Sevgilim, bebeğim ve ben!

14 Şubat

Bugün 14 Şubat "Dünya Kapitalist Piyasa Canlandırma Taktiklerini Hakikaten Çok Duygusal ve Romantik Günler Zannedenler" günü! Az önce haberlerde izledim; erkekler sevgilileri ya da eşleri için plastik cerrahlardan, estetisyenlerden filan randevu alıyormuş sürpriz yapmak için. Hediyeye bak: BOTOX! Hem erkeklerin hem kadınların kafayı yemişlik seviyesi hakikaten her türlü sınırın üzerinde artık!

İşin en güzel tarafı; benim gibi durduk yerde -özel bir gün olmasa da- çiçek almayı, iltifatlar etmeyi seven; sevgilisine piyano başında romantik şarkılar çalıp söyleyen, sevgisini aşkını tek bir sarılışıyla bile fazlasıyla anlatabilen "gerçek romantikler", sırf bu liberal ekonomi tuzağına düşmüyor diye, diğer 364 gündeki performansları hiçe sayılıp "sevgililer gününü nasıl unutursun?" şeklindeki g*tünden bahane uydurma taktiğinin arkasına sığınılıp ÖKÜZ ilan edilecek, çünkü her şey gibi romantizm de "başkaları tarafından dışarıdan görülebilir" bir biçimde olmak zorunda. Kısacası; "Kulağıma söylediğin sevgi sözlerinin, evde ettiğin iltifatların ya da sevişirkenki dokunuşlarınla hissettirdiklerinin bir önemi yok bebeğim; onları diğer kadınlar görmüyor, dolayısıyla hava atamıyorum ben"!!!

Yazık lan size! Allah cümlenize akıl fikir ihsan eylesin, ne diyim!

Bu arada;

15 Şubat: "yakın zamanda bitirmişler" günü
16 Şubat: "biteli bayaa olmuşlar" günü
17 Şubat: "başlamadı ki bitsinler" günü
18 Şubat: "başlayana 1, bitene 2'ciler" günü
19 Şubat: "başlamaz olaydıcılar" günü
20 Şubat: "ilişki istemiyorum, kafam karışıkçılar" günü
21 Şubat: "bi süre ara vermişler" günü
22 Şubat: "fakbadiler" günü
23 Şubat: "toplu sekste tanışıp sonradan adam eksilterek 2'ye kadar düşmüş ve o arada normal ilişkiye geçmiş tövbeciler" günü
24 Şubat: "ne senle ne de sensizler" günü
25 Şubat: "yok aga kafamı dinliyorumlar" günü

olsun bence…

Bebeğim ve Ben Köşesi

Çocuklarına isim koyarken bulundukları psikolojiye göre ebeveyn tipleri…

1 – Normaller: Normal isim koyanlar
Bunlar artık klasikleşmiş, her zaman her yerde duyulabilen isimleri tercih ederler. Örneğe gerek bile yok.

2 – Uluslararası beklentili olanlar: Nedense İnikilççe isim koyanlar
Sanki ev Bağcılar'da, işyeri Manhattan'daymış gibi takılan tiplerdir.
Anne-baba ikisi de Türk olduğu halde Farah Eva, Darya Dorak koymuşlardır misal.

3 – Müsrifler: 2 isim koyan ve illa ikisini birlikte söyleyenler
Benim ve pek çok arkadaşımın nüfusta 2 ismi birden olmasına karşın, normal ve mantıklı olarak birini kullanırız. Bu anne-baba tipiyse -nedendir bilinmez- ille ikisini birden kullanır ve bi de seni de zorlar bunun için. Ahmetesat, Muzafferburçin, Süleymantuğba, Ecegazanfer bu grupta isimlerdir.

4 – Anarşikler: Çocuğa ilginç isim koyacam diye dibine kadar zorlayanlar
Bunların derdi ismin olabildiğince farklı ve özgün olmasıdır. Bu tiplerin "anlam" takıntısı da vardır, sırf bu merakları yüzünden çocuğun istikbâlini de zorlarlar.
Atınç, Ekmeleddin, Borça, Timirce, Cıstak

5 – Hanedancılar:
İlginç isimleri seven, ama aynı zamanda sanki padişah sülalesinden geliyomuş efekti sevenlerin koyduğu isimlerdir. Mehze, Tuğut, Vehen, Fılemboyant (bu sonuncu başka bişiydi la)

6 – Bi de "Yoğanassınınnnn…" grubu vardır. Rahmetli Michael Jackson tek başına bu grubu oluşturur. Çocuğuna Blanket (Battaniye) ismini koyarak tarihe geçmiştir.

Sağlıklı Yaşam

Tam zayıflıycam, bi Sütlü Nuriye geliyo…

Felsefe

Yorgunluk ve üşengeçliği nasıl yenebileceğimize dair nefis bir yöntem keşfettim ama şu an kalkıp yazamıycam! Sonra…