34,7597$% 0.1
36,5398€% 0.09
44,0302£% 0.15
2.948,28%0,19
2.638,93%0,08
9.681,11%0,30
Cansever’in çocukluk yıllarının geçtiği Saraçhanebaşı’nda, Nigar hanım adında ve evinde birçok kedi besleyen bir komşuları vardır. Nigar Hanım eşi ve iki erkek kardeşiyle yaşar. Kardeşlerden biri sonradan Cansever’in Kumkapı Ortaokulu’nda velisi olan Kenan Tanpınar, öteki de Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. Edip Cansever bu komşuluktan gelen tanışıklığı sayesinde şiirlerini göstermek için Tanpınar’ın yanına gider:
“Bir gün … Evet, bir gün Tanpınar şiirlerimi görmek istiyor. 17-18 yaşlarımdayım. Tünel’deki Narmanlı Yurdu’na gidiyorum. Bana kocaman bir çay fincanıyla kahve sunuyor. Gene kocaman masasına oturup gözlüğünü taktıktan sonra, hiçbir bıkma belirtisi göstermeden bütün şiirlerimi okuyor. Okuması bittikten sonra başını kaldırıp (iyice aklımda) ilk cümlesini söylüyor: ‘Bu şiirler çok güzel, hepsi de güzel. Ama hiçbiri şiir değil!’ Tabii bu yargı iyiden iyiye yadırgatıyor beni, yine de anlamış görünerek çıkıyorum dışarı.”
Cansever “güzel ama şiir değil” sözüne mim koyar. Bir anlamda bozguna uğramıştır. Ama genç yaşına rağmen, Ahmet Hamdi’yi yerli yerine koymasını da bilir. “Şu kadarını eklemek isterim ki, Türkiye’nin en kültürlü sanatçılarından biriyle karşılaştığımı daha o gün anlıyorum.”
Cansever’in ilk kitabı İkindi Üstü adını taşıyor. “Acemilik ürünleri” ve “yayımlamaktan kaçınamadığım” dediği şiirlerini adı geçen kitapta toplayarak 1947 yılında, 19 yaşındayken yayımlar. İkindi Üstü, 2 formalık (32 sayfa) bir kitaptır. Varlık’ta Melih Cevdet kitabı tanıtan bir yazı yazar. Orhan Veli de “Karikatürden Şiire” başlıklı yazısında kitaptan söz eder; daha doğrusu Cansever’in bir dizesini alarak eleştirir.
“…Bazı genç şairler şiir yerine hikaye yazıyorlar. Bir şiirde birçok sanatlardan birçok unsurlar bulunabileceği gibi hikaye unsuru da bulunabilir. Ama belkemiğinin şiir olması gerektir. Hikayeye karışan şiir unsurunun o hikayenin hikayeliğini bozmaması gerektiği gibi. Bunları düşünmeme son günlerde elime geçen bir şiir kitabı sebep oldu. İkindi Üstü adını taşıyan bu kitabın şairini tanımıyorum ama, genç bir şair olduğunu sanıyorum. Galiba da ilk kitabı. Genç bir şairin, üstelik insana birçok umutlar veren bir şairin ilk çıkardığı kitap için kötü sözler söylemek istemem. Bununla beraber oldukça önemli bulduğum bir nokta üzerinde durmadan da edemeyeceğim. İkindi Üstü şairinin hoşlandığı birtakım olaylar bulunabilir. Üstelik bunlar güzel şeyler de olabilir. Ama bunları anlatmakla şiir söylemiş olmayacağını, bunların şiirden ayrı şeyler olduklarını bu genç şairin düşünmesi lazım. Düşünmezse, hem kendine, hem de şiire kötülük etmiş olur.”
Cansever, ne yazık ki “bugün bile yakasını bırakmayan” ya da “müthiş kitabım” diye nitelediği kitabındaki şiirlerden, ikinci kitabı olan ve 1954’te yayımlanan Dirlik Düzenlik‘e yalnızca dört tanesini almıştır. “Bütün şiirleri”ni topladığı ve 1981 yılında yayımlanan kitabınaysa ilk kitabı İkindi Üstü‘nü almamıştır.
*Kaynak: A’dan Z’ye Edip Cansever, Eray Canberk.
Yaralı bilinçlerin patikalarında…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.