“Yalan dünya, her şey boş”

Geçen yıl Ankara yolculuğum sırasında uçakta Elazığlı bir teyzeye denk gelmiştim. Koltuk numaralarımız yanyanaydı. Ben koridor tarafındaki yerime usulcana otururken, o camın kenarındaki koltuğa oturmuş, kafasını uçağın camına yaslamış ağlamaklı, bir yandan kendisini yolculayan çocuklarını görecekmiş gibi piste bakınıyor, bir yandan da kendi kendine konuşuyordu.

Ağlar gibi, kadere, feleğe söylendi durdu, sonunda “Amaaan, n’edecen yalan dünya, her şey boş!” diye konuyu kendi kendine datliya bağlayıp kapattı. Gülümseyerek kendisini izlediğimi fark edince bana doğru döndü. Uçak kalkmadan bir süre birlikte sohbet ettik.

İkimizin ortasındaki koltuk henüz hâlâ boştu ve uçağın kalkmasına da biraz daha zaman vardı. Lafı uzatmiim, bir süre sonra gençten bir oğlan elinde çanta, diğer elinde biniş kartının koparılıp kendisine verilen parçasıyla birlikte, üzerinde takım elbisesi (paçaları dar, ceketi normalden küçük olan, hani geçen yıl almışsın da artık olmuyormuş gibi) yanımıza kadar gelip durdu ve bir numarasına bir bize, bir numarasına bir bana, bir numarasına bir de teyzeye baktı.

Elazığlı teyzeye doğru, gayet ciddi ve de tavizsiz bir şekilde “Rica etsem yerinize geçer misiniz, orası benim yerim!” dedi.

Teyze bir oğlana baktı, bir bana baktı. Teyze bir oğlana baktı, bir elindeki kendisine parçası verilmiş olan biniş kartına baktı. Teyze bir oğlana baktı, bir oğlanın üstüne başına baktı.

Bu arada broker kılıklı oğlan, tavizsiz ve katı tavrını sürdürerek, ısrarla daha önce söylediklerini tekrar etti. Teyze hafif yerinden kalkıp buna doğru döndü.

“Eeeh!!! Ula sktir get başımdan! Sen neyin peşindesin p.ezemenk gavat!” dedi. Broker kılıklı oğlan anlamadı. “Ama hanımefendi!” dedi. Teyze, “De haydi ulan s.ktir oradan!” diyerek hakaretlerinde ısrar etti. 

Oğlan neye uğradığını şasırdı. Sanki daha önce hiç hakarete maruz kalmamış gibi sendeledi ve en yakın hostese doğru uçağın içinde koşarak uzaklaştı. Ne hikmetse artık bir daha da geri dönmedi.

Teyze arada bir hatırlayıp sövdü. Kendi kendine “Toooovalllaaan işleri! Hele edepsize bak yov sen!” dedi. 

Neyse daha sonra teyzeyle lafa dalıp herifin varlığını da unuttuk zaten.