DOLAR

32,2053$% -0.22

EURO

35,1156% -0.22

STERLİN

41,0337£% -0.05

GRAM ALTIN

2.498,17%1,32

ONS

2.414,64%1,64

BİST100

10.643,58%3,14

İmsak Vakti a 03:53
İstanbul KAPALI 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Özgü Elvan Yılmaz

Özgü Elvan Yılmaz

22 Aralık 2020 Salı

21 Aralık Satürn-Jüpiter kavuşumu: ARŞIN ÇİFTE KÜPELERİ

21 Aralık Satürn-Jüpiter kavuşumu: ARŞIN ÇİFTE KÜPELERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İlahi yasaların ve gökyüzü mertebelerinin 6. ve 7.’sini temsil eden, insan-ı kâmil basamaklarının en üstlerini işaret eden, kâh gökyüzünün kanun koyucuları, kâh kanun uygulayıcıları olan, ilahi olanı simgeleyen iki yüce öğretmen Satürn ve Jüpiter, aynı derece ve dakikada kavuşum yapmaktalar. İlk bakışta 20 yıllık bir dönemi temsil ettikleri düşünülse de, yeni bir devrin habercisi özel bir kavuşum bu. Peygamberlerin doğumları, çağ değişimlerinde daima kendini göstermiş olan “arşın çifte küpeleri!”.

Şimdi size partil (tam derece) kavuşumları anlatayım. Her gezegenin temsil ettiği bir anlam, olgu, durum, hâl, kavram, konu vb. vardır. Anlaşılır olması için buna “gezegenlerin bireysel halleri” diyelim hadi. Gezegenlerin uyumlu açılarını arkadaşlık veya ahbaplıklara, uyumsuz açılarını ise çatışma ve sürtüşmelere benzetebiliriz. Gelelim esas mevzumuz olan kavuşumlara: Kavuşumlarda iki gezegen birlikte hareket eder. İki henüz bir olmaz kavuşum açısında; iki ‘birlik’te olur/bulunur. Açısal orbları yakın kavuşumlarda el ele yürüdüklerini söyleyebiliriz.Aynı dereceye geldiklerinde ise sarmaş dolaş olurlar. Derecenin detayı olan dakika küsuratı da aynı olunca buna “exact” denir. Yani, iki iken bir olmuşlardır artık. Artık onlar tek tek kendileri değildir, birlikte başka bir şeye dönüşmüşlerdir. İşte, gökyüzünün iki öğretmeni Satürn ve Jüpiter de böyleler. Adım adım, tedricen bir olup yeni bir 20 yıllık ve hatta 200 yıllık ve daha geniş planda 800 yıllık bir sürecin başlatıcısı olacak olan bir birleşme bu. 

Topraktan havaya; paradan bilgiye

Geride bıraktığımız yaklaşık 200 yıllık süreçte Satürn ve Jüpiter, her 20 yılda bir, toprak gruplarında kavuşum yapıyorlardı. Toprak; madde dünyası, somut olan, fiziksel realite ile ve gözle görünür olanla ilgilidir. Bunun bir istisnası 1980’lerin başında yaşandı; 21 Aralık 2020’deki büyük geçiş öncesi bir defaya mahsus hava elementinde birleştiler (Terazi’de). O günlerde doğanlar şimdilerde 40. yaşlarına hazırlanıyorlar. Hava elementi; zihinsel faaliyetlerle ilgilidir. Kova elbette akla, bilimsel, teknolojik ve devrimsel düşünce ve uygulama modellerini getirmekte. “Paranın yerini bilgi alacak” sözü de buradan doğmakta! 

Tüm bunlar 21 Aralık’ta, bir günde, hemen olmayacak. Tedricen yaşanacak. Sanılanın aksine, evrende sıçrama yoktur, her şey tedriç prensibine uygun gerçekleşmektedir. Nelerin olacağına dair, yeni dönemin neler getirdiğine dair netlik 2024’e dek şekillenecektir. Önümüzdeki üç sene boyunca gerçekleşecek/olacak/ yaşanacaklar için “başlangıcın da başlangıcı” demek doğru olur. 

21 Aralık 2012’de ne oldu?

Meşhur “Maya takvimi sonu”nu ve kıyamet senaryolarını duymuşsunuzdur. Fatih Keçelioğlu’ndan daha öncesinde aldığım eğitimde; bu takvimin sistemindeki alt basamakların tam olarak bilinmediğini (hesaplanamadığını) öğrenmiştim. Dolayısıyla; nasıl oluyor da 21 Aralık 2012’de takvimin son basamağını bitireceğimiz söylenebiliyordu? Buna rağmen, yine de, benim için manidar olan bir şey var: 21 Aralık 2020 büyük kavuşumu ile bu tarih arasındaki 8 yıllık fark! Neden heyecanlandığımı hemen açıklıyorum; Şira Yıldızı olarak da bilinen Sirius Yıldızı’nın ışıkları dünyamıza 8 yıl sonra erişmekte. üstelik Sirius, ruhsal güneş/ ezoterik güneş gibi unvanlara sahiptir. Sıkı durun, şimdi soruyorum: 2012 yılında ruhsal boyutta ne yaşandı ki, bu yıl itibariyle görünür olacak? 

Galaktik Bakış; Sideral Zodyak

Sideral Zodyak olarak adlandırılan başka bir merkezden gökyüzüne baktığımızda (horoskop açtığımızda) 1920 ve 1980’li yıllar çıkıyor karşımıza. Televizyonun icadı ve bilgisayar ile tohumu atılan “sosyal” teknolojik gelişmelerin, günümüzde sosyal yaşamın giderek daha fazla dijitalleşmesi ve “ekranlarla sosyalleşme” dönemine girmemize de ışık tutuyor. 

Zira, unutulmamalıdır ki; Satürn ve Jüpiter sosyal gezegenlerdir. Yani, bireysel değil, sosyal yaşam konularını temsil eder ve etki ederler.

Karanlık ve aydınlık

Ortaçağ (ki, Ortaçağ; karanlığın pek karanlık ve aydınlığın ise pek aydınlık olduğu bir devirdi. En büyük bilimsel keşif ve bulgular da insanların ve kitapların yakılması da aynı dönemde yaşandı), Rönesans, sanayi devrimi ve pek çok dönüm noktasına (devrime) baktığımızda karşımıza Satürn, Jüpiter ve Uranüs açıları çıkmakta. 

Geçtiğimiz yıl; Satürn ve Jüpiter, kapanacak olan devirden (toprak elementinden) son bir bakış atarken Uranüs ile (yine toprak) üçgen/uyumlu bir açı ile selamlaşıyorlardı. 

Şimdi ise; Satürn ve Jüpiter yaklaşık bir yıl boyunca (hava elementinden, sabit nitelikten) Uranüs (o da sabit) ile kare/çatışmalı ve zorlu bir açı yapacak.

Telepatiye geçin!

“Hayırdır, nerden aklıma geldi, tam da seni düşünüyorum, dün bir şey düşündüm bugün karşıma düştü”lerden çıkıp telepatiye geçin artık!

Seni çok sevdiğin arkadaşların tarafından (eş, dost, akraba, tanış veya her kimler ise) aslında aynı değeri görmediğini biliyorsun! Ve tam tersi, istenmediğini, düşmanca davrandığını sandığın nice yerlerde de aslında sevildiğini! Sandığın şeyler senin egosal benliğinden (kompleksler) gelir; hissettiklerinden, iç sesinden; yani varlığından gelenler ise; gerçekler. Hatta, dünya ile ilgili aslolanları da biliyordur için, hiç buna değer ve izin verdin mi? Tevekkeli değil, bilgi ve iletişim çağındayız; Zihinsel faaliyet ve üretim çağındayız.

Biliyor musun, telepati kablolu bir iletişime benzerdir: kabloların sevgi ile karşılıklı yıkanınca telepati pürü pak oluyor. Bunun için özel bir yeteneğe gerek yok! Ancak, korku devreye girdiğinde -ki korku; nefret, kıskançlık, bencillik, savunma, rekabet, acıma gibi çeşitli maskeler takar- kablolar kirlenir ve radyo paraziti gibi yayın yapar. Sözler tam anlaşılmaz ve sevginin koltuğuna oturan korku, sözleri işine geldiğince anlar. Ah şe bilinçaltı! Bir kez daha selam olsun Jung’a!

Kolektif bilinçten, yansımalardan, aynalardan, Yukarısı ile Aşağısı’nın birliğinden; buyurunuz efendim Zamanın efendisi Satürn ve mekânın efendisi Jüpiter’e; Zamanları ve mekânları aşanlara selam ile!

ANTİSCİA- Zamansız Mıntıka*

Günün ilk ışıkları başlayınca, Antiscia
 uzanır, yerden alır, göğün iki selamını.
 Yürürken görülür, çeşmeye
 basmadan ayakları yere…
 Böyledir Antiscia’nın kaderi!
 Bir seher vakti gelen yel gibi
 kuşlarla birlikte toplanmışı kuşanır
 Kuşatabilsin diye tahtını Güneş sarayının

bilmez insan neden ve nereye yürüdüğünü yerde!
 Değecek kuşlar göle günü geldiğinde,
 balıklar sıçrayacak.
 O gün insan da anlayacak.
 Tüm bunlar aşksız olmayacak!”

Kolaylık ve güzellikle olsun!

instagram.com/ozguelvanyilmaz
*Özgü Elvan Yılmaz