34,9739$% 0.16
36,7420€% 0.28
44,1241£% -0.32
2.974,72%-1,04
2.647,78%-1,18
10.125,46%0,66
Şekspir’in bir çok filme arak kaynağı olmuş bu eserinin konusunu biz çok iyi biliyoruzdur zaten: İki düşman ailenin biricik evlatlarının birbirine ümitsizce aşkları. Yani bizimi tv’lerde yayınlanan milyonlarca dizinin de konusu. Bu romantizmin anası babası sayılan eseri, roman vatandaşlarımızın bir zamanlar yoğunlukla yaşadığı Sulukule civarlarında geçirmek uygun olur diye düşünüyorum efendim. Yine aynı konu üzerine kurulmuş Gırgıriye filmine de selam çakarak.
Bir zamanlar Sulukule’de birbirine düşman iki aile vardı, Montagu’ler ve Capulet’ler. Bunların aralarındaki husumet (usumet), çok uzun yıllar öncesine dayanıyordu fakat bu husumetin nerden çıktığını bilen yoktu. İki aile, çarşıda pazarda, karşılaştıkları her yerde, “Uşt küpek! Sukayım seni şalvarıma çıkarayım toz pembe! Esas sana uşt! Aç kalasın da kıçımı yiyesin!” şeklinde dalaşmaktaydı. Bu iki ailenin habire karakolluk olmasından illallah demiş olan Komser Escalus, “Yine mi siz ulan?! Bıktım sizden!” diyerek (Babacan komseri oynayan Hulusi Kentmen veya Nevzat Açıkgöz’ü düşünelim), eğer bi daha karşısına çıkarlarsa kavgaya karışanları idam ettireceğini (Sulukule ortaçağsı yılları) söyler.
Esas oğlanımız olan Darbukatör Romeyo, hikayenin başında Rosaline adlı bir hanıma aşıktır. Kuzeni Ayıcı Benvolio, Romeyo’ya kıyak olsun diye Rosaline’in de davet edildiği bir mahalle düğününe gitmeyi teklif eder. Düğün Capulet’lerin bahçesinde yapılacaktır. Fekat bu maskeli kostümlü bir düğün olduğundan ve kendileri de kılık değiştirdiğinden sorun çıkmadan içeri sızmayı başarırlar. Paraya kıyıp, birer de çeyrek altın almışlardır, akraba sansınlar diye.
Julyet ise Torbacı Paris adlı bir aile dostları ile evlendirilmek üzeredir. Julyet’in ise Torbacı Paris’te gönlü yoktur. Babası Lombak Osman, Julyet’e, “Emen karar verme be kızım. Bi tanışın gürüşün belkim kanınız kaynayıverir” diyerek, damat adayı Paris’i de düğüne davet eder. Baloda cümbüş doruktayken Romeyo maskesini takmış biçimde Rosaline’i aramaktadır. Ancak Rosaline yerine Paris ile dans eden Julyet’i görür ve cart diye âşık olur. Julyet’in kendisini görmesi için maskesini çıkarınca Juliet de Romeo’ya ilk görüşte âşık olur.
Romeyo maskesini çıkardığından Capulet ailesinin diğer üyeleri tarafından fark edilmiştir. “Bu ayvanuğlu ayvan Darbukatör Romeyo değil mi be!” diye bağırırlar. Ancak ev sahibi olan Juliet’in babası düğünde sıkıntı istemediğini söyler ve Romeyo dayak yemeden dışarı çıkartılır. Fakat çıkmadan başıyla gözüyle Julyet’e “Dışarıda beklerim seni be” gibisinden bi sinyal çakmıştır. Biraz sonra Julyet helaya gitme bahanesiyle dışarı çıkar, Romeyo’yla buluşur. Romeyo, Julyet’e aşkını ilan edip öpmek ister fekat Julyet, “Hoop! Eer kuşun eti yenmez guguş!” diyerek bir tokat aşkeder. Romeyo, “Çok aşıkım be Julyet, aşkımdan yanarım be” diye yaltaklandığı sırada Julyet’in dadısı Nebayat gelir ve “Küfte gibi kızarasın, patlıcan gibi patlayasın! Ade!” diyerek Romeyo’yu kovalar.
Heyhat Romeyo ve Julyet birbirlerini unutamazlar. Romeyo, Julyet’i bir kez daha görebilme ümidiyle Capulet’lerin evinin yakınlarına gelir. O esnada Julyet balkonda, “Kim bilir bu gidişin dönüşü olacak mı. Ufkumda batan güneş, bu sabah doğacak mı” diyerekten şarkı söyleyerek fasulye ayıklamaktadır. Romeyo birden çalıların arkasından çıkınca Julyet ürkmüştür, “Uşt ayı! Üdümü kopardın be eşşoğlu eşşek” diye Romeyo’ya saydırır. Fakat Romeyo, Julyet’e evlenme teklif edince yelkenleri suya indirmiştir. Birlikte hayaller kurmaya başlarlar (ayaller).
“İsterim şöyle başımızı sokacak bi evimiz olsun be Julyet.
“Arabamız da olsun be. Hemi de Mersedes.”
“Yok deve. Bi de vapurumuz olsun istersen kız.”
“Su koyverme be Romeyo. Ayal kuruyoruz şurda…”
“O zaman olmuşken arbiden olsun be. Alayım sana bi Murat 131. Yazayım arka tamponuna Culyet’im diye. Gezdireyim bütün Avrupa’yı. Edirne, Çorlu, Tekirdağ, Keşan…”
Romeyo ve Julyet, ailelelerinin arasındaki usumetten dolayı nikahı gizlice kıymaya karar verirler. Sulukule imamı ilk başta ailelerinden habersiz böylesi bir evliliği yapmak istemez ancak sipaliyi görünce, “Tabi emmen kıyayım size bi yıldırım nikahı. Gençleri başgöz etmek sevaptır be” der. Dadı Nebayat’ın da yardımıyla Romeyo ve Julyet evlenirler.
Bu esnada Romeyo’nun düğüne kaçak girmesini niyeyse çok dert etmiş olan Gaftici Tybalt (Julyet’in ırsız kuzeni), düelloya davet etmek için Romeyo’yu aramaktadır. Yolda Ayıcı Benvolio ve kankası Matiz Mercutio ile karşılaşır. Gaftici ve Ayıcı dalaşırken Romeyo ortaya çıkar. Romeo, artık Gaftici Tybalt ile akraba sayıldığından sıkıntı çıksın istemez. Ancak Gaftici Tybalt, Ayıcı Benvolio’ya “labunya” deyince ortalık karışır. Romeyo kimsenin ölmesini istememektedir bu yüzden araya girer. Romeyo, Matiz Mercutio’yu tutmaya çalışırken, Matiz,Tybalt tarafından öldürülür. Bunun üzerine Romeo kendini kaybeder, Tybalt’ı pıçaklayarak öldürür. Bir kez daha karakolluk olmuşlardır. Romeyo, “Ne deseniz aklısınız kumserim. Fekat yeni evlendiydim ona güre bi ceza verseniz…” dese de Romeyo, Selamsız’a sürgüne gönderilecektir. Sulukule nireee Selamsız nire.
Olanlara çok sinirlenen Julyet’in babası Lombak Osman, “Artıkın lamı cimi yok bu Julyet bu Paris’le evlenecek!” diye kestirip atar. Julyet yardım etmesi için İmam’a gider. İmam yardım etmeyince Julyet, “Vallahi kendimi şuracıkta jiletlerim, senden bilirler” diye İmam’ı tehdit eder. İmam mecburen Julyet’e bitkilerden bir ilaç yapar. Bunu içtiğinde Julyet’in nabzı duracak ve herkes öldüğünü düşünecektir. Aile kabrine konulduktan sonra Romeyo ile birlikte geleceklerini ve kendisini kaçıracaklarını söyler. Julyet önce İmam’ın kendisini başından savmak için uyduruktan bi karışım hazırladığını düşünür. Ama İmam, “Yalansa allah belacığımı versin, iki güzüm ünüme aksın” deyince ikna olur. Akşam odasında ilacı içer ve sabah olunca herkes Julyet’i öldü sanır.
Julyet’in bu ilacı içeceğinden Romeyo’nun aberi yoktur. İmam, Selamsız’da sürgünde olan Romeyo’ya planlarıyla ilgili bir mektup yazar. Heyhat bu mektup Romeyo’ya ulaşmadan önce bi yancısı yanına gelerek, “Ah be Romeyo abeyim. Julyet yengem aniden asta olmuş ülmüş ülmüş” diye ağlamaya başlayınca Romeyo sürgünden kaçarak Sulukule’ye doğru yola çıkar. O gece İmam, mezarlıkta Romeyo’yu beklemektedir. Çünkü mektubu almadığını bilmemektedir. Aynı anda Torbacı Paris de Julyet’in mezarını ziyarete gelmiştir. Mezarlıktayken elinde bir levye ile gelen Romeo’yu görür. Çıkan arbedede Romeyo, Torbacı Paris’in kafasına levyeyi indirince Torbacı cavlağı çeker.
Romeyo kabrin içine girince Julyet’i görür. Kızın sadece uyuduğundan aberi olmadığından yanında getirdiği zehri içerek ölür. Hemen ardından Julyet uyanır ve Romeyo’nun öldüğünü görünce kalbine piçak saplayarak kendini intayar eder.
Capulet ve Montague ailesi birlikte kabristana gelince çocuklarının ölüleriyle karşılaşırlar. İmam, göz yaşları içinde olanları anlatınca aralarındaki usumetten utanarak barışırlar. Onlar, “Burası Sulukule, kızlar bir kurabiye, elbiseler abiye, oldum bi tuhafiye…” diye göbek atarak uzaklaşırlarken olan Romeyo ve Julyet’e olmuştur.
Allah episinin belacığını versin. Başka bi şeycikler demem.
Mehmet İlhan çiziyor: “Seksle işi olmayan adam!”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.