DOLAR

34,0306$% -0.1

EURO

37,9583% -0.06

STERLİN

45,1980£% 0.11

GRAM ALTIN

2.801,70%-0,03

ONS

2.558,01%-0,03

BİST100

9.774,49%0,17

İmsak Vakti a 05:14
İstanbul HAFİF YAĞMUR 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Katar katar hüzün, katar katar mutluluk

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Tren sıradan bir araç değildir; katarları daima duygu yüklüdür. Uzun uzun çalan düdüğü; perona yaklaşırken mutluğun, perondan kalkerken hüznün başladığı anı haber verir. Çocuklar içinse hiçbir duygu yüküne gerek olmaksızın, saf bir coşku demektir tren.

ad826x90

…Vaktiyle İzmir’e gitmiştim

Ömrümde ilk defa

Aşıklık yüzünden.

ad826x90

Şehre girerken ışıklar uçuşuyor

ad826x90

Rüzgar okşuyordu saçımı tren penceresinde,

Kalbim bir bayrak gibi çırpınıyordu…

Cahit Külebi / Sevda Peşinde

İlk trenin raylar üzerinde hareketinden bu yana, altı üstü 216 yıl geçmiş. Oysa duygusal varlığı bin yıldır hayatımızdaymış gibi. Taşıdığı duygu yükü bakımından, bir otobüs, otomobil falan yanına bile yaklaşamaz mesela, hadi belki vapurla kıyasa girer, o da bir yere kadar. Gerçi artık hızlı trenler var, eski trenlerden epeyce farklılar; lüks, cafcaflı, süper hızlı… Fakat şekil değişse de peronlarda, sevdiklerini uğurlayanlar ya da karşılayanlarda hüznün yahut o tatlı sevincin izleri baki kalmakta. 

ad826x90

Evreka…Tram-Waggon

Dünyada ilk tren İngiltere’de doğmuş. Osmanlı topraklarında ise 160 yıl önce, İzmir’de duylmuş ilk tren düdüğü. İnsanların üzerindeki gayet hassas etkilerinden bahsettikten sonra, gelin koca yürekli trenimizin geçmişten bugüne yolculuğuna kısaca göz atalım. 

İngilterede hayalperest ve zeki bir mühendis olan Richard Trevithick, birgün buharlı bir makine yapacağını ve bu makineyle 10 ton demiri raylı bir yol üzerinde Pennydarran’dan Cardiff’e kadar (16 kilometre) taşıyabileceğini iddia eder. Üstelik hiç hayvan kullanmadan! Bu, o dönem için büyük bir iddiaydı. Elbette çoğu ona inanmadı hatta bir maden sahibiyle ciddi bir bahse tutuştukları bile söylenir. Tahmin edeceğiniz üzere iddiayı Trevithick kazandı. 6 Şubat 1804’te Tram-Waggon adlı bir lokomotif Cardiff’ten Pennydarran’a doğru hareket etti. Demir yükünün yanı sıra yetmiş yolculu bir araba da katara eklenmişti. Trenin bu ilk yolculuğu tam 5 saat sürdü. Trevithick iddiayı kazandı ama treni hayvan taşımacılığıyla rekabet edecek ölçüde geliştirmeyi başaramadı. Bu işi başka bir İngiliz, George Stephenson yapacaktı.

İngiltere’den dünyaya yayıldı

Dahi mühendis Richard Trevithick’in, bir lokomotifin çektiği katarlarla, demir raylar üzerinde yük ve yolcu taşıma hayalini ve ilk girişimini George Stephenson realize etti. Stephenson, peron, lokomotif ve vagon tasarımlarıyla tren fikrini geliştirdi. Dünyanın ilk gerçek anlamda demiryolu taşımacılığı ise 27 Eylül 1825’te gerçekleşebildi. İskoçya’da Darlingthon ile Stockton arasında kullanılan tren ile sadece yük değil yolcu da taşınmıştı. Tren ve demiryolları önce İngiltere’de ve ardından dünyada hızla gelişti ve yaygınlaştı. 1831’de Amerika Birleşik Devletleri’nde, 1832’de Fransa’da 1835’te Belçika ve Almanya’da 1837’de Rusya’da ve 1848’de İspanya’da demiryolu kullanılmaya başlandı. Osmanlı Devleti’nde ilk demiryolu hattı, 1860 yılında İzmir ile Aydın arasında yapıldı. Böylelikle Anadolu topraklarında ilk tren, İzmir-Torbalı hattında çalışmaya başladı. 5 yıl sonra da İzmir ile Kasaba (Turgutlu) arasında bir demiryolu hattı inşa edildi. Sosyal ve ticari hayatı hızla değiştirdi.

ad826x90

Ayrılığın ve kavuşmanın habercisi

Hem hüznün hem de sevincin bilmem kaç tonluk bir demir yığınında tezahürürüdür tren. Her iki duyguyu da aynı anda taşır vagonları. İlla ki gözler yaşlı; ya hüzünden ya da sevinçten… Peronda yankılanan düdük sesi, hem ayrılığın hem de kavuşmanın habercisi. Ya umutsuz ve mutsuz; ya da sevinç ve coşku dolu bir zaman dilimi başlar o andan itibaren. Aslında trenin görüntüsü, düdük sesi aynıdır hep. Tek değişken vardır; perona yanaşan tren, perondan kalkan tren…

Kahreden kalkışlar

Tren, sevgiliyi çok uzaklara götürmek için perona yanaştığı anda başlar hüzün. Tonlarca demir parçası homurdanırcasına gıcırdarken, acı bir düdük sesi duyulur aniden. Tren; gözyaşıyla ıslanmış bir mendildir artık, sevgilinin ardından isteksizce sallanan. Akarsuya Bırakılan Mektup şiirinde pek güzel özetlemiş Hasan Hüseyin Korkmazgil. Daha da uzatmadan ona bırakalım kalemi: 

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını

neden akşam oluyorum tren kalkınca

kırlangıçlar birdenbire çekip gidince

mendiller sallanınca neden tıkanıyorum

Hoş gelişler

Sevgiliyi getiren treni beklerken, garın o büyük saatindeki o kocaman yelkovan, daha önce olmadığı kadar yavaş hareket eder. Ve o an geldiğinde, insanın içinde tomurcuk tomurcuk açan sevincin bir tarifi var mıdır? Tarifini bilmem ama bir şekli şemali vardır. O perona yanaşırken yavaştan, hızlıca atılır vagon boyunca adımlar, heyecanlı gözler pencerelerde, kafa sürekli bir tarama faaliyetinde… Yine birkaç damla gözyaşı belki, sevgili trenin merdivenlerden nihayet inerken. Ayrılığın değil, kavuşmanın adıdır artık tren. Ne dersiniz, böylesi büyük bir demir yığını, böylesine gürültücü ve yaygaracı bir şey, nasıl oldu da bu kadar şirin ve tatlı bir figür oldu hafızalarda? Bu hoş gelişleriyle olsa gerek. 

Aaa treeen!..

Hele bir de çocuğun gözlerinden bakın trene. “Aaa treeen!…” derken yüzünde beliren gülümsemeyi, istemsiz bir kahkaha takip eder çoğu zaman. Oyuncak tren, bir dönemin en popüler oyuncağıdır; zira treni eve götürmenin yegane yolu budur. Bu kez de bir çocuğun gözlerindeki parıltıdır tren. Garda annesinin elini tutarken, ne ayrılığın hüznü ne de kavuşmanın sevinci vardır onun için. Çocuk için tren, mevzunun ta kendisidir. Perona yanaşması ya da kalkıyor olması fark etmez. Hiçbir duyguyla harman olmamış, olabildiğine saf bir coşkudur bu. Dünyada hiç kimse, bir çocuk kadar güzel ve coşkulu söyleyemez onun adını: “Aaa Treeeeen!..”

Comments

comments

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Saros’tan ıslak ıslak bildiriyorum…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Araç çubuğuna atla