Orta Anadolu’dan bir vilayetimiz: Surinam

Türkler ilk geldikleri yıllarda, 1960'ların başları Hollanda’da yenilen sebze sayısı çok sınırlıymış. Sarmısağı tanımıyorlar, patlıcanı bilmiyorlar. Hatta memlekete araba ile giden bir tanıdık, dönüşte Hollandalı komşusuna yanında getirdiği karpuzlardan birini veriyor, komşu karpuzun içini atıp kabuğunu çorba yapıyor. Ancak öyle yenilebileceğini düşünüyor.

"Başka nasıl yenilecek ki?"

Karadenizli bir tanıdık, zamanında Hollandalı komşusuna kabuklu taze fındık ikram etmiş, adamcağız sevinçten avuç avuç ağzına doldurup dişlerini kırmış. Kabuğun çıkarılması gerektiği dahi bilinmiyor.

Böyle bir çok örnek verebilirim, ama sadede gelecek olursak, bir çok sebze ve meyve hemşehrilerimiz sayesinde Avrupa’ya getirilmiştir. Sonuçta Avrupalılar satsa da bunların çoğunu biz getirmiş, biz tanıştırmışız.

Bütün bu konuları aklımdan hızlıca geçirdim ve Helâl Fırın’a girdim. Ne alabilirim diye bakınırken satıcıya gözüm ilişti. Tezgahta satış yapan genç, belli ki Hollanda’nın eski sömurgesi Surinam kökenli bir siyahi. Kendi kendime “Bak seen! Bizimkiler işe yabancı almış” diye düşündüm. Tam Hollandaca konuşmaya hazırlanıyordum ki çocuk sordu?

– Buyur abi ne vereyim?
– ?
– Pide yeni çıktı aabey.
– Nasıl yani la?
– Ney nasıl?.
– Sen Türkçe mi öğrendin? Eh, normal tabii; bizimkiler öğrenmiyor, artık onlarla iş yapanlar öğreniyorlar değil mi? Ehe ehehe!
– Yok abi, ben de Türküm.
– Neeey! Vallaaa mı?
– Karamanlıyım.
– Ben seni Surinamlı sandıydım.
– Yanlış değil doğru da, babam Karamanlı, anam Surinamli.
– Vaaay! Nerede tanışmışlar, nasıl olmuş? Yarın evlilik albümlerini getir de bakak! 

Demedim tabii…

Yalnız bir gerçek var ki artık Türkler dünyanın her yerinde. Ve gittikleri yerlerde yerel halkla bütünleşmiş durumdalar. Artık bu ‘nerelisin?’ sohbetleri de uluslararası hal aldı.

– Nerelisin?
– Endonezyali…
– İçinden mi?.
– ?
– Bizim orada bir arkadaş olacağıdı… Dönerci dükkanı var.
– ?!…

Yaa böyle… Bizim Mustafa da bildiğin Karamanlı çıktı! “Babam Karamanlı, anam Surinamli! "Ne demek arkadaş ya?

Surinam da Orta Anadolu'da bir vilayetimiz gibi oldu valla.