33,9008$% 0.03
37,6352€% -0.04
44,6724£% -0.16
2.809,88%0,81
2.577,74%0,76
9.685,49%1,73
1958 yılında Yozgat’ın Yerköy ilçesinde doğdu. İlkokul yıllarında resim ile başlayan tutkusu lise yıllarında karikatüre yöneldi. İlk ve ortaokulu Yerköy’de, liseyi Çiçekdağı Lisesi’nde tamamladı. Kırşehir Eğitim Enstitüsünü bitirdi. 1979’dan itibaren Sivas ve Adıyaman’da köy okullarında ilkokul öğretmenliği yaptı. 1986 yılında karikatür sevdası ağır bastı ve öğretmenlikten ayrılarak Ankara’ya yerleşti.
1977 yılında karikatüre başladı. Karikatürleri Sorun, Yapıt, Yeni Olgu, Türkiye Yazıları, 2000’e Doğru, Bilim ve Sanat, Yarın, Edebiyat 81, Cumhuriyet, Günaydın ve Yeni Çuval gibi dergi ve gazetelerde yayınlandı. Karakare Aylık Düşün ve Gülmece Dergisi’nin yayın kurulunda yer aldı. Karacan Açıköğretim Mizah Dergisi olan 2. Bahar’ın mizah yönetmenliğini, Özgür Gelecek dergisinin görsel danışmanlığını yaptı. Bu dergiler için karikatürler çizdi. 1984 ve 1985 yıllarında bazı karikatürlerini kartpostal haline getirdi.
TMMOB Denizli Temsilciliğinin düzenlediği yarışmada ve Yunus Nadi Karikatür Yarışması’nda ödüller kazandı. Altı kişisel sergi açtı, çok sayıda karma sergiye katıldı. Mayıs 1993’te açtığı “Yok Devenin Başı” adlı son kişisel sergisinde ana teması deve kuşu olan renkli tablolarını ve metal heykellerini sergiledi.
Tek albümü olan “Göç Hatırası”nı 1986’da yayımladı. Ölümünden sonra Murat Özmenek tarafından hazırlanan “Donmak İle Yanmak Arasında Asaf Koçak” adlı kitap Karikatürcüler Derneği tarafından yayınlandı.
2 Temmuz 1993’te, Sivas Madımak Oteli’nde gericiler tarafından yapılan saldırıda katledildi.
KARİKATÜRÜN ÇİLEYE GÖNÜLLÜ DERVİŞİ: ASAF KOÇAK
Tarancı’nın yolu yarısı dediği yer, Asaf için yolun sonuydu. Hepi topu 35 yıllık bir ömrün yarısına sığdırılmış karikatür serüveninin ardından bizlere bıraktığı ateşten çizgileriyle ölümsüzler arasına girdi. Geride sergiler, ödüller, kartpostallar, albüm ve onlarca yayında çok sayıda karikatür... O karikatürler ki görece rahat bir yaşamı elinin tersiyle iterek zorluğa, sıkıntıya, yoksulluğa katlanma pahasına delice bir tutkuyla çizilmiş karikatürlerdir. Çizgileri her türlü acıya, baskıya karşı emekten, sevgiden, insan haklarından yana çığlık çığlığa bir isyanın sesidir. Aynı zamanda da her biri derin bir hüznün, yalnızlığın ve inceliğin izleriyle örülüdür.
Asaf, karikatürün çileye gönüllü dervişidir. Öğretmenlik mesleğini bırakıp 12 Eylül’ün o kasvetli günlerinde, Ankara’da karikatürü yaşamayı, karikatürle yaşamayı tercih etti. Hayatın bütün zorluklarına ve acımasızlığına karşı, o yüreğinin götürdüğü yere gitmeyi seçti. Karikatürün diliyle üretmek, karikatürün gücüyle var olmak istedi.
Bozkırda yetişmiş bir yaban çiçeğidir o, dallarında ince dikenler biter. Bu çiçeği karikatür gibi belalı bir serüvene iten, işte o ince dikenleridir. Henüz ilk gençliğinde tanıştığı karikatüre büyük bir tutkuyla bağlanmış, katline değin süren zorlu yolda haksızlıklara, zulme, sömürüye hep o dikenlerle karşı koymuştur.
Madımak’ın duvarlarında çınlayan Asaf’ın mızıkası, artık her yangında ateşin melodisiyle yüreklerimizde duyulacak.
TURHAN SELÇUK ANLATIYOR
Çizgili bir kulvar… Aklın, zekanın, yaratıcılığın, sanatın kulvarı… Bir güzel insan Asaf Koçak, bu kulvarda yaşıyor, 2000’li yıllara doğru koşuyor. Çizgi çizgi olup koşuyor, renk renk olup koşuyor. Çizgileri, renkleri, akıl, zeka ve mizahla yoğrulup aydınlığa, uygarlığa, insan haklarına, barışa doğru yönlendiriyor.
Buraya kadar ne güzel değil mi?
Sivas’ta Madımak Oteli önündeyiz. Karanlığın, cehaletin, ilkelliğin, vahşetin temsilcileri onun yolunu kesiyorlar. 37 çok değerli insanımızla birlikte diri diri yakıyorlar. Böylesine barbarlığa seyirci kalanlar, ilgisiz kalanlar, umursamayanlar daha mı az suçlu? Daha mı az acımasız? Madımak Oteli’nden yükselen alevlerin kara islerine bulaşmış, kara yaratıklar aramızda dolaşıyorlar.
Toplumumuz için ne büyük utanç!
SEMİH BALCIOĞLU ANLATIYOR
Onu diğer karikatürcüler kadar tanımıyorum. Birimiz İstanbul’da, birimiz Ankara’daydık. Ama Asaf’ı ölümünden bu yana hepsinden daha iyi tanıyorum. O karikatür dünyamızın ölümsüzleri arasına genç yaşında giriverdi. Artık onu herkes tanıyor. Büyük ustalarımızın yanındaki yerini aldı.
ERDOĞAN BAŞOL ANLATIYOR
Sivas’ta güzel insanları canavarca yaktılar. Ama öldüremediler. Onlar yüreğimizde yaşıyor. Düşünceleri, romanları, şiirleri, çizgileri ile her zaman bizimle birlikteler… Onlar unutulmayacaklar. Her yıl adlarına anılar yazılacak, toplantılar düzenlenecek, ağıtlar yakılıp yarışmalar düzenlenecek ve sevgi ile anılacaklar. Bunun yanı sıra onları katleden hainler de unutulmayarak kin ve nefret duyguları ile 2 Temmuz günü ve Madımak Oteli daima hatırlanacaktır.
O güzel insanlardan biri de Asaf Koçak’tı. Asaf Koçak çizgileri ile yaşayacak.
AŞKIN AYRANCIOĞLU ANLATIYOR
Asaf’ın karikatürleri feodal yapının eleştirisinden emeğin, özgürlüğün yüceltilmesine… Göç olgusundan kadının sömürülmesine/kurtuluşuna / sevgiye… aşka… çevre sorunlarından aydınlanmaya… bir aydın duruşunun inadının ürünüdürler… Asaf’ın karikatür sanatının ufkunu genişletecek düşünceleri vardı. O karikatür sanatının yalnız gazete ve dergilerde değil, bir resim gibi duvarlarda da olması gerektiğini vurguluyordu. “Bir defa korkusuz olacaksınız ve tanımlamalara, var olanlara fazla bel bağlamayacaksınız. Tanımlar geçici değil mi, sanatta yeni arayışlar içinde olmak gerek” diyerek son dönem karikatürlerindeki anlayışı da özetlemiş oluyordu. Son dönem karikatürlerinde bambaşka bir Asaf Koçak’la karşılaşırız. Tüm insan ilişkilerini devekuşları aracılığıyla irdelediği bu çalışmalarında Asaf resimsel öğeleri fazlasıyla kullanmış ve bugün artık alışılmış olan bu tarzın öncülüğünü yapmıştır. Donmak ile yanmak arasında geçen kısa sanat yaşamında Asaf, insanlığa uzun soluklu eserler bıraktı.
ÇERKES KARADAĞ ANLATIYOR
1979 yılında Ankara’da Dost Kitabevi’nde açtığı karikatür sergisi ve ardından kazandığı Yunus Nadi Ödülü Asaf’ı karikatürle hesaplaşacağı yeni bir döneme sokmuştu. Bu ödül Asaf’ın sefaletinin başlangıcı oldu. Benim içinse kazandığım bir dostluğun. Arzu etmeden sürdürdüğü öğretmenliğin de sonu… Karikatür çizme arzusu yüzünden doğal olarak uzun yıllar işsiz kaldı. İşsiz kaldıkça da yılmadan çizdi durdu. Bazı mekanlar ve yöreler kendisiyle bütünleşmiş kişilerle değerini bulu veya değer kazanır. O da Ankara Konur Sokak’ta kendini buldu ve orada kimlik kazandı. Ancak Konur Sokak’a da değer kazandırdı. Ankaralı bir çizer olarak sokağını hiç terk etmedi. Tıpkı dostlarını terk etmediği gibi…
MURAT ÖZMENEK ANLATIYOR
Geçen yıl Sivas’a birlikte gitmiştik. Yola çıkmadan önce bize uğramıştı. Balkonda yeni aldığı kaseti dinliyorduk. Gecenin karanlığında korlaşan gözlerini gördüm, ağlıyordu. Hassas ve duygusaldı. Bizi karikatürcü tanışıklığından öteye götüren de buydu. Onunla yüreklerimizin içindekileri ortaya döktüğümüz sohbetler yaptık, hırçınlaşan tartışmalarda. Biliyorum, hüzünlü bir ezgi duyduğumda, körkütük sarhoş olduğumda derdim depreşecek hep. Asaf Koçak diye çarpacak yüreğim.
HAKAN AYGÜN ANLATIYOR
Karikatür sanatının da fotoğraf gibi koleksiyonlarda gerektiği kadar değerlendirilmemiş olması ilginçtir. Asaf alanının ilginç bir çizeri. Çiziyor. Yeniden üretiyor hayatı. Bir Garip Orhan Veli örneği çiziyor. Yaşamı çizgilerine girmiş, çizgileri yaşamına. Hangisi Asaf, hangisi çizginin insanı, onu kestirmek güç. Kimi zaman karika-turist, kimi zaman karika-terörist. Bazen da karika-sofist, ancak en çok karikatürist o. Katıksız, koşulsuz, öfkeli ve özverili. O bir karikatürist çünkü. Sanat Yapım’daki sergisi Asaf’ı her boyutuyla ele veriyor; çizgisi, renkleri ve heykelleriyle, ayrıca onun adına yapılan “Tiyatro Özgün Deneme”nin tiyatral bir boyutta müzikli yorumu, sergiyi nereye koyacağımız zorluyor. Bir karikatürist o. Onu penceresinden at gibi kişnerken görürseniz şaşırmayın. O sanatının Aleksi Zorba’sıdır. Onu sevecek ve kızacaksınız. Kendi ortamına, onu, yapıtlarını ve tiyatral yorumunu görmek için gideceksiniz. Devekuşları var sergisinde; çizgi, leke, renk, boyutlar ötesi her şey, uçuşan sözcükler, anlamlı mimikler ve müzik var. Ancak daha çok hepimiz ordayız. Devekuşları… kayıtsız, umarsız, sessiz tanıklar… Bizler!
Bir sansür ve otosansür hikayesi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.