34,3054$% 0.31
37,5445€% -0.07
44,9573£% 0.06
2.925,56%1,27
2.657,00%1,05
8.876,22%-0,98
Rıza, 1980 askeri darbesinden sonra sol örgüt üyesi olma suçlamasıyla emniyette gözaltına alındı. Uzun süren sorgu ve işkenceden sonra serbest bırakıldı. Serbest kaldıktan sonra yurtdışına çıktı. Önce Almanya’ya, daha sonra Hollanda’ya gitti.
Hollanda’da yerleşip Amsterdam Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudu. Türkiye’de hayat normale dönmeye başladıktan sonra ülkeye geri döndü ve İzmir’e yerleşti. İzmir’de bir küçük beldenin belediyesinde başkan yardımcısı oldu.
Evlendi. Eşiyle birlikte yaşayacağı evi aramaya başladı. Birkaç kiralık ev buldu, ilk randevuya eşiyle birlikte gitti. Ev sahibiyle tanıştılar; ev sahibi evi gezdirdi, koşulları anlattı.
Evi beğendiler, koşulları konuşurlarken bir şey dikkatini çekti. Ev sahibi eski bir tanıdık gibiydi. Ev sahibine dönüp “Sizi bir yerden tanıyor muyum acaba?” dedi. Ev sahibi:
– Ya sanki siz de bana biraz tanıdık geliyorsunuz.
– Yok, ben yüzünüzü çıkaramadım ama sesiniz çok tanıdık. Hani telefon görüşmelerinden tanır gibiyim. Kredi kartı ödemesi için aradığımız biri veya PTT görevlisi gibi… Sesiniz çok tanıdık.
– Yoo aslında sizin simanız da bana çok tanıdık geliyor, bir yerden çıkaracak gibiyim. Ne iş yapıyorum demiştiniz?
– Belediye başkan yardımcısıyım. Eğitimimi yurtdışında yaptım. Ya siz?
– Emekli memurum, emniyetten!
– Em… Emniyet?!
– Evet!
– Sen?!
– Ne ben?
– Sen, sen, osun!
– Ben mi?
– Rıza?!
– Hay Allah, ben de nereden tanıyorum diyorum.
– Lan, ahlaksız terbiyesiz!
– Rızacım, özel bir durum değil. Gençtik; biz de kandırıldık, emir kuluyduk.
– Hasskkkee… Evini de istemem, seni de.
Durum anlaşıldığı üzre Rıza kendisini emniyette sorgulayan ve eziyet eden kişiyle karşılaşmıştı. Hiç düşünmeden evi tutmaktan vazgeçip olay yerini terketti. Rıza yaşadıklarını unutmaya çalışıp ertesi gün işinin başına döndü. Aslında yirmi yıldan fazla süredir unutmaya çalışıyordu ama tüm yaşadıklarını, dünkü olay açığa çıkarmış tetiklemişti.
Kapı çaldı, bina görevlisi “Rıza bey ziyaretçiniz var” deyip bir kişiyi içeri aldı. Rıza yaptığı iş gereği halktan gelen görüşme taleplerini geri çevirmezdi “İçeri al” deyip bekledi. Gelen kişi dün görüştüğü ev sahibiydi. Tutuldu, yutkundu… Bir şey diyemedi. Belli ki özür dilemeye gelmişti.
– Buyurun?
– Rızacığım kusura bakma, rahatsız ediyorum.
– Estağfurullah buyurun…
– Rızacığım ya, biz eski tanışız. Yüzüm ancak sana tutuyor, onun için geldim.
Malum emekli maaşıyla geçinilmiyor, varsa belediye bünyesinde bana bir iş ayarlamanı rica edecektim. Yardımına ihtiyacım var.
Valla devamını ben de bilmiyorum, ama sizin için öğreneceğim söz!
Yakup’tan “İstek Karikatürleri”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.