36,1214$% 0.04
37,8400€% 0.72
45,3024£% 0.75
3.385,24%0,55
2.913,15%0,44
9.779,57%-1,04
*** Masumlar Apartmanı dizisi sosyal deney gibi.. Aslında komik olan olayları acıklı müzikle veriyorlar. Müziği değiştir komik neşeli müzik yap; dizi, gayet komedi dizisi olur.
*** Bina dış cephesini mantolamak… Dikkat edin bak; paltolamak değil, mantolamak… Demek ki apartmanlar kadın… Anladın mı Fazıl Bey Apartmanı, huu?
*** Netflix ‘Bir Başkadır Yılbaşı özel’ yapsa ya…
*** Genelleme yapmayı sevmem ama kedi severler köpekleri de seviyorlar ama köpek severler aynı oranda kedileri sevmiyorlar sanki…
*** Kara Murat Denizler Hakimi isimli film çıktı geçen gece karşıma.. Cüneyt abimizin yüzü suyu hürmetine filmi izledim. Tamam filmin yarısı yabancı bir korsanlık konulu filmden kesilmiş yapıştırılmış filan neyse. İmkanlar yoktu. Ama filmde kullanılan tek gemimsi teknenin içinde sürekli kürek çeken esirler olması ama dıştan görüldüğünde küreklerin hiç görülmeyip, sadece yelkenli olması…
*** Yetişkin bir kedinin yediği de ‘mama’… Neden kedi yemeği değil ki?
*** Sigara içenlerin sigarayı bırakmaları durumunda yaptıkları tasarrufla zengin olma şansları var ama sigara içmeyenlerin o şansları da yok. Sigara demek ki o kadar kötü bişey değil…
*** Alman Bionthech aşısı, VİP aşı gibi oldu ülkemizde…
*** Konudan konuya atlamaya devam… Fatih devrinde basılan Osmanlı parası (metal tabii ki) Abdülhamit döneminde de halen kullanılıyor muydu, yoksa her padişah değiştiğinde yeni bir ülke kurulmuş gibi para da değişiyor muydu? Yok inadım inat, internetten bakıp bu gibi konuları öğrenmeyecem.
*** Hafta sonları sokağa çıkma yasağında aynı köpeği farklı saatlerde farklı kişiler tarafından sokakta görmek… Köpek bahane, gezmek şahane olmak…
*** Pandemiden sonra da ‘Eve girme yasağı’ olsa itiraz etmem.
*** Neden meme ucu sansürlenirken sadece kadın memesinin ucu sansürlenir ki? Bu aslında kadına yapılan bir haksızlıkmış gibi görünürken erkeğe yapılmış haksızlık gibi olmuyor mu sanki? (Ba hele hele…)
*** Telefonda karşımızdaki kişiye isim, mail veya başka bir şeyi harf harf kodlarken genelde şehirleri kullanıyoruz ya hani; Samsun’un S’si, Nevşehir’in N’si, Adana’nın A’sı gibi… Fakat F, J, Ü veya P harfi varsa kodlanması gereken, işte orada milli birlik ruhu bozuluyor. ‘Trabzon, Adana, Japonya’ ya da ‘Eskişehir, Malatya, Eeee.. Floransa…’ Fanila diyen de var, Fethiye diyen de. Hatta Flamingo diyen de duydum. Hani derler ya; bir insanı ya yolculukta ya da içki masasında tanırsın diye, aslında bu da alternatif bir tanıma yolu… Evet, yok mu milli birlik ruhunu korumak için mevcut olmayan baş harflerden yeni iller yapacak bir hükümet? Fatsa, Pursaklar il olmalı ki vatandaşımız kodlama yaparken Fransa, Paris demekten kurtulsun. Ama J’den ne köy var ne de kasaba, il yapacak… Bu durumda kulağa biraz tuhaf gelse de; Jethiye, Jodrum, Jarmaris illerimiz olabilir… Jambonu il yapmaktan iyidir yine de.
*** Güvenlik konusunda göz tanıma, yüz tanıma gibi ileri teknolojilerin kullanıldığı bir dünyada ülkemizde güvenlik, korunma konusunda anacıklarımızın kızlık soyadlarının kullanılmasına bilmem ki ne demeli? Cefakâr analarımız bizi soyadlarıyla bile art niyetlilerden mi koruyor diye düşünsek mi bilemedim?
*** Bazen düşünüyorum da, korona acaba birinin gelecekten gelmesiyle mi başladı? Hani ne bileyim korona gelecekte nezle gibi osuruktan bir hastalıktır, gelecekten gelen kişi geçmişe taşır filan henüz o hastalığın ilacının, aşısının olmadığı zamana… Geçmişe dönüş filmlerinde hiç hastalıktan bahsetmezler niyeyse?
*** Rap şarkılarda dis atıldığı gibi zamanında nispetli şarkılarda da nis atılsaymış ya…
*** Yüzyıllarca dünyanın en önemli iki yolu; Baharat yolu, ipek yolu.. Ne baharatmış ne ipekmiş arkadaş dünya pek de fakir değilmiş zannettiğimiz kadar… ‘Giyin ipekleri, dökün kızarmış etlerin üzerine baharatları, ooohh!..’
*** Bunalıma girip saçlarını kesenler düzgün bir tarzda da kesebilsin ama artık…
*** Apartman Üniversiteler çok farklı bir kafanın eseri gibi… Yani bir üniversite düşünün, kapıcısı var. Kapısında zili var. Bir üniversite düşünün apartman aidatı ödüyor, yılın belli zamanlarında üniversite rektörü apartman sakinleri toplantısına giriyor. Bir üniversite düşünün, kapısında ‘Dilenci Ve Seyyar Satıcı Giremez’ yazıyor. Bir üniversite düşünün, altında bakkal var ve sepet sallandırarak kola, gofret filan alabiliyorsunuz. Ve hatta üniversiteniz kentsel dönüşüme girebilip, müteahhit 2 daire fazladan verebilir üniversitenize. Bu da demektir ki, iki yeni bölüm daha açabilirsiniz. Ama apartmanda kontratlı kiracı üniversiteyseniz her an ev sahibinin kapıyı çalıp; “Boşaltın dairemi, Almanya’dan oğlumun Köln üniversitesi taşınacak buraya!” deme tehlikesi olabilir.
*** ‘Erik dalı gevrektir’ İzmir’e yakışırmış. Başka şehirler ‘Erik dalı simittir’ diye söylese yeridir.
*** Ekoloji için kar da en az yağmur kadar gerekli iken sadece ‘Yağmur Duası’nın olması, ‘Kar Duası’nın olmaması…
*** Epey zamandır görüşmediğin birini yanlışlıkla aradığında mecburi sohbet etmek zorunda kalmak…
*** Yaklaşık 1 senedir maske takıyoruz. Görünen o ki en az 1 sene daha takacağız. Pandemi bitiminde epey bir kitle kepçe kulak olacak maske takmak yüzünden. Yani bu muazzam öngörümü yazacak bir mecra buldum ya, teşekkürler Ters Dergi.
*** Milli Piyango’yu da Anadolu Ajansı’na, Kızılay’a, TRT’ye çevirmeyi başardılar. Bizden değılsın piyango. Tuhaftır ki seni haram ilan edenlerin cephesindesin.
Serdar Kar’dan 6 adet taze karikatür
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.