Hüznün ve tarihin perisi

Bu hafta genç bir kadın yazardan bahsetmek istiyorum. Adı; Nurlan Nazlı Kaya. 

Biz okuyucuları ve hayranları olarak onu sosyal medyada Tarih Perisi olarak tanıyoruz. Tarihi bir peri gibi kıpır kıpır, oradan oraya koşarcasına ve ışıl ışıl, sevgiyle anlatan bu arkadaşımız 3 adet de roman yazmış meğerse. Eh bize de alıp okumak düşmüş…

Halil’i Vurmak, Yakup Peygamber’in Uzağında ve Kuşlar Cinayeti Çabuk Unuttu… Nurlan Nazlı Kaya’nın, hak ettiği değeri görememiş üç romanı. Doğrusunu söylemek gerekirse ben Halil’i Vurmak’ı henüz okumadım ama diğer iki romanı çok beğendiğim için onun da güzel olduğunu düşünüyorum. Böyle düşünmemin tek sebebi diğer romanları da değil aslında. Kendisinin tarihi ve tarihsel olayları, hatta günümüzdeki bir takım fenomen olayları da dahil anlatmak istediği her şeyi mükemmel şekilde kurgulayışı ve asla sıkmadan hatta eğlendirerek ve sevdirerek okuyucuya sunması…

Okuduğum iki romanından ilk çıkmış olan Yakup Peygamber’in uzağında; Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş günlerinde geçen bir hikâye. Orhan Bey’in daha Bursa’yı dahi fethetmediği, gencecik delikanlı olduğu zamanlar… Hem imparatorluğun kuruluş zorlukları hem de Orhan Bey’in gönlünün çırpınışları… 

Bir de Taprak kız var… Orhan Bey’e aşıktı Taprak, var olduğu günden beri belki de. Aşkıyla yandı, kavruldu, döktü, kırdı, dağıttı… Ama ne fayda? Orhan Bey de yanmaktaydı çünkü hem de bir Urum kızına. Nasipte ne varsa o oldu, kimi sevdiğine kavuştu, kimi en sevgiliyi aramak için yollara düştü…

Aşkla dolu bir masal; Yakup Peygamber’in Uzağında…

Yazarın bir diğer romanı ise; Kuşlar Cinayeti Çabuk Unuttu…

Bu romanda ise aşktan ziyade güçlü kadınlar, savaşmak zorunda olan ve her zaman dimdik duran kadınlar ön planda. Bu açıdan çok sevdiğim bir roman. Alegorik ve fantastik yönü de güçlü. Çilen Kadın, Karsın Sultan ve Cemren Sultan… Acıyla yoğrulmuş topraklarda kadın olmanın üç yüzü…

Roman bir varmış bir yokmuş diyerek masal tadında kısa bir bölümle başlıyor. Sonrasında gelen bölümün bu girişle hiçbir alakası olmadığını düşündürse de okuyucuya, sonuna doğru gizemler çözülüyor ve dönüp tekrar ilk sayfaları okuma isteği uyandırıyor insanda. 

Yazarın okuduğum iki romanında da ayrı bir hüzün var. Biri imkansız aşkın diğeri ise görmezden gelinenlerin, acıyla büyüyenlerin hüznü…

“Kuşlar gibi olunuz! Unutunuz! Hatırlayarak yaşayamazsınız ki! Siz şark kadınısınız. Güçlü olmaya mecbursunuz!” diyor Kuşlar Cinayeti Çabuk Unuttu romanında Nurlan Nazlı Kaya. Daha çok okunmalı ve o daha çok yazmalı bana kalırsa…

Sevgiler.