34,9739$% 0.16
36,7420€% 0.28
44,1241£% -0.32
2.974,72%-1,04
2.647,78%-1,18
10.125,46%0,66
*** Ardahan'da ilkokul'dayken yaz tatillerinde komşu köydeki dayımlara giderdim. Bir sabah gürültüye uyandım, yataktan kalkıp dışarı çıktığımda, komşu evin sahibi karı koca kavga ediyorlardı. Adam, karısı huysuz Tamara'yı çok fena dövüyordu. Görüntü korkunçtu, vahşi hayvanlar gibi yerlerde yuvarlanıyorlardı. Dayım ve diğer komşular araya girip ayırdılar, ortalık sakinleşti. Öğlene doğru anneannem saç üzerinde ekmek pişirirken, biz de yer sofrasında yemek yiyorduk. Kocasından dayak yiyen Tamara geldi, buyur ettiler gayet neşeli bir vaziyette sofraya oturdu. Anneannem bir ara nasihat vermek için Tamara'ya "Kızım, niye böyle yapıyorsun, senin ne canın var ki adama dikleniyorsun, biraz suyuna git, bak bu kaçıncı çekişmeniz, yoksa adamın elinde kalacaksın" dedi.
Tamara da "Endam bibi bana ne oliyer ki olan Mico'ya oliyer, o vurdukça benim çenciklerim gevşiyer* (hoşuma gidiyor) asıl o leyakıl düşiyer* (yoruluyor) dedi.
Mazoşizm'in anlamını bilmese bile, Tamara tanıdığım ilk mazoşistti.
*** 1992 Erzincan. Her akşam kız arkadaşımı jetonlu telefonla ararken, samimi olduğum Trakyalı sessiz, sakin, pısırık bir meslektaşım da benimle takılır, can sıkıntısından jeton alıp rastgele numaralar çevirerek karşısındakini işletir, gülüp eğlenirdi. Yine bir akşam postaneye gittik, jetonlar alıp konuşmaya başladık. Bir ara arkadaşım konuşurken, küfürleşmeye başladı. Jetonu bitecekken benden 2 büyük jeton istedi verdim, küfrün biri bin para. Karşısındakine; "Yarın da arayacağım" deyip telefonunu istedi.
Ertesi günü ve bir ay boyunca arayıp küfürleştiler, "Evini yakacam, ocağına, g.tüne incir ağacı dikecem" filan. Sonra çok samimi oldular, telefonda gündemden, spordan, müzikten siyasetten konuşmaya başladılar,
Bir hafta sonu da pikniğe, içmeye çağırdı gittik. Bana dönüp "Senin bu arkadaşın harbi delikanlı, manyak ötesi biri, mangal gibi de yürek var" dedi. "Haklısın öyledir" dedim. Tayin olurken uğurlamaya bile gelmişti, yaşıyorlarsa şimdi bile görüştüklerine eminim.
*** Halı sahaların yeni açıldığı yıllarda gece 11'e kadar yer bulmanın imkanı yoktu, ben de saat 2-3 arasına maç aldım. Subay astsubay arkadaşlarla aramızda maç yapacağız. Organizasyon, kadrolar tamam. Maçtan yarım saat önce gittik. Bizden önceki maç iptal edilmiş, soyunma odalarında formalarımızı giyinip ısınma hareketlerinden sonra maça başladık. Zil çaldı devre arası oldu, her şey normal. Maç bitti, bitiş zili çalmadı. Oynamaya devam ettik. Saat 03:30 oldu, halı saha ile işletmecisinin bulunduğu ofis arasında 50 metre mesafe vardı, sahanın etrafı tel örgülerle çevrili kapısı kilitliydi. Seslendik duyan, gelen olmadı, sıkışıp kalmıştık. Sesimiz daha çok çıksın diye hep bir ağızdan bağırmaya başladık, yakınlardaki evlerin ışıkları bir bir yanmaya başladı. Balkona çıkan biri, halı sahanın çalışanını uyandırdı gelip kilidi açtı. Yaşça ve rütbece en büyüğümüz, "Oğlum bizi halının üzerinde teker teker zikseler haberin olmayacak, kapı kitlemek de ne demek" diye kızdı, adam da "Abi ödemeyi almamıştım, maçtan sonra gidersiniz diye kilitlemiştim" deyip özür diledi. Evlerimize gidene kadar güldük, özelikle "halının üzerinde" sözüne.
SEN ORADAYDIN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.