DOLAR

34,9739$% 0.16

EURO

36,7420% 0.28

STERLİN

44,1241£% -0.32

GRAM ALTIN

2.974,72%-1,04

ONS

2.647,78%-1,18

BİST100

10.125,46%0,66

Akşam Vakti a 17:43
İstanbul AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Yetkin Dikinciler, 1984’ü seslendirdi

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Ünlü sinema ve tiyatro oyuncusu Yetkin Dikinciler, George Orwell’in en önemli eserleri arasında yer alan 1984’ü Storytel için seslendirdi. Yazarın geleceğe dair bir kâbus senaryosu olan eser, güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıt ve yalnızca yarına değil, bugün için de bir uyarı çığlığı olarak nitelendiriliyor.

ad826x90

Can Yayınları tarafından Celâl Üster çevirisiyle yayımlanan 1984’te, bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanıyor. 1984, geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar oldukça gerçekçi bir roman.

Yetkin Dikinciler, Storytel için gerçekleştirdiği seslendirmeyle ilgili görüşlerini paylaştı ve; ‘Eser, deyim yerindeyse ‘sarsıcı’, hatta adeta ‘zihnimi ve ruhumu silkeledi’ desem, abartmış olmam. Aslında, “ben böyle düşünüyorum” dediğimizde, varsaydığımız, zannettiğimiz bir “ben”den bahsediyor olabileceğimiz kuşkusunu, ürpertisini düşürüveriyor içimize. İçimiz, ne kadar içimizse tabii. Herkesin kendimiz gibi olmasını beklediğimiz, bencil iç dünyamızda, hakikatte kendimizin “herkes” gibi olmaya başlaması. Rahat, konforlu ve en önemlisi yasal. Herkes, herkesin, herkesleşmesini istiyor gibi. İşte, bu hissedişlerle okudum “1984”ü. Dil insanda yaşar. Doğru, ama insan, dilde yaşamaya başlıyor, hatta, konuştuğu dil kadar yaşıyor, düşünüyor. Herkes, anlamın değil, “aynı şeyi anlamanın” peşinde. Bu eseri seslendirirken, bana var olduğunu zannettiğim “ben”i unutturan Orwell’a, onun “yazdıklarımı unut, kendini herkesleşmeden oku” diyen “kardeşliğine” sadakat yegâne amacım oldu. “Her”kese, iyi dinlemeler.’ dedi.

ad826x90

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Gorki yazdı: Tolstoy’dan kadınlar üzerine sinir bozucu bir “kahve muhabbeti”

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.