34,3665$% 0.38
37,1021€% 0.06
44,6330£% 0.26
2.988,42%0,45
2.704,34%0,01
8.946,13%0,95
Hakan Günday’ın kişiliğini severim. Diyebilirsiniz ki, sadece bir kere yüz yüze görüştüğün bir adamın kişiliğini ne kadar sevebilirsin? O zaman şöyle demeliyim: Onu az seviyorum. Siz de fark ettiniz mi? Az dediğin sadece iki harften oluşuyor ama o iki harf arasında ne kadar çok kelime, cümle, şiir, öykü ve roman yazılmış. Tüm sesler ve yazılar o iki harf arasında meydana gelmiş. En güzel sözler bile! Bu yüzden belki de az çoktan fazladır. Evet, ben Günday’ı az seviyorum.
Üstteki paragrafı Hakan Günday’ın “Az” kitabından esinlenerek yazdım. Az kitabı, azın çoktan fazla olduğunun kanıtıdır. Rastlantılarla dolu bir kitap. Maupassant tarzında kaleme alınmış. Hızla gelişen olaylar resmen insanı kurguya dâhil ediyor. Kahramanlar Derdâ kadın, Derda erkek; üstündeki şapkalardan isimlerinin farkını anlayabiliriz. Roman, bu iki karakterin çok uç rastlantılarla karşılaşmasını konu ediniyor.
Bu iki kahramanı kısaca anlatacağım: Derdâ, on bir yaşında küçük bir kız ve tarikat şeyhinin oğluyla evlendiriliyor. Türkiye’de tarikat şeyhinin oğlu olan Bezir, Londra’da uyuşturucu baronlarından biri. Derdâ, Bezir tarafından beş yıl işkence görüyor ve kurtuluş yollarını aramaya başlıyor. Kendisine en yakın ve erkek olan karşı komşusundan yardım istemek için resimler çizmeye başlıyor. Lakin mazoşist olan komşu, Derdâ’yı da sadist yapıyor. Derda ise mezarlıklarda çalışarak hayatını kazanmaya çalışan cahil bir çocuk. Onun için dünya, ölü ve gömülen insanların kabristanlarından fazlası değil. O da on bir yaşında. Onu Oğuz Atay’ı tanıdıktan sonra değişmeye yüz tuttuğunu görüyoruz.
Kitap üç bölümden oluşuyor ve anlattığımız iki karakter merkezli olaylar gelişiyor. Tam kırk yıl boyunca iki kahraman çok büyük sıkıntı ve sorunlarla karşılaşıyorlar. Çektikleri acılar onları olgunlaştırıyor, karakterlerini değiştiriyor. Eserin sonuna doğru ise Oğuz Atay’ın mezarında, sanki Tanrı tarafından planlanmış bir karşılaşma gerçekleşiyor. Romanı okursanız fazlasıyla yan olaylar olduğunu da göreceksiniz ancak buna rağmen dili çok sadedir. Olayların karmaşıklığı sizi korkutmasın. Günday gayet başarılı bir şekilde kurguyu sonlandırmış. Ayrıca roman edebiyat çevresinden de olumlu eleştiriler aldı.
Günday’dan bahsediyorsak şiddetten bahsetmememiz pek te mümkün olmayacaktır. Şiddeti had safhada okuyacaksınız. Romanda çocuk şiddeti, katiller, yobazlar, ahlaksızlar kısaca her türden insan var. Eserdeki esas mesele, insanın aşağılık bir varlık olmasıdır ya da riyakâr olmasıdır. İnsan bu tür duygu ve düşüncelerini gizemli tutar. Bundan ötürü kitap, macera romanın olması yanında realisttir de. Günday insanların dindar ve günahkâr, iyi ve kötü, ahlaklı ve tecavüzcü olabileceğini yarattığı karakterlerle bize çok iyi gösteriyor. Belki de bu yüzden okuduğunuzda siz de çok seveceksiniz. Çünkü şiddet konusu olan çoğu şey çekicidir, tıpkı bu kitabın çekici olması gibi!
Eser adı: Az
Tür: Roman
Yayınevi: Doğan kitap
Sayfa sayısı: 360
Kimdir bu, zamanın sahibi?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.