DOLAR

38,0045$% -0.06

EURO

41,3645% 0.03

STERLİN

49,4757£% 0.05

GRAM ALTIN

3.674,42%-0,08

ONS

3.010,15%-0,05

BİST100

9.299,36%2,82

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul KAPALI 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

YİN & YANG

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Birkaç hafta önce taşındığın yeni evinde ve bir gün önce satın aldığın kocaman yatağında yatmış olmanın dinginliğiyle uyandın. Bunca zaman ergonomik olmayan yataklarda yatarak kendine ne büyük kötülükler etmişsin de bunun farkına şimdi varıyordun. Büyük yatakların uykuları da büyük oluyormuş canım, gece boyunca uyanıp uyanıp uyumalardan, uykunun bölünmelerinden gına gelmişti artık bitti diye seviniyordun.

ad826x90

Gece, uyku, yatak üçlüsü üzerine kurabileceğin dağarcığındaki tüm sözcüklerle ne kadar isabetli bir karar verdiğin üzerine zihninde cümleler kuruyordun. Gerneşe gerneşe yataktan çıktın, hacetini edip, yüzünü yıkadın. Aynada elinden seyrelmesini seyretmekten başka bir şey gelmeyen saçlarına ıslak ellerinle şekil verdin. Havluyla kurulanarak oturma odasının önünden geçerken odayı perişan halde bırakmış olduğunu gördün kendine kızdın.

 Şişe ölüleri, beli kırılmış sigara izmaritleri, meze kırıntıları, kadehler iç içeydi. Pencereleri açıp gecenin dışarı atılmasını sağladın. Geri dönerken dizin sehpaya değdi, (Tüm sehpalar sanki ev içinde devrilmek için vardır), yere düşen TV kumandasını kaldırdın. İçgüdüsel olarak TV’yi açıp kendine mükellef bir kahvaltı hazırlamak için mutfağa yöneldin, kahvaltılıkları kontrol ederek eksik şeyler tespit ettin. Kontrollü olmak senin en büyük yeteneğindi. Her an ve her duruma karşı geliştirdiğin duruş teknikleri gard vaziyetleri seni hazırlıklı kılıyordu.

 Alınacakların listesini çıkarttın, cüzdanından yeterli miktarda para alıp tam ayakkabını ayağına geçirecektin ki TV’den gelen seslere kulak kabarttın ve bir çırpıda odaya ayakkabılarınla geri döndün. O çok tanıdık sabah kuşağı kadınlarından biri, yanında yüzleri sevecenlik mandallarıyla gerili konuklarıyla bir şeyler konuşuyorlardı. Ve sen tek bi cümle bile anlamıyordun. 

ad826x90

Kanal değiştirdin,tümü sözleşmiş gibi bilmediğin bir dilde konuşuyorlardı. Yayında bir arıza olmalı ya da cihazda diyerek televizyonu yandan hafif tokatladın. Değişen bir şey yoktu, şaşırdın, garipsedin, anlayamadın. 

ad826x90

Soru işaretleri bataklığına gömüldün.

“Kesin yanılsama bu, ya da gece bir şeyleri fazla kaçırdım, boyut mu değiştirdim? Soyut mu oldum yoksa ben?” diye düşünerek evden çıkıp mahallenin Che’si dediğin, marketlere direnen bakkalınıza yürüdün. Günaydın diyerek istediklerini söyledin. Yaşlı adam yüzüne donuk donuk bakıyordu. Sessizliği bozma düşüncesiyle raftan ekmek aldın,ucunu koparıp ağzına attın.

– Amcam ver şunları acelem var, hadisene dedin. 

Adam bir şeyler söyledi, anlamadın. Anlamadığını anladığın an başın döndü, düşeyazdın, tutunacak bir şeyler aradın. Telaşla ucunu koparttığın ekmeğin parasını uzattın. Eline alıp baktı. Büsbüyük harflerden oluşan bir kahkahanın ardından parayı buluşturup yüzüne fırlattı.

ad826x90

Yerdeki parayı alıp deli mi bu ne diyerek iki sokak aşağıdaki büfeye yürüdün. Aynı iletişim kopukluğunu orada da yaşadın, elinde sımsıkı tuttuğun ucu kırık ekmeğinle eve koştum. Peşinden seni takip eden birileri var sanarak kapıyı kilitledin, koltuğa çöktün, olup bitenler ve bildiklerin hakkında kendini sorguya çektin. Bir anda hangi zamandan ve hangi kumsaldan olduğunu bilmediğin tatil öncesi silkelenen plaj çantasının dibinde kalakalmış kum taneciği gibi hissettin kendini, tek başına, yapayalnız, değersiz.

Birkaç kez daha alışveriş denemelerin oldu, dalga geçtiler, aşağıladılar, tekmelediler. Evine sığındın. Kapına gelenler oldu, korkudan açamadın. Tanıdıklarına arkadaşlarına, dostlarına ulaşmak istedin. Telefonlarda yine aynı garip dil. Kimseye hiçbir şey anlatamadın. 

Mahalleyi aşamadan sokağa saplanıp kaldın. Birkaç gün sonra evde tükenen gıda maddeleri açlık dürtülerini kamçıladı. Önce apartmandaki kapı önlerine konan çöpleri taşıdın eve, yetinmeyince gece mahalledeki çöplere dadandın. Bir süre sonra komşular homurdandı, daha sonra ev sahibin kapına dayandı, yanında iki üniformalı ve onlarca insan ne var ne yok sokağa yığdı eşyalarını.

Artık kaçışın olmadığı yerdeydin.Sokakların acımasızlığı insanların kendinden olmayana tahammülsüzlüğü seni bekliyordu. Şehrin seni yutması an meselesiydi. Beynindeki karmaşa tenine yansımıştı.Saçın sakalın birbirine karışmış her yerinden kendine has kokular geliyordu. 

Çöpler senin yaşama sebebindi, ne kadar yabanileşirsen o kadar başarabilirdin hayatta kalmayı. Filozofların “tırnaklarını geçireceksin hayata” şeklindeki önermeleri tam senlikti. O kadar geçirmiştin ki tırnaklarını arası hayat doluydu bakterilerden. 

ad826x90

Seninle aynı konumda olan öteki çöpdaşları tanıman durumunun aslında pek de kötü olmadığını müjdeliyordu. Onlar kopmuştu. Beyin fonksiyonları bitmişti. Hayatla yüzleşmenin şokuna hazır olmadıkları için durumları berbattı. Biri vardı birkaç sözcük anlayan, diğerlerinin elinden kurtardıktan sonra tanımıştın onu. Her yanı yara bere içindeydi. Yaralarını sararken korkmaması gerektiğini söylemiştin. İyileşeceksin, bir şeyin yok demiş, adını sormuştun. 

“Adsız ben, ad yok ” demişti. 

Akrep ve yelkovanın sevişip oynaşması binlerce kez sürüp giderken günler sonra bir gece “adsız” çıkıp geldi, soluk soluğaydı.

– Dede… dede… buldu… dede… dedi kolundan tutup.  orda… dede… orda… buldu… dede… gel…  diyerek çekiştirmeye başladı. 

Sana zarar vermeyeceğini bilmene rağmen yine de temkinliydin. Tamam dedin, tamam geliyorum. İçinden “Dede de kim, ne ki bu şimdi?” diye geçirerek dedeye de adsıza da verip veriştirmeye başladın. Merakın balon gibiydi, şiştikçe büyüyen, büyüdükçe patlamaya ramak kalan.

Adsızla yürümeye başladınız, Sabaha doğru şehrin dışında bahçe duvarları boş teneke kutularıyla örülmüş, derme çatma bir kulübe önünde durdunuz. Köpek hırıltıları arasından bir ihtiyar belirdi.

Adsız “Bu… dede… bu… dede…” dedi. 

İhtiyar el işaretiyle yanına çağırdı, elini omzuna atıp uyduruk bir kapıdan içeri girdiniz. otur hele dedi. Oturdun adını sordu. Söyledin, öykünü anlattın, dinledi. Yer yer sakalını sıvazladı. Sakalından mı eline, elinden mi sakalına kirin bulaştığını önemsemedin,oysa birileriyle konuşmayı ne kadar da özlemiştin. 

İçin içine dar geliyordu. Tepiştirdikçe; tepiştiği için belinden dışarı taşan, çocuk elbisesiydi, sevincinden yüreğin. Durumun ne olduğunu sordun. Heyecanlanma ama diyerek anlatmaya başladı. Biz bulunmuş olduğumuz taraftan öteki tarafa geçişi gerçekleştirememiş olanlarız. Arada kalan; yani yin ve yangtaki siyah ve beyazın kesişmesi gibi… Buna asıl ile akis de diyebilirsin. Yaşam ile ölümün kesişmesi gibi bir durum…

Daha önceden semtinizde deliler vardı mutlaka, İşte o deli diye bildiklerimizde bizim tarafa geçişi tamamlayamayıp arada kalanlardı. Bizim olduğumuz tarafın yansıları, yani asıl olmayanları bizde onların tarafın delileriyiz. 

“Delisin onlara göre sen” dedi ve deli deli güldü.

 (Siirt, Mayıs 2003)

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Tamara

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.