Kıvırcık Memet

Dönüş yolunda gecenin bir yarısı arkadaşlarıyla karşıma çıktı, ayağında ucuz espadrilleriyle. "Niyetin ciddi değilse bırak" diye efelendi.


Tanıştığımızda 17 yaşındaydık. Mahallemizde asıldığı kızı, askeri öğrenci olma avantajıyla kapmıştım. Akşamları kızın evinin bahçe duvarının dış tarafında ben, iç tarafında o; konuşup sohbet ediyorduk. Dönüş yolunda gecenin bir yarısı arkadaşlarıyla karşıma çıktı, ayağında ucuz espadrilleriyle. “Niyetin ciddi değilse bırak” diye efelendi. Ortak arkadaşlar kavgayı engellediler, sabaha kadar sohbet ettik filan…

O günden sonra samimi olduk. Okulu bitirip göreve başladığım için yıllık izinlerimde görüşebiliyorduk. İlkokul mezunuydu, terlik fabrikasında çalışıyordu. Tutunamadı. Korsan taksicilik işine girdi, kazancıyla Murat 124 aldı. Arabasını satacağı zaman duraktaki arkadaşlarına lastiklerini, teybini, benzinini sattı. Kartal oto pazarından başka araba aldı. Alırken lastiği iyiyse, teybi varsa, deposu full ise alıyor, aksesuarları satıp hem taksicilik hem de ticaret yapıyordu.

Ertesi yıl izne geldiğimde araba alım satım işine girmişti. Evlendi, çocuğu oldu, sonra galeri açtı. Bir gün Beşiktaştan vadeli araba alırken çek defterini bana verip doldurmamı istedi, bilmiyordu.

Her yıl işlerini büyütüyor, galerinin önündeki araç sayısı yirmili rakamlara ulaşıyor, ama evini ihmal ediyordu. O yıllarda yeni yeni açılan masaj salonlarından, yüzme havuzlu otellerden çıkmıyordu.

Birkaç yıl sonra Yalovada inşaat işine girdi, “batmaktan korkmuyor musun” diye sorunca “kaybedecek neyim var Levo, en fazla espadrilli günlere dönerim” sözü hırsını özetliyordu.

99 depreminde kooperatif olarak yaptığı evler yıkılınca ağır darbe aldı, Villasını, arabalarını, evlerini sattı ve fakat eşinin ve çocuklarının lüks yaşamlarında değişiklik olmadı.

Girişimcilik özelliğiyle bu kez Gölcük’te inşaatlar yapmaya başladı. Sevgili edindi, evine önce hafta sonları, daha sonra ayda bir uğrar oldu. Eşinin ricasıyla durumu düzeltmek için biraraya geldiğimizde ikna olmadı, “Siz kendi hayatınızı yaşayın, ben kendi hayatımı” deyip kestirip attı. Eşinin o gün orada söylediği “Allah sana öyle bir dert versin ki, bana muhtaç olasın, gözümün içine yalvararak bakasın” bedduası aklımdan çıkmadı. 

Üç yıl önce Gölcükteki işleri tasfiye edip, kanser tedavisi için eşinin yanına döndü. Geçmiş olsun ziyaretine gidince gördüm, yalvaran bakışlarını… 6 ay sonra da kaybettik.

Dolu dolu yaşanmış, bomboş bir yaşam.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazı Formatı Seçiniz
Kişisel Test
Kişiliğe dair bir şey ortaya çıkarmayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar vermek veya görüş belirlemek için oylama yapmak
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Açık Liste
Kendi öğenizi gönderin ve en iyi sunum için oy verin
Oylanabilir Liste
En iyi liste öğesine karar vermek için yukarı veya aşağı basın
Fotoyla Anlatım
Kendi resimlerinizi yükleyin ve birşeyler anlatın
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri
Görsel
Fotoğraf veya GIF
GIF
GIF Formatı