34,2340$% -0.06
37,3110€% -0.24
44,7975£% 0.03
2.931,53%0,49
2.664,58%0,60
8.860,30%1,85
Katiller ve maktuller, suçlar ve cezalar, legal ve illegalleri ihtiva eden hikâyelerin yazarı Mario Puzo’nun kitaplarının yakın zamanda satışları arttı. Ben de buna kayıtsız kalmamak adına Omerta kitabından söz edeceğim. Kitap ismini suskunluk yasasından alıyor. Suskunluk yasası, mafya örgütleri arasında duyulan, bilinen, görülen her şeyi susarak karşılanmasını sağlayan bir kaidedir. Susmayan ve omertaya uymayan her kim olursa olsun tüm aile fertleri öldürülerek cezalandırılıyor.
Peki, omerta kelimesi nasıl ortaya çıktı ve neden orataya çıktı? 1900’lerin başında mafyatik düzen had safhaya çıkıyor. Merkeziyetçi olan devlet, derebeylik sistemine dönüşüyor. Mafya örgütleri kendi bölgelerinin adaletini, cezalandırmalarını, ahlakını belirleyecek kadar etkili oluyorlar. Devletin başına Mussolini geçince tüm otoriteyi ele almak ve bu aileleri yok etmek için planlar yapmaya başlıyor. Birkaç küçük girişim sonuçsuz olunca Mussolini, özellikle Sicilya bölgesinde etkin olan mafya ailelerinin üzerine taburlarca İtalyan asker ve polislerini gönderiyor. İtalyan asker ve polisleri bir kırım, katliam yapıyorlar. Mussolini hedefine ulaşıyor, lakin geriye kalan Sicilya halkı devlete karşı kindar ve öfkeli olarak yaşamaya başlıyor. Sicilyalılar artık devletten bir şey istemenin utanç verici olduğunu düşünüyor. Halk tüm sorunlarını devletin çözeceğini bildiği halde susuyor. Sicilyalılar geriye kalan zengin mafya örgütlerine danışarak sorunlarını çözmeye devam ediyorlar. Mussolini devletine, yani polise konuşan herkes cezalandırılıyor. Sicilya’da artık gelenek haline gelen bu duruma omerta deniliyor.
Roman Baba Zeno’nun ölümüne yakın günlerinde başlıyor. Baba Zeno geleneklerine sadık, onurlu bir mafya babası olarak yaşıyor. Asla uyuşturucu satmıyor, fuhuşa bulaşmıyor ve haksız yere adam öldürmüyordu. Ölümünün yakın olduğunu hissetmiş olacak ki en sevdiği ve en güçlü üç adamını yanına çağırarak, onlara bir emanet bırakmak istiyor. Aprile, Bianco, Craxxi ismindeki üç adamdan birine oğlu Astorre’yi emanet edecek. Zeno seçimini Aprile’den yana kullanıyor, çünkü ona çok benziyordu. Aprile de onurlu bir babaydı. Kitabın ilerleyen sayfalarında doğru bir seçim yaptığını göreceğiz.
Yıllar sonra Baba Aprile kilise önünde sol ellerini kullanan iki kiralık katil tarafından suikast sonucu öldürülüyor. Avukat kızı, televizyoncu oğlu ve asker oğlu ne yapacaklarını bilmeden üzülüyorlar. Çünkü babaları onları bu işlerden uzak tutmuştu. Astorre’yi ise kendi gibi onurlu ve merhametsiz yetiştirmişti. Yeğenim dediği Astorre bu ölümün ardındaki neden ve kimler sorusunu öğrenmek için elinden geleni yapıyor. Fakat ortada büyük bir yasa var, omerta! Astorre’nin işi bu yüzden çok zor. İnsanlar konuşursa ailedeki tüm fertlerinin teker teker öldürüleceklerini biliyorlar ve susuyorlar. Omerta, devlet yasalarının üstündedir. Baba Aprile’nin yerine geçen Astorre, babanın intikamı için mücadele edecek. Korku, gerilim ve mafya örgütlerinin ilişkisini edebi dille mükemmelleştiren Mario Puzzo’nun eserinde gizemli olaylar bize labirentte çıkış yolunu aratacak. “Baba Aprile’nin katili kim, diğer sayfalarda ne olacak” soruları okuyucuyu merakın ortasında bırakacak. Puzzo’yu okurken “iyi ya da kötü insan yoktur, insan vardır” cümlesini içselleştireceksiniz. Herkesin her suçu işleyebileceğini anlayacaksınız. Suça bulaşması imkânsız kişiler bile en büyük suçları işleyebilir.
Eser adı: Omerta
Yayınevi: İnkılap
Sayfa sayısı:383
Barış Manço ile baş başa
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.