o zaman tam olarak bitecek bulantım.

Comments

comments

ad826x90

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

MERAK

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Araç çubuğuna atla