DOLAR

34,3054$% 0.31

EURO

37,5445% -0.07

STERLİN

44,9573£% 0.06

GRAM ALTIN

2.925,56%1,27

ONS

2.657,00%1,05

BİST100

8.876,22%-0,98

İkindi Vakti a 16:05
İstanbul HAFİF YAĞMUR 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Matematik formülü gibi ama değil!

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Hikayemizin kahramanı 17 yaşında. İsmi önemli değil. Ama kısaca X diyelim. Ailesiyle tatilde. Bugün onun için önemli bir gün. Çünkü bugün, girdiği üniversite sınavının sonucu açıklanacak. Çok heyecanlı. Henüz internetin olmadığı zamanlar. Sınav sonuçları gazetelerde çıkıyor. Numarası ezberinde. Tatilde olduğu için gazeteyi biraz zor olsa da buluyor. Bakıyor. Kazanmış. Sadece İstanbul’daki üniversitelerden istediği dört bölümü seçmiş. Ve 3. tercihini kazanmış. Kendi numarasıyla birlikte liseden en sevdiği arkadaşının numarası da ezberinde. Ona da bakıyor. O da kazanmış. Başka bir üniversite ama aynı şehirde, aynı yakada… İnternet ve sosyal medya olmadığı için arkadaşına tebrik için kartpostal atıyor. Çok sevinçli. O arkadaşa da Z diyelim.
Yaklaşık on beş gün sonra arkadaşıyla yüz yüze buluşuyor. Üniversiteyi kazanmalarını kutlamak istiyor. Z de sevinçli. Ama şöyle bir cümleyle açıklıyor sevincini: “Ben bölümümden mezun olduğumda bütün devlet kurumlarında müdür olabilirim. Ama sen ne yapacaksın mezun olduğunda?”
Sevinci kursağında kalıyor X’in. Ama unutuyor tabii. Dört yıllık okullarını ikisi de zamanında bitiriyor. Z mezun olduktan sonra, başka bir üniversitede işletme üzerine bir dönemlik bir ders alıyor.
Arkadaşlıkları bazı kesintilere rağmen devam ediyor. Ancak X ilginç bir gerçeği keşfediyor. Arkadaşı ona başka türlü, başka arkadaşlarına başka türlü davranıyor. X sigara içmeyi sevmiyor. Zaten alerjisi yüzünden dumanı bile hasta ediyor. Z de aynı şekilde düşünüyor. Ya da düşündüğünü söylüyor. Sonra bir gün birlikte dışarıdayken, Z’nin üniversiteden başka bir arkadaşına rastlıyorlar. “Ben de sana geliyordum. Akşam için paket paket sigara aldım. İçer içer dertleşiriz” diyor. X şaşkın. Yıllarca kendisini farklı gösteren birini bu kadar yanlış tanıdığı için kendisine kızıyor daha çok.
O arada X iş buluyor. Bitirdiği okulla ilgili. Yazı işlerinde editör. Z ile görüşmüyorlar. Ama o arada internete geçmiş tüm dünya. Henüz web 2.0 yani sosyal medya yok. Ama e-mail ve chat’leşme var. Bir gün bir e-mail alıyor. Z’den. X’in kendi isim ve soyadıyla aldığı mail adresini bir arkadaşının gönderdiği mail’de görmüş, o olduğunu anlamış ve mail atmış. X çok çabuk kızsa da çabuk affeden biri. Affediyor. Yine görüşmeye başlıyorlar. Ama daha çok telefon ve mail ile. Z daha çok yeni aşk maceralarını anlatıyor. Çalışıp çalışmadığını bilmiyor X. Çünkü insanların özel hayatına burnunu sokmayı sevmiyor. “Gerek görseydi, söylerdi herhalde” diye düşünüyor.
Gel zaman git zaman X başka gazeteye transfer oluyor. Z de işyerine telefon edip onun orada çalışmadığını öğrenince kovulduğunu zannederek cep telefonundan ulaşıyor. Bütün konuşma kovulma teorisi üzerine. Ancak X’in kovulmadığını, transfer olduğunu öğrenince merakı gideriliyor. Sonra iki ileri bir geri sürüyor arkadaşlıkları. O arada Z bir şirkette çalışmaya başladığını söylüyor. Ama ne iş yaptığını pek anlatmıyor. X de sormuyor. “Gerek görseydi, söylerdi herhalde” diyor yine.
Biraz daha zaman geçiyor. Bir gün Z telefonla arıyor. “Sana CV’mi attım” diyor. X gayet makul bir şekilde, “Ben senin çalıştığın alanla ilgili hiçbir firma ya da kişi tanımıyorum ki, doğru kişiye attığına emin misin CV’ni?” diye soruyor.  Z kibirli bir sesle yanıt veriyor: “Ben de zaten artık sektör değiştirmek istiyorum. Bir dergiye genel yayın yönetmeni olmak istiyorum. Ya da köşe yazarı. Sen ona göre CV’yi verirsin.”
Lise yılları film şeridi gibi geçiyor gözlerinin önünden. Z’ye verdiği kopyalar. Onun kalması gereken derslerden iyi notlarla geçmesi… Silkiniyor. Kendine geliyor. Telefonu “iyi günler” dileyerek sakince kapatıyor. İçten içe Z’nin onun canını yakmak için bu konuşmayı yaptığını biliyor. CV’nin geldiği maili siliyor. Ondan sonra ne Z açıyor bu konuyu ne de X. Yıllar sonra da zaten damlalar birikiyor ve bir yerde taşıyor.
X emekli olsa da hala yazı yazmayı seviyor. Hikayeler yazıyor. Z ise şimdi lisede iki sene yan yana oturduğu herhangi bir kişi onun hatıralarında.

ad826x90

ad826x90

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Laz Marksist saptamalar

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.