35,9976$% 0.22
37,2320€% -0.56
44,6905£% -0.07
3.307,64%0,36
2.860,40%0,15
9.951,65%1,11
Mert Dolapçıoğlu, henüz 13 yaşındayken Leman dergisinde çizmeye başladı. Sonra Penguen dergisinde gördük işlerini. Son yıllarda ise pastel boyalarla çizdiği sevimli karakterlerle deyim yerindeyse bir fenomene dönüştü. Genç mizahçı kuşağının bu önde gelen temsilcisi anketimizdeki soruları yanıtladı.
1. En sevdiğiniz üç çizer kimdir?
Kemal Aratan, Cihan Kılıç, Yavuz Öztürk ve Uğur Gürsoy. Daha çok var. Bu sorunun sayı limiti beni zorladı.
2. En sevdiğiniz yabancı ve yerli çizgi kahramanlar kimlerdir?
Batman'i seviyorum. Nolan'ın Batman'ini çok seviyorum. Yerli de Jamal (Emrah Ablak tipi) çok seviyorum.
3. En sevdiğiniz komedi filmi/filmleri nelerdir?
Superbad çok seviyorum. Click de çok ayrı bir his bırakmıştı. Archer dizisi çok güzel bir iş. Animasyon örnek olarak. Groundhog Day'i de seviyorum. As Good As It Gets seviyorum. Kung Fu Hustle var… Daha çok vardır illa.
4. Aklınızda kalan en komik film replik/sahnesi nedir?
''Arkadaşlar ben gidiyorum hakkınızı helal edin. Amına koyduklarım o kadar mesaimiz var, nerye gidiyorsun der bi insan'' (Kutsal Damacana)
5. En sevdiğiniz komedi oyuncuları (yerli/yabancı) kimlerdir?
Komedyen olarak cevaplamak isterim. Ricky Gervais, Dave Chappelle, Jerry Seinfeld, Bo Burhnam, Neal Brennan…
6. En sevdiğiniz yazar kimdir?
Umut Sarıkaya.
7. Şu anki ruh haliniz nasıl?
Kafam bir hayli karışık, hayatımın garip bir dönemindeyim. Yeni eve çıktım, bir risk alıp kendimi o mücadelenin içine sokmam gerektiğini düşünerek. Daha fazla hayatı öğrenmem gereken, ayaklarımın üstünde durmak için ne yapmam gerektiğini çözmem gereken bir döneme girdim. Çizgilerimle insanlara ulaştım ama bir çizerin bunu ekonomiye dönüştürmesi gerek, başka bir seçeneği yoksa. Bu yüzden kafam karışık ve hayallerim var. Bana güç veren içimdeki potansiyel ve hayallerim. Bunlara inancımı asla kaybetmiyorum. Network dedikleri şey gerçekten çok önemliymiş. Ben dergide yalnız başına masada çizen bir çocuktum. Sonra dergiler kapanınca sosyal medyada kendime yer buldum. Oranın dinamikleri gerçekten bambaşka, insanlar bambaşka. Birileri çok seviliyor, birilerinden hemen sıkılıyorlar. Ayrıca benim kişisel işlerim dışında Çubuk Animasyon'dan çok umutluyum birlikte güzel işlere imza atacağımızı biliyorum. Sabretmek ve inancımızı kaybetmememiz gerek. Hayat tüm gücüyle direncimi kırmaya çalışsa da…
8. Sizce neden uluslararası bir çizgi kahramanımız (Asteriks, Tenten gibi) yok?
Bence dünya çapında çizgi kahramanlarımız var. Fakat dünyaya açılma konusunda başka etkenler devreye giriyor. Bir çizer kendi başına bir tip yaratıp dünyaya açamaz onu. Bu yüzden yok öyle bir tipimiz demek haksızlık ve yanlış olur.
9. Çizmek için günün hangi saatlerini tercih ediyorsunuz?
Ben genelde geceleri çalışmayı seviyorum çoğu çizer gibi. Tabii ki ertesi gün işim yoksa. Elimde olsa her zaman gece çalışırdım.
10. Yerinde olmak istediğiniz tarihi kişilik kimdir?
Kimsenin yerinde olmak istemezdim sanırım. O zaman ne o kişilik o olurdu ne de ben ben olurdum.
11. Gerçeklemeyeceğini bildiğiniz kişisel hayaliniz nedir?
Gerçekleşmeyeceğini düşündüğüm bir hayalim yok. Eğer bu bahsedilen hayal ütopik bir hayal ise boksör olmak çok isterdim. O hayatı tercih edemedim; çok erken bir noktada bıraktım. Gelişmemi izleyemedim bile. Her zaman çizgi ağır bastı. Kendimi bu dünyanın içinde buldum ve vazgeçemedim. Bu tutkum beni her zaman tetikledi; ben çoğu zaman ondan kaçmak istesem bile. Üretmenin verdiği hazzı başka şeylerde bulamadım. Sevgi ve ilgi görebilmenin, kendimi ifade edebilmemin bir ihtiyaç haline gelmesi kaçınılmaz oldu.
12. Olanağınız olsa dünyada değiştireceğiniz ilk şey nedir?
Ben olanağım olsa dünya olayını bitirirdim. En acısız ve en güzel şekilde yok olurdu. Bu acı, bu oyun son bulurdu. Bu bilinmezlik… Benim de yapabileceğim en isyankar ve başkaldıran hamle bu olurdu. Dünya yok ise sorun da yok.
13. Olanağınız olsa okullarda okutmak istediğiniz ders nedir?
Eleştirel düşünme ve sorgulayıcı bakış tarihine giriş. Yersen.
14. Kendinize şiar edindiğiniz cümle nedir?
Tek bir mottom yok. Her mottoya açığım.
15. En sevdiğiniz sözcük nedir?
Süper.
16. En nefret ettiğiniz sözcük nedir?
Bakarız.
17. En sevdiğiniz ses nedir?
Doğa ile ilgili sakin sesler. Ama şehrin içinden duyulan cılız doğa sesleri değil.
18. En nefret ettiğiniz ses nedir?
Bir çok ses var. Çoğu zaman karşımdaki insanın sesi bile olabilir. Tonla alakalı değil sanırım; bu daha çok anlattığı şeylerle o sesi özdeştirdiğim için. Ayrıca martılar camımda asla susmuyor; onlara da buradan çok selam. Sesleri bazen çok can sıkıyor.
19. En son çok mutlu hissettiğiniz an?
Kaygılarımın azaldığı anlarda ve kendimi ifade edebildiğim bir işin insanlar tarafından benimsendiği gördüğüm anlar. Tabii ki sevdiğim, anlaştığım, beni anlayan bir kadının gözlerine de baksam fena mı olur?
20. Öldünüz ve bir insan ya da eşya olarak geri döndünüz diyelim, bu ne olurdu?
Masa lambası.
Şafak Zorludere’den fantastik bir dizi: Del
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.