DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

STERLİN

44,6724£% -0.16

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

İkindi Vakti a 16:38
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Delal Korkmaz

Delal Korkmaz

25 Nisan 2021 Pazar

Yediyi iki geçe

Yediyi iki geçe
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Canımız sıkılıyordu ama sıkılmıyormuş gibi yapıyorduk. Üstelik buna kendimizi bile inandırabiliyorduk. Türlü oyuncaklar buluyorduk kafamızda görünmeyen salıncaklarla. Bu gelgitler de bundandı sanırım. Yaz da bir türlü gelmiyordu. Bu yağmur iyiliğimize miydi? Ne istediğimizi bilmiyorduk. İşin kötüsü ne istediğimizi bilmediğimizin farkında olmadan ahmakça sırıtıyorduk. Önce aynadan kendimize, sonra da bir başkasına bakıyorduk. Her şey önce kendimiz sonra bir başkası içindi sonuçta. Tüm bu havalara rağmen aradan çiçekler açıyordu. E bahardı en nihayetinde. İşte tüm bunları yazdıran aklımdaki salıncak. Şimdi neyden bahsedeceğim bilemiyorum. Her şeyi akışına bıraktım. Hayatımız gibi, senin gibi, benim gibi. Ama önce ben, sonra sen. Sırası bu artık günümüzde. Tüm bunları vaktimin çoğunu geçirdiğim evimin bahçesinden yazıyorum saat 19.02. Bak işte tam bir saatten iki dakika daha geçti. Yağmur yağıyor ve kediler geziniyor etrafta. Biraz iyi geldi bu kahve ve müzik (Gabor Szabo – Song Of Injured Love. İçinde umut barındıran melodilerle), bunu arttırmalıyız yoksa nasıl geçer bu zamanlar? Sevdiğimiz şeyleri yapmak, bundan değerli ne olabilirki? Biz ve bizim küçük tatlı meşgalelerimiz. Umudumu arada bir yokluyorum, hala yerinde. Bunu sizde de görebiliyorum. Gülüyoruz ya işte bu güzel. Haydi gülümse. Biraz üşümeye başladim içeri kaçıyorum. Sağlıncaklakalın…

Devamını Oku

Rüya devam ediyor

Rüya devam ediyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sait Faik'in, Dülger Balığının Ölümü adlı öyküsünü çok severim. Tekrar açıp okumaya başladım. Öykü şöyle bitiyor, ''Onu atmosferimize, suyumuza alıştırdığımız gün, bayramlar edeceğiz. Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıracak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükûnunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak İsa'nın tuttuğu belinin ortasındaki parmak izi yerlerini, mahmuzları, kerpeteni, eğesi, testeresi ve baltasıyla kazıyacak. İlk çağlardaki canavar halini bulacak. Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiç bir fırsatı kaçırmayacağız''…

Hikaye bitince bir anda gözlerim kapanı……yooor.

Güneş tam tepemizde ve hep beraber yürüyoruz. Siz arkamda beni takip ediyorsunuz ama "konuşmak yasak tamam mı?" diyorum; "Şu gemiyi görüyor musunuz? Hep beraber bir yolculuğa çıkacağız. Kaptan benim, yolumuz da uzun". Gemi ilerlemeye başlıyor, iğne atsak yere düşmeyecek. Gece bir parti var son damlasına kadar içip birbirimizin kalbini kıracağız. Masanın üzerindeki lezzetli yiyeceklere saldırıyorsunuz ve birbirinizin üzerine pasta fırlatmaya başlıyorsunuz. Bakalım bu gemiden kim sağ çıkacak. Tatlar iyice kaçmaya başlıyor. Bu fırtına gemiyi devirecek, sağa sola sallanıyoruz. Her şey kafamız gibi ne güzel, batmak üzereyiz. Tekrar suskunluklar ve tutukluklar başlıyor. Bu kadar anlamlı bakmamışızdır birbirimize. Şimdi herkes son kez birine sarılmak ve korkusunu paylaşmak istiyor. Ben üzerimdeki allı pullu elbisemle tıpkı bir dülger balığı gibi olan biteni izliyorum. Öyle soğukkanlıyım ki inanamazsınız. Nesli tükenen dinozorları izlemek gibi bir şeydi bu. Tarihe tanıklık ediyordum adeta. Sonra bir korna sesiyle uyanıyorum. Evimin önünde iki adam kavga ediyor. Rüyam devam ediyor olabilir mi?

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.