33,9160$% -0.21
37,5909€% 0.34
44,4948£% 0.34
2.780,31%1,32
2.550,33%1,55
9.455,24%0,38
Bir akşam dershaneyi kapatmış eve gitmek için eşim ve kızımla park yerindeki arabaya doğru yürüyorduk. Minik bir kedi yavrusu (tekir) bize doğru miyavlayarak geldi, paçamdan yukarı tırmanmaya başladı. Ellerimin arasına alıp sevdim, okşadım. Kızım da çok sevdi, çeşitli yerlerinde küçük yaraları vardı, tedavi ettirmek için yolumuz üstündeki veterinere götürdük. Mama, kum aldık ertesi günü aldığımız yere bırakma hususunda eşimle anlaştık (eşimin fobisi vardı) ve fakat veteriner “Bu sizin eve girdikten sonra bir daha bırakamazsınız” diye uyardı. Gece banyo yaptırdık, karnını doyurduk, sevdik, isim koyduk “Miniş”… Evde bir bayram havası, eşim bile eline koluna havlu sardıktan sonra korkarak sevdi.
Sabah, bizim yatakta göğsümün üstünde uyandık. Bulduğumuz yere bırakma düşüncemiz unutuldu, mama, su kabı, yuva, minder, kum kabı, kürek, taşıma çantası alıp aşısını yaptırdık. Eve bir kişi daha dahil etmiş olduk. Aylar geçtikçe alıştık, fakat asker emeklisi olmam sebebiyle aramızda güç gösterisi başladı. İtaat sıfır, burnunun dikine gidiyor, canı istemediği hiçbir şeyi yapmıyordu. Önce sürekli dolu duran mama kabını ortadan kaldırıp acıktığını dile getirmesini öğrettim, ardından mutfağa girmemesi gerektiğini, çiçeklerin saksılarını eşelememesini ve çağırınca gelmesini…
Aramızda mükemmel bir ilişki başladı. Ben dışarıdan geldiğim an dış kapı açılır açılmaz mutfaktan koşarak çıkıp, hiç içeri girmemiş gibi kapının önüne oturuyor, beni kandırıyordu. Netflix açıldığı an cıngılını duyunca koşup göğsüme yatıyor, birlikte film izliyorduk. Kafamı filmden çevirince patisiyle kafamı TV’ye çeviriyordu. Nesneleri öğretmiştim, kalemi çakmağı istiyordum getiriyordu. İyi içici olduğu söylenemezdi, rakı masasında çay tabağına koyduğum rakıyı içer hemen sarhoş olurdu. Bir süre sonra evde bazı eşyalar kaybolmaya başladı. Takip ettim, salondaki konsolun altını zula yapmış; tokalar, çakmaklar, kolyeler, yüzükler ne ararsan var. İşin iyi tarafı o bölgeye kimseyi yaklaştırmıyordu. En sevdiği şeylerden biri de terasa çıktığımızda, saksılardaki otları yemesi ve duvardan atlayıp çatıya tırmanması ve çatıda dolaşmasıydı.
Asansöre binmeyi öğretmiştim, (hastir diyenler olacaktır) sitenin bahçesinde bir saat dolaşıyor, pencereden seslendiğimde asansörü sıfıra gönderiyordum, sonra asansörü geri çağırıyordum, binip geliyordu. Bir gece saat 2 gibi eşim “Sigara kalmamış çıkıp alır mısın?” dedi, “Boş ver yatalım, yarın alırım” dedim. İki dakika sonra ağzında bir paket sigarayla geldi. Terastan yan komşunun terasına geçip masadan paketi çalıp getirmiş. Bir gün de -kızım çikolata tatlı türü şeyleri sever- yan komşudan tulumba tatlısı çalıp yatağına bırakmıştı.
Tatile giderken komşunun “bize bırakın” ısrarıyla bıraktık, dönüşte hamile bulduk. Dört yavru verdi. Sahiplendirdik, akabinde kısırlaştırdık. Yağmurlu bir gün temizliğe gelen abla camları silerken ben de Miniş’in tırnaklarını kesiyordum. İşe gittim, bir saat sonra eşim aradı, Miniş’i sen mi götürdün diye. Götürmediğimi söyledim, eve döndüm. Temizlikçi ablanın açık unutmuş, olduğu pencereden, (9. kattan) betona düşmüş. Yanına indim, buz gibiydi. Kızıma söylemedik, “Evden kaçtı galiba, gittiği yerde mutluysa bir daha gelmez, mutsuzsa iki gün içinde kesin geri döner” diye umutlandırdım. Üç gün sonra başka bir yavru kedi aldım. Yeni Miniş, asıl Miniş’in tırnağı olamaz. On yıldır, günde yirmi saat uyuyup duruyor, ben de insani şeyler öğretip dengesini bozmuyorum.
Kelime oyunları
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.