34,7585$% 0.1
36,5457€% 0.12
44,0332£% 0.18
2.951,10%0,27
2.641,66%0,18
9.681,11%0,30
Kaynak olarak Haldun Hürel’in, “İstanbul’un Ansiklopedik Öyküsü”nü kullandık.
Türk edebiyatının Şair'i Azam’ı (Büyük Şair), 1852’de doğdu. Tanzimatı, birinci ve ikinci meşrutiyetleri ve cumhuriyeti gördü. Batı tarzı şiirin ilk temsilcilerinden oldu. Onu en çok da Makber şarkısına adını veren aynı isimli şiiriyle tanıyoruz.
1887’de Bağdat’ta doğdu. İlk şiirini 1901 yılında "Mecmua-i Edebiyye"de yayınladı. Olgunluk döneminde şiirlerini Servet-i Fünun’'da yayınladı. Göl Saatleri adlı şiiriyle haklı bir şöhret kazandı.
1901’de doğdu. Aşık Veysel’i Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen'i keşfeden kişidir. Tecer’in en bilinen şiiri Orda bir köy var uzakta, yıllar boyunca okullarda şarkı olarak söyletildi.
Ali Ruhi Bey, 19. Yüzyıl sonlarında ve 20 Yüzyıl başlarında tanınmış bir şair ve yazardı. 1890’da yaşanan çok acı Ertuğrul Faciası'nda Japon sularında yaşamını yitirdi.
1441 yılında, Şimdi Afganistan’ın bulunduğu topraklarda doğdu. Dönemin yazarlarının Türkçe’yi küçümseyerek Farsça eserler yazmasına karşı çıktı. Türkçe’nin de Farsça kadar güçlü bir dil olduğunu ispatlamak için Muhakemet’ül Lugateyn’i yazdı. Başlıca şiirlerini Türkçe'ydi ama bunun yanında Farsça, Arapça ve Hintçe eserler de bıraktı. Babası Timur’un ordusunda generaldi.
Osmanlı’nın son dönemlerinde yetişmiş önemli bir şair ve edebiyatçıydı. Asıl adı Faik’tir. 1847'de yayınladığı Mahşer’ün Nefais isimli antolojisiyle bilinir.
Gelenenekçi-modernist tarzda şiirler yazan Asaf Halet Çelebi, aynı zamanda musiki ile de ilgileniyordu. İlhamını Doğu'nun masallarından alan egzotik şiirleriyle tanınıyordu. Fenerbahçe'yle aynı yıl doğdu, Galatasaray Lisesi'ni bitirdi.
Aşık Garip, bir ozan düşünce adamıydı. 16. Yüzyıl'da Kars, Halep ve Tebriz’de yaşadı. Varlıklı bir ailenin çocuğuydu ancak o saz çalıp, şiir yazmayı seçti. Gönlünü Şahsenem adında bir güzele kaptırıp aşk acısıyla kendini yollara vurdu ama çoğularının aksine o kavuşmayı başardı.
Bildiğimiz Aslı’nın Kerem'i olan aşık. Ahmet Mirza olarak da bilinir. 16. Yüzyıl'da Anadolu'da yaşadı. Aşkı dillere destan oldu.
Günümüzde Burak Çivit namıyla bilinen Sultan Osman ve Orhan zamanında yaşadı. Aşık Paşazade’nin dedesidir. Torunu bu sokağı onun adını yaşatmak için yaptırmıştı.
Onu anlatmaya gerek yok. Ama şunu söyleyebiliriz ki halk şiirinin ve müziğinin en büyük ozanlarından Aşık Veysel'in adını taşıyan bu cadde ne uzun ne de incedir.
1975 Yılında aramızdan ayrılan ünlü ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu, adını taşıyan Kadıköy’deki sokakta yaşadı. Eyüboğlu’nun ismini taşıyan bir başka sokak da Fatih Camii'nin yanında yer alıyor.
Döneminin en tanınmış yazar ve şairlerinden Celal Sahir Erozan 1883’te doğdu. Edebiyat-ı Cedide ve Fecri Aticiydi. “Aşk ve kadın şairi” olarak tanınan sanatçı, 1928’de Zonguldak milletvekili oldu.
"Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın..."
Tanzimat sonrası şiirimizde en büyük yenilikleri yapanlar arasındaydı. Bir şiir devrimcisiydi. Birçok yeni anlatım tekniğini ve kelimeyi şiirin içine soktu, öncülleri tarafından eleştirildi. Aynı zamanda resim ve müzikle de ilgileniyordu.
Mevlid kasidesinin yazarıdır. Hz. Muhammed'in doğumunu anlatan eserini 1409’da yazdı. Herkesin bildiği ama kimsenin bilmediği bu şiiri, Yıldırım Beyazıt'a sunmuş, büyük beğenisini kazanmıştı.
Kırşehirli bir halk ozanıydı. Gitme Bülbül Gitme ve Hani Benim Ağalarım Beylerim türküleriyle tanınır.
Recaizade Mahmut Ekrem’in oğlu, Gazeteci Umur Talu ve söz yazarı Çiğdem Talu'nun dedesi. Yazmak genlerinde var. Bir dönemin çok okunan yazarları arasına girmiş bir yazar, şair ve mizah ustası ve Cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanlığı genel sekreteriydi. 1956’da aramızdan ayrıldı.
1876’da Diyarbakır’da doğdu. Cumhuriyetin ilanından sonra Ozansoy soyadını aldı. Soyadından da anlaşılacağı üzere şairdi. Servet-i Fünuncuydu. Fani Teselliler isimli bir şiir kitabı var.
Beş Hececiler'den biri. Türk dilinin en güçlü şiirlerinden olan Han Duvarları’nın yazarı. 1889’da Doğdu, 1946-1970 yılları arasında çeşitli dönemler milletvekilliği yaptı.
Doktorluk ve yazarlığının yanı sıra şairdi. Yakın tarihin en önemli enetellektüellerinden olan Ünlüer, 1990 yılında 64 yaşındayken aramızdan ayrıldı. Adının verildiği sokak, ikametinin bulunduğu sokaktı.
16. Yüzyıl'da yaşamış olan Bolu Beyi’nin belalısı Köroğlu’nun adını alan meydanlarda eskiden onun destanları söylenip anlatılırmış.
Son Osmanlı ulemalarından, öğretmen, şiir üstadı, 1974 yılında vefat etti.
İstiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un payına bir sokaktan fazlası düşmüş.
İlk kadın şairlerimizden, 1460’ta Amasya’da doğdu. Fatih devrinde Şehzade Divanı'nda şiirler okudu. Osmanlı'nın Safo'su olarak bilinir. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde bir el yazması divanı bulunur.
2. Abdülhamit'in vakanüvisliğini (tarih yazıcılığı) yaptı. Ama asıl başarısını şiirleriyle yakaladı. Eski şiiri Batı tarzıyla buluşturmaya çabaladı. Galatasaray Hukuk'ta edebiyat muallimliği yaptı.
Bir halk kahramanı ve hürriyet şairi olarak tanınan Namık Kemal'in adının verildiği cadde, tam da namına yaraşır biçimde Vatan ve Millet caddelerinin birleştiği meydandan başlıyor.
"Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Adı bir mahalleye layık görülen Mehmet Akif'ten sonraki ikinci şair. 1904 yılında doğdu. Soyu Dulkadiroğulları Beyliği'nin Kısa Kürekler kolundan geldiği için bu enteresan soyadını aldı. Yerli ve milli edebiyatın simge isimlerinden oldu.
Adını 17. Yüzyıl tarihçisi ve şairi Nevizade Atayi’den alıyor. Asıl adı Ataullah olan Nevizade, çeşitli illerde kadılık da yaptı.
İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom. 1048'de doğdu. Bilinen 158, kendisine yakıştırılan binin üzerinde rubaisi vardır. Kendi aklından başka hiçbir kalıba bağlı kalmayarak, evrensel bir dünya görüşü benimsemişti.
Daha çok öyküleriyle tanınsa da az ama öz şair. Burgazada da bir de müzeye dönüştürülen evi bulunur.
1919-1999 Yılları arasında yaşadı. Şiirlerinde ve diğer yazılarında kendine özgü mizahi bir dil kullandı. Bir dönem Türk Dil Kurumu'nda yönetim kurulu üyeliği de yaptı.
Bkz: Çelebi Süleyman Sokağı - Fatih
2. Abdülhamit muhalifi bu fikir ve kültür insanı, Servet-i Fünun'da şiirler yazdı. 1920’de İstanbul'daki işgal kuvvetleri tarafından Malta'ya sürüldü. 1927’de öldü. Mehmet Akif’le yanyana yatıyorlar.
1524’te doğdu 1600’de öldü. Divan edebiyatının en meşhur şairlerinden, Sultan'üs Şüera, yani şairlerin sultanı namıyla bilinir.
18. Yüzyıl Divan Edebiyatı şairi.
18. Yüzyıl'ın kadın şairi. Şairliği kadar şakacı kimliğiyle de tanınırdı. Şiirlerini halk diliyle yazardı. Bir de divanı bulunur kendisinin.
15-16. Yüzyıllarda yaşadı. Arapça, Farsça ve Türkçe'yi çok iyi bilen şair Divan Edebiyatı'nın en büyüklerindendi.
16. Yüzyıl Anadolu halk ozanı, peygamberin yaşamını anlattığı bir hilyesi vardır. Bunun dışında kırk hadis ve divanı bulunur.
1885’te doğdu, 1928’de Hamsiname isimli eseriyle tanındı. Eserin isminden de anlaşılacağı üzere Trabzonluydu. Hamsiname bilinen son divanlardan biridir.
2. Abdülhamit döneminde muhalif kimliği nedeniyle idama mahkum edildiğinde Paris'teydi. Abdülhamit tahttan düşünce İstanbul'a geldi. Leyan-i Girizan (Kaçan Geceler - 1910) ve Kırmızı Kül (1937) isimli iki şiir kitabı yayınladı.
1491’de İkinci Beyazıt döneminde doğdu. Şairdi, tezkiresini yazıp Sultan Süleyman’a bizzat sunmuştu.
19. Yüzyıl'da ağırlıklı olarak Çırağan Sarayı’nda yaşadı.Yaslı gittim şen geldim şarkısının sözleri kendisine ait. Müzikle de uğraşan Leyla Hanım'ın bazı besteleri de mevcut.
1869’da Doğdu. Milli Edebiyat akımının öncülerinden, Serveti Fünuncu ve Abdülhamit muhalifiydi. Cumhuriyet sonrasında milletvekilliği yaptı.
Bkz: Mihri Hatun Sokağı - Fatih
Kanuni Sultan Süleyman'ın ta kendisi. Süleyman şiirlerinde mahlas olarak bu ismi kullanırdı. Anlamı: seven herkese sevgi besleyen, dost olan kişiydi... Yorumsuz...
1642-1712 Arasında yaşadı, asıl adı Yusuf. Lale Devri'nin Divan şairlerinden. Pek sevilen bir şahıs ve aynı zamanda veliyidi.
Sokak adını büyük ihtimalle Nazım Hikmet'ten alıyor. Ama bir Lale Devri şairi olan Nazım Yahya Çelebi’den almış olabileceği de rivayet ediliyor.
Fatih dönemi Divan şairidir. Umulmadık bir biçimde mezarı Unkapanı Manifaturacılar Çarşısı'nın (İMÇ) içinde bulunur.
Osmanlı'nın en ünlü şairlerinden 1681-1730 yılları arasında yaşadı. 3. Ahmet'in en yakın dostlarından, Sadabat eğlencelerinin değişmez isimlerinden. Patrona Halil isyanı sırasında asilerden kaçmak için Beşiktaş'taki evinin damından atlayarak öldüğü rivayet edilir.
Hicivleriyle ün salmıştı. 4. Murat'ın ilk başta ilgisini çekti ve dostu oldu. Ama sivri dilli hicivleri nedeniyle yine 4. Murat tarafından idam ettirildi. Kendisini kafirlikle suçlayan dönemin şeyh'ül islamı için şöyle demişti:
"Müftü efendi bize kâfir demiş
Tutalım ben O'na diyem müselman
Lâkin varıldıktan ruz-ı mahşere
İkimiz de çıkarız orda yalan"
Asıl adı Ali, mahlasının ilhamını Halep'te derisi yüzülerek idam eden Şair Seyyid Nesimi'den aldı. 16-17. Yüzyıllarda yaşadı, dönemin isyanlarında önemli rol aldı. Ben melamet hırkasını... dizeleriyle başlayan meşhur şiirin yazarı. Anadolu'nun yedi büyük ozanından biri.
1862'de doğdu. Batılı anlamda Osmanlı şiirinin ilk kadın temsilcisiydi. Yaşamı daha çok saray çevresinde geçti. Saray hayatından dem vuran Aks-i Seda ve Niran gibi eserleri mevcut. Aynı zamanda iyi bir piyanistti, yedi dil bildiği söylenirdi. Devrin en önemli entelektüellerinden biriydi.
Sağlığında Bahçelievleri hiç dinledi mi bilinmez ama şimdi sokağı orada bulunuyor.
Terakib-i Bend isimli eseriyle ünlü 16-17. Yüzyıl Divan şairi. Bağdatlı Ruhi namıyla bilinir. Dini ve siyasi konularda eleştirel bir tavrı vardı. Bir Fuzuli fanıydı.
Soyadı Altınel'dir. 1925’te doğdu, Federico Garcia Lorca’yı dilimize çevirdi. İnsanın Değeri ve Zamanın Yüreği isimli iki kitabı var. 1985’te Aramızdan ayrıldı.
Soyadı Çağan'dır. 1929’da doğdu. Asıl ilgi alanı tiyatroydu. Ayak Bacak Fabrikası en ünlü oyunudur. 1970’te öldü.
Tarihi olayları içine mizah ve hiciv katarak şiirlerine yansıtan bir hiciv ustasıydı. Şiirlerinde Levent Kırca etkisi görülürdü. 18. Yüzyıl sonlarında yaşadı.
Metrobüsle bir saat süren iki ayrı sokağa adını veren Şinasi, 1826'da doğdu. Gazetecilik ve oyun yazarlığı yaptı. Şair Evlenmesi'ni yazdı, Tercüman-Ahval ve Tasvir'i Efkar gazetelerini yayınladı. 1871'de öldü.
1858’de Doğdu. Altunizade’deki Damat Mahmut Paşa Sarayı'nda süt kardeşi Şair Safi çeşitli sohbetlerde bulundu. Köşk 1917’de yandı. İstanbul'un tanınmış sanatkarlarından olan Talat Bey 1926’da öldü.
16. Yüzyıl'da Üsküdar civarında yaşadı. Divan Şiiri'nin üstatlarındandı ve Letaif adlı meşhur bir eseri vardı. Kendisinin Beyazıt Camii'nin avlusunda bir de dükkanı varmış.
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" dedi ve Tanzimat Dönemi'nin en çok eser veren yazarlarından biri oldu. Aynı zamanda devrin önemli devlet ve fikir insanlarındandı. Namık Kemal ve Şinasi ile batılılaşma akımına öncülük etti.
1867-1915 Yılları arasında yaşadı. Şairliğinin yanısıra devrin belki de en önemli fikir insanıydı. Servet'i Fünun'a öncülük etti. fikirleriyle Atatürk de dahil bir çok kişiyi etkiledi.
Türk edebiyatı bir krallık olsa kralı muhtemelen o olurdu. Pek kimse de itiraz etmezdi. Şairliğinin yanısıra uzun süre mebusluk da yaptı. 1958'de Vefat etti.
Diyarbakır doğumlu, Türk milliyetçiliğinin öncülerinden. Şiirlerinde daha çok kurucularından olduğu bu ideolojiyi işledi. 1876'da Doğdu, cumhuriyetin kuruluşundan bir yıl sonra öldü.
1910'da doğdu. Hukuk bitirdi. Varlık Yayınları'nı yönetti, Serveti Fünun'da şiirleri yayınlandı. Değişen İstanbul isimli kitabı ile tanındı.
Bkz: Şair Ziya Paşa Yokuşu - Beyoğlu
Nasrettin Hoca fıkraları şiirlerde
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.