Yeni yıl mesajlarım!

Teyzemlere gittik, “yemeğe kalın” dedi, ama bence o kadar da kalın değildi o yemek. Neyse, bu gece yılbaşı ya, eğleniriz filan diyerek marketten çerez alayım dedim, yanlışlıkla hadesten taharet almışım. Sahibinden daire de alabilirdim, gene verilmiş sadakam varmış. Verilmemiş sadakam da var gerçi; vermedim henüz.

Aslında saçma; verilmiş sadakam var denmez; verdiysen artık senin değildir o, vermeden önce senindi. 

Sabaha karşı telefon acı acı çaldı, ama bakmadım. Basurum var benim, acı yasak bana. Rocky'e de yasaktı, onun da basuru varsa demek. Basurlular vardı tarihte, hemoroidi bulan uygarlık. Hepsinin götü patlamış, o şekilde silinmişler tarihten. 

Sonra Mısırlılar var, mumyalamayı bulan uygarlık. Mum yalamaktan dillerinde tüy bitmiş. O yüzden Mısır dili bi tuhaftır zaten. 

Bi de filoloji var: Misal, senin 30 araçlık bi filon var, işte o filoyu inceleyen bilim dalına filoloji deniyo. En azından ben öyle diyorum. Diğerlerini bilmem. Diğerleri olan bi insanım. Yeni yıl hepimize elektrik ve Avrasya Tüneli getirsin. Heeepi bööörtleey 

Yeni yıldan tek dileğim, insanlık aleminin Zehrasu, Periça, Katmergül, Bersaycan, Tanark, Serkuntay, Berksuntay, İsmetpusat, Ahmetesat, Simru gibi omurilik soğanı üretimi isimlerden kurtulmasıdır!

Daha önce de yazmıştım; bazı insanlar gerçekten bazı insanlar. Diğerleri bazı değil mesela. Bu çok tuhafıma gidiyo, bi kaç saat sonra tuhafımdan geri geliyo. Hoşuma giden şeyler de var, onlar geri gelmiyo ama, hoşumda kalıyo. Ama bazı insanlar da diğerleri değil. İnsanın bazı mı diğer mi olduğuna karar vermesi zor; zira bugün bi karar kolay yetişmiyo. O kadar yıl besle büyüt sonra birine ver, olmaz! Ben o yüzden karar vermem, illa vericeksem de, eski, kullanmadığım kararlarımı veriyorum. 

Şimdi siz bi gidin, ben bi kendimle bişey konuşcam.