35,9976$% 0.22
37,2320€% -0.56
44,6905£% -0.07
3.307,64%0,36
2.860,40%0,15
9.951,65%1,11
Aslında gurbetçi Türklerin çok fazla lüks problemleri var. Dünyanın büyük bir kısmının gitmek isteyip de gidemediği yerlerde yaşayıp 'sıla, gurbet' gibi soyut şeyler uydurarak kendilerini ve çevrelerini mutsuz edebiliyorlar. Yaşadıkları yerlerde geçimsiz değiller ama kesinlikle uyum sağlamıyorlar, içe dönük ve birbirleriyle yaşıyorlar.
Kendi topraklarından olunca kötü birini bile yakın bulabiliyorlar ama işini iyi yapan bir Alman için "gavur ama iyi adam" diyorlar. Kesinlikle başkalarının öğrettiğine veya başkalarından gelecek bilgiye kapalılar.
En önemli ve hayati konulardaki bilgi ve haberleri bile kahvede, camide teyit ettirmeden doğruluğuna inanmıyorlar.
Alman gibi konuşmayı, Alman gibi davranmayı 'gerektiği için' yapabiliyorlar ama kesinlikle bir Alman gibi yaşamıyorlar.
Avrupa'da sol partilere, memlekette sağ partilere oy veriyorlar.
Avrupalı kızlarla gezmeyi başarı görüyorlar ama bizim kızlardan biri Almanla evlenirse içten içe inciniyorlar.
Sadece kendileriyle meşguller. Başkalarının dertlerine kapalılar.
Avrupa'ya ilk geldiklerinde 2. Dünya Savaşı'nın yıkımı yaşanmamış olsa da onlar gurbet acısı yaşıyor, köydeki koyunu, kuzuyu özlüyorlar.
Öğrendikleri yanlışları kültür sanıp diğer kuşaklara aktarıyorlar.
Sürekli geri dönmeyi düşünüyorlar ama döndüklerinde hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Habire alıyorlar, alıyorlar.
Bir gün Türkiye'ye dönünce tekrar 20 yaşına da dönebileceklerini sanıyorlar.
Yaşamadıkları yılların hayaliyle yaşıyorlar.
Nefeslerini tutar gibi zaman geçiriyorlar.
Kendilerini hiçbir zaman Avrupa'da edindikleri mülklerin sahibi gibi hissetmiyorlar.
Çalışırken zamanın geçmeyeceğini sanarak sadece çalışıyorlar.
Bu aslında ilk işçi göçüyle ilgili bir nottu ve bitti. Sonraki kuşakların ilk kuşaktan, kültür diye aldığı farklı sorunları var. Keşke buralarda yaşamayı da deneyebilselerdi. Keşke biraz da yaşamak için bu tarafa gelmiş olsalardı. Arada bunu farkedenler fiziksel ve ruhsal olarak kurtuldular.
Not: Her ne kadar 'onlar' diye anlatmış olsam da anlatılan 'bizim' hikayemizdir.
Yakup Karahan’dan 8 adet “İstek Karikatürü”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.