DOLAR

34,2437$% -0.05

EURO

37,3155% -0.25

STERLİN

44,7720£% -0.01

GRAM ALTIN

2.933,08%0,55

ONS

2.663,02%0,54

BİST100

8.860,30%1,85

İmsak Vakti a 05:44
İstanbul KAPALI 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Kardelen

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Sivas 98… Eşimin hamilelik dönemi, ayda bir doktora  gidiyoruz, 15 günde bir de kontrole. Hamileliğin beşinci ayında erkek olduğunu öğrendik. Eşimin gol atan siyahi futbolcunun ters perende atması gibiydi sevinci. Aynı evde benden bir tane daha olduğunda başıma gelecekleri düşünüp hiç sevinmemiştim erkek olmasına, kız olsa daha mutlu olacaktım.

ad826x90

15 gün sonra kontrole gittiğimizde işin rengi değişti, maviler pembeye döndü kız oluverdi. Kordon sebebiyleymiş, pipi gibi durmuş. Bu kez benim içim içime sığmıyordu, perende sırası bende, çaktırmadan. Çok mutlu olmuştum belli etmemeye çalışarak.

Altıncı ayda eşim amipli dizanteri'ye yakalandı. Sivas'ın kanalizasyon şebekesi birkaç yerde Kızılırmak nehrine karışıyormuş. Amasya'dan gelen sebze meyveler Kızılırmak'ın suyuyla sulanıyor ve dışardan gelenler için büyük risk taşıyormuş. Hele hamilelere büsbüyük risk, Sivaslılar taşıyıcı olduğundan onlara bir şey olmuyor.

68 kiloyken dizanteri olan eşim, kilo kaybetmeye başladı. Askeri hastaneye gittik, doktor ilaç tedavisi önerdi, faydasını görmedik. 5 gün sonra yeniden hastaneye gittik, Cumhuriyet Üniversitesi hastanesine sevk edildik. Yine ilaç tedavisi… Eşimin sürekli midesi bulanıyordu, kusuyordu ve ishali de vardı. Bebeğimiz için zorla da olsa yemek, beslenmek zorundaydı. 

ad826x90

Ben ise sabah kahvaltısını verdikten sonra, evle kışla arasındaki yoldan karşıya geçip işe gidiyordum. Öğlenleri ise koştur koştur gelip yemek yapıyor, ayrıca patates haşlıyor, posalı yiyecekler hazırlayıp tekrar işe gidiyordum. Akşam yine aynı şekilde döngü devam ediyordu, her gün alışveriş yapıyordum, kasa kasa hem de…

ad826x90

Altıncı ayın sonunda eşim 61 kiloya indi. Durumu İstanbul'daki ailelerimize iletiğimizde birdenbire hepsinin işi gücü çıkıverdi. Annem hariç, o da taburcu olduktan sonra geldi.

Hastalığın bu şekilde gitmeyeceğini, her geçen gün daha kötüleşeceğini düşünerek bir gece Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi aciline gittik. Hemen yatırma işlemi yapıldı, sürekli ilaç serum kullanıldı. Gece yarısına kadar yanında kaldım, sabah kahvaltı istedi, eve döndüm. (Refakatçiye izin yok) Sabah erkenden kalkıp, kahvaltılık şeyler hazırlayıp termosa da çayı koyup eşimin yanına götürdüm. Öğlen ve akşam yemek yapıp hastaneye götürüyordum. 

Her gece eşimi alıp Doppler cihazında kontrol ediyorlar, çocuğumuzda kalp atışı var mı diye bakıyorlardı. On gün boyunca bir arpa boyu  yol alamamıştık. Eşim moral açısından çökmüştü, eliyle sürekli karnındaki bebeğimizi kontrol ediyordu, yaşamıyor mu diye tedirgin oluyordu.

Aklıma Erzincandaki bekar evi arkadaşım, can dostum, Ersin’i aramak geldi. GATA’da akciğerlerinden ameliyat olmuştu. Durumu aktardım, bir saat sonra profesör albay beni aradı. İlacın ismini verdi, "METRONİDAZOL 500 mg kullanacaklar, kullanmak istemezlerse rıza onam formu doldur, diretirlerse beni ara telefonu doktoruna ver." dedi.

ad826x90

Profesörün dediklerini doktorumuza ilettim "Çocuğunuzu kaybedebilirsiniz" dedi. Bu gidişle ikisini birden kaybedecektim. Formu doldurarak teslim ettim, bir hafta sonra eşim düzeldi, taburcu olduk.

Doğum zamanı geldi, hemşire kızımı kollarıma verdi, çok tatlı kartopu gibi bir bebeğimiz olmuştu. Topuğundan kan alan hemşire "Bir hafta içinde ararsak genetik bir hastalığı var demektir, aramazsak her şey normal" diyip gitti. Bir hafta sonra telefon çaldı açtım, test için arıyormuş, kendimi kaybedecekken "Yanlış aramışız, pardon" dedi.

İki zıt duyguyu otuz saniye içinde hayatımda yaşamamıştım.

Neden mi Kardelen? Anlattığım bunca şeyden sonra kızıma başka isim yakışmazdı.

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Sen misin evlenen!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.