DOLAR

32,3400$% -0.07

EURO

34,8790% 0.06

STERLİN

40,6534£% 0.01

GRAM ALTIN

2.392,77%-0,15

ONS

2.301,22%-0,06

BİST100

10.276,88%0,67

Yatsı Vakti a 21:46
İstanbul AZ BULUTLU 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Özgü Elvan Yılmaz

Özgü Elvan Yılmaz

22 Aralık 2020 Salı

21 Aralık Satürn-Jüpiter kavuşumu: ARŞIN ÇİFTE KÜPELERİ

21 Aralık Satürn-Jüpiter kavuşumu: ARŞIN ÇİFTE KÜPELERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İlahi yasaların ve gökyüzü mertebelerinin 6. ve 7.’sini temsil eden, insan-ı kâmil basamaklarının en üstlerini işaret eden, kâh gökyüzünün kanun koyucuları, kâh kanun uygulayıcıları olan, ilahi olanı simgeleyen iki yüce öğretmen Satürn ve Jüpiter, aynı derece ve dakikada kavuşum yapmaktalar. İlk bakışta 20 yıllık bir dönemi temsil ettikleri düşünülse de, yeni bir devrin habercisi özel bir kavuşum bu. Peygamberlerin doğumları, çağ değişimlerinde daima kendini göstermiş olan “arşın çifte küpeleri!”.

Şimdi size partil (tam derece) kavuşumları anlatayım. Her gezegenin temsil ettiği bir anlam, olgu, durum, hâl, kavram, konu vb. vardır. Anlaşılır olması için buna “gezegenlerin bireysel halleri” diyelim hadi. Gezegenlerin uyumlu açılarını arkadaşlık veya ahbaplıklara, uyumsuz açılarını ise çatışma ve sürtüşmelere benzetebiliriz. Gelelim esas mevzumuz olan kavuşumlara: Kavuşumlarda iki gezegen birlikte hareket eder. İki henüz bir olmaz kavuşum açısında; iki ‘birlik’te olur/bulunur. Açısal orbları yakın kavuşumlarda el ele yürüdüklerini söyleyebiliriz.Aynı dereceye geldiklerinde ise sarmaş dolaş olurlar. Derecenin detayı olan dakika küsuratı da aynı olunca buna “exact” denir. Yani, iki iken bir olmuşlardır artık. Artık onlar tek tek kendileri değildir, birlikte başka bir şeye dönüşmüşlerdir. İşte, gökyüzünün iki öğretmeni Satürn ve Jüpiter de böyleler. Adım adım, tedricen bir olup yeni bir 20 yıllık ve hatta 200 yıllık ve daha geniş planda 800 yıllık bir sürecin başlatıcısı olacak olan bir birleşme bu. 

Topraktan havaya; paradan bilgiye

Geride bıraktığımız yaklaşık 200 yıllık süreçte Satürn ve Jüpiter, her 20 yılda bir, toprak gruplarında kavuşum yapıyorlardı. Toprak; madde dünyası, somut olan, fiziksel realite ile ve gözle görünür olanla ilgilidir. Bunun bir istisnası 1980’lerin başında yaşandı; 21 Aralık 2020’deki büyük geçiş öncesi bir defaya mahsus hava elementinde birleştiler (Terazi’de). O günlerde doğanlar şimdilerde 40. yaşlarına hazırlanıyorlar. Hava elementi; zihinsel faaliyetlerle ilgilidir. Kova elbette akla, bilimsel, teknolojik ve devrimsel düşünce ve uygulama modellerini getirmekte. “Paranın yerini bilgi alacak” sözü de buradan doğmakta! 

Tüm bunlar 21 Aralık’ta, bir günde, hemen olmayacak. Tedricen yaşanacak. Sanılanın aksine, evrende sıçrama yoktur, her şey tedriç prensibine uygun gerçekleşmektedir. Nelerin olacağına dair, yeni dönemin neler getirdiğine dair netlik 2024’e dek şekillenecektir. Önümüzdeki üç sene boyunca gerçekleşecek/olacak/ yaşanacaklar için “başlangıcın da başlangıcı” demek doğru olur. 

21 Aralık 2012’de ne oldu?

Meşhur “Maya takvimi sonu”nu ve kıyamet senaryolarını duymuşsunuzdur. Fatih Keçelioğlu’ndan daha öncesinde aldığım eğitimde; bu takvimin sistemindeki alt basamakların tam olarak bilinmediğini (hesaplanamadığını) öğrenmiştim. Dolayısıyla; nasıl oluyor da 21 Aralık 2012’de takvimin son basamağını bitireceğimiz söylenebiliyordu? Buna rağmen, yine de, benim için manidar olan bir şey var: 21 Aralık 2020 büyük kavuşumu ile bu tarih arasındaki 8 yıllık fark! Neden heyecanlandığımı hemen açıklıyorum; Şira Yıldızı olarak da bilinen Sirius Yıldızı’nın ışıkları dünyamıza 8 yıl sonra erişmekte. üstelik Sirius, ruhsal güneş/ ezoterik güneş gibi unvanlara sahiptir. Sıkı durun, şimdi soruyorum: 2012 yılında ruhsal boyutta ne yaşandı ki, bu yıl itibariyle görünür olacak? 

Galaktik Bakış; Sideral Zodyak

Sideral Zodyak olarak adlandırılan başka bir merkezden gökyüzüne baktığımızda (horoskop açtığımızda) 1920 ve 1980’li yıllar çıkıyor karşımıza. Televizyonun icadı ve bilgisayar ile tohumu atılan “sosyal” teknolojik gelişmelerin, günümüzde sosyal yaşamın giderek daha fazla dijitalleşmesi ve “ekranlarla sosyalleşme” dönemine girmemize de ışık tutuyor. 

Zira, unutulmamalıdır ki; Satürn ve Jüpiter sosyal gezegenlerdir. Yani, bireysel değil, sosyal yaşam konularını temsil eder ve etki ederler.

Karanlık ve aydınlık

Ortaçağ (ki, Ortaçağ; karanlığın pek karanlık ve aydınlığın ise pek aydınlık olduğu bir devirdi. En büyük bilimsel keşif ve bulgular da insanların ve kitapların yakılması da aynı dönemde yaşandı), Rönesans, sanayi devrimi ve pek çok dönüm noktasına (devrime) baktığımızda karşımıza Satürn, Jüpiter ve Uranüs açıları çıkmakta. 

Geçtiğimiz yıl; Satürn ve Jüpiter, kapanacak olan devirden (toprak elementinden) son bir bakış atarken Uranüs ile (yine toprak) üçgen/uyumlu bir açı ile selamlaşıyorlardı. 

Şimdi ise; Satürn ve Jüpiter yaklaşık bir yıl boyunca (hava elementinden, sabit nitelikten) Uranüs (o da sabit) ile kare/çatışmalı ve zorlu bir açı yapacak.

Telepatiye geçin!

“Hayırdır, nerden aklıma geldi, tam da seni düşünüyorum, dün bir şey düşündüm bugün karşıma düştü”lerden çıkıp telepatiye geçin artık!

Seni çok sevdiğin arkadaşların tarafından (eş, dost, akraba, tanış veya her kimler ise) aslında aynı değeri görmediğini biliyorsun! Ve tam tersi, istenmediğini, düşmanca davrandığını sandığın nice yerlerde de aslında sevildiğini! Sandığın şeyler senin egosal benliğinden (kompleksler) gelir; hissettiklerinden, iç sesinden; yani varlığından gelenler ise; gerçekler. Hatta, dünya ile ilgili aslolanları da biliyordur için, hiç buna değer ve izin verdin mi? Tevekkeli değil, bilgi ve iletişim çağındayız; Zihinsel faaliyet ve üretim çağındayız.

Biliyor musun, telepati kablolu bir iletişime benzerdir: kabloların sevgi ile karşılıklı yıkanınca telepati pürü pak oluyor. Bunun için özel bir yeteneğe gerek yok! Ancak, korku devreye girdiğinde -ki korku; nefret, kıskançlık, bencillik, savunma, rekabet, acıma gibi çeşitli maskeler takar- kablolar kirlenir ve radyo paraziti gibi yayın yapar. Sözler tam anlaşılmaz ve sevginin koltuğuna oturan korku, sözleri işine geldiğince anlar. Ah şe bilinçaltı! Bir kez daha selam olsun Jung’a!

Kolektif bilinçten, yansımalardan, aynalardan, Yukarısı ile Aşağısı’nın birliğinden; buyurunuz efendim Zamanın efendisi Satürn ve mekânın efendisi Jüpiter’e; Zamanları ve mekânları aşanlara selam ile!

ANTİSCİA- Zamansız Mıntıka*

Günün ilk ışıkları başlayınca, Antiscia
 uzanır, yerden alır, göğün iki selamını.
 Yürürken görülür, çeşmeye
 basmadan ayakları yere…
 Böyledir Antiscia’nın kaderi!
 Bir seher vakti gelen yel gibi
 kuşlarla birlikte toplanmışı kuşanır
 Kuşatabilsin diye tahtını Güneş sarayının

bilmez insan neden ve nereye yürüdüğünü yerde!
 Değecek kuşlar göle günü geldiğinde,
 balıklar sıçrayacak.
 O gün insan da anlayacak.
 Tüm bunlar aşksız olmayacak!”

Kolaylık ve güzellikle olsun!

instagram.com/ozguelvanyilmaz
*Özgü Elvan Yılmaz

Devamını Oku

14 Aralık Yay Yeniayı ve Güneş Tutulması: Galeyan ve perde

14 Aralık Yay Yeniayı ve Güneş Tutulması: Galeyan ve perde
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Siyaset, sanat, din, medya, ekonomi vb. her alandaki starların, liderlerin, başkanların, dünyayı yöneten ülkelerin sınırları aşan söylem ve eylemlerine tanık olabileceğimiz bir tutulma. Fanatizme dikkat! Özellikle yönetici pozisyonundaki kişi/kurum/devletlerin… Ani gelişmeler "ziyana uğratmak"la ilgili, aman dikkat! “Ben” deme zamanı değil; zaten sınırları aşan ego ne zaman fayda getirdi ki?!

Halkın sağlığı ve güvenliği!

Tutulma haritasındaki gezegen-ev yerleşimleri yine dikkat çekiyor. Sağlık, emekçiler, yaşam konuları yine gündemi tutacaklar. Halkın sağlığı, çalışanların durumu ve güvenlik konuları konuşuluyor olacak. Ah, şu perdeler!

Çatışma, savaş, gerginlik potansiyellerine ilaveten Mars'ın yaklaşan açıları bir 'galeyan' etkisini de ekliyor. 

Tutulmanın GAD’da (Güney Ay Düğümü) olması; kayıp, ziyan olasılığı getiriyor. Tutulmanın eşlikçisi ve yandaşı Merkür 'bilmek' ile 'sezmek' kefelerini oynatırken aynı zamanda ticaret, basın, uluslararası ilişkiler konularına da dikkat çekmekte. Örneğin bir medya kuruluşu veya medya patronuyla ilgili şaşırtıcı gelişmelere tanık olabiliriz. Kapanma haberi şaşırtmasın. 

Geçtiğimiz ay tutulmasında olduğu gibi yine, “pandemi var mı yok mu?”, “İlaçlar ve tedavi öldürücü mü?”, “Karantina/kapanma bahanesiyle neler örtbas ediliyor?”, “Ekonomik düzen yıkılıyor mu?” “Sistemin devrilmesiyle birlikte devletler arası dengeler değişecek mi?..” soruları devam edecek. "Bildiğin her şeyi unut" sözü ile "Hatırlayın ve bugüne bakın" ayeti arasında bir devinim. 

Dönüşen Noel mi, dönüştüren Noel mi?

Satürn 17 Aralık'ta Kova Burcu’na geçiyor. Mars karesinden kurtulması sizi gevşetmesin; zira Uranüs ile gireceği kare açı oldukça heyecanlı günler getirecek. Noel zamanı Mars'ın Plüto ile karesi yıkıcı/dönüştürücü bir etki getirmekte. Pandemi nedeniyle kapanma uygulayan ülkelerde bu yıl Noel’in sönükleşmesi mi, yoksa Noel’de gelen başka bir yıkıcı gelişme mi? Tutulmanın yay burcunda gerçekleşmesi din/inanç savaşlarına da dikkat çekiyor.

Velhasıl; Güneş tutulmasının saldırgan bir enerji de barındırdığını söylemek mümkün.

Bilgi ve inanç

Tutulmalar bir çeşit yol ayrımları getirir. 14 Aralık 2020 Yay Güneş Tutulması'nın getirdiği yol ayrımlarından biri bilgi ve inanç arasında. Bilinenle sezilen, görülenle gizlenen… Derler ya; "Sır, aşikardır. Sır aşikar olandadır" diye. Hem, zaten 'Bilgi özgürlüğü' de, 'özgürleştiren bilgi' de perdesiz olmakla ilgili değil midir?

Tutulma soruyor: “Bugüne kadar bildiklerinle/öğrendiklerinle inşa ettiğin inancın mı? Öğrenmeye açık olduğun yenilikler mi?”. Bazen inandığını kanıtlamak için inangaç bilgiler peşine düşer insan. Bazense öğrendikleriyle kapatır kendisini yeni bilgilere. Tuzağa düşmemek için gerçeğin önündeki içsel-dışsal perdelere, özellikle de kendi koyduğumuz perdelere dikkat etmeliyiz. Şairin dediği gibi;

"Hepimiz ikinci perde’deyiz; İkinci perde bitmez. Birinci perdede umutlar vardı; Yetmez…"

Görelim üçüncü perde ne getirecek? Kimler yürüyecek, kimler yeterli zannedip yarı yolda kalıp düşecek?

* Ay ve Güneş tutulmaları aynı eksende art arda gerçekleşirler. Bütünlük oluşturması açısından bir önceki “30 Kasım İkizler Dolunayı ve Tutulması: Cehennem-Araf-Cennet” yazımı okumanızı öneriyorum. 

Kolaylıkla ve güzellikle olsun!

instagram.com/ozguelvanyilmaz

PERDE (I)

Perde başkalarıdır
Başkalarına açılır,
Başkalarına kapanır,
Yaşamda ve Oyun’da.

Bir konu hazırlanır
/Her iki tarafında/
Bir konu yaşanır.
Bazısı ıslıklanır
Bazısı alkışlanır.

Bazen ıslıklanan tekrarlanır,
Alkışlanır kaldırılır.
Bazen alkışlanan unutulur,
Islıklanan anılır.

Bazısına çiçek atılır,
Bazısına taş atılır.
Bazısı kapandıkça açtırılır,
Bazısı açılmamak üzere kapanır.
Perde başkalarıdır.
Her iki tarafında bir konu.
Perde her iki tarafındadır;
Ayırır ondan onu.

Perde açılıp kapandığı yerde
Bir sonu bir başa vurgular.
Bir bilinse! bilinmez ki nerde,
Bir başlangıç bir sonu noktalar.

Açılıp kapandıkça
Unutturur oyun olduğunu yaşamın
Oyunun bir yaşam,
Ya oynanıp yaşanan,
Ya da yaşanıp oynandıkça.

Özdemir Asaf

Devamını Oku

30 Kasım İkizler Dolunayı ve Ay Tutulması: Cehennem-Araf-Cennet

30 Kasım İkizler Dolunayı ve Ay Tutulması: Cehennem-Araf-Cennet
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İçinde bulunduğumuz İkizler-Yay aksındaki ay tutulmasının etkisi uzun vadede bir buçuk yıllık (5 Mayıs 2020-18 Ocak 2022) bir döngünün temsilcisi olsa da, etkisini en kuvvetli bir ay, yani yıl sonuna dek ve azalarak 3-6 ay arasında yaşayacağız. Yazının linkini bir kenara not alın. Tekrar tekrar okuyacaksınız! Tahmin edilebilir fakat beklenmedik olaylara şahit olacağız. Sancılı bir süreçten geçtiğimizi söylemem gerek.

Ay tutulmasının tuzakları:

– İnangaçlık
– İnançlarda abartı
– Düşünce ve söylemlerde aşırılık, fanatizm
– Din, uzay, pandemi konularında radikal açıklamalar
– Kontrol edilemeyen durumlar
– Gizli işler
– Güç savaşları

Ay Tutulmasının vaatleri:

– Reformlar ve/veya yenilik arayışı
– Yeni bulgular
– İşlevsel, yararlı bilgiler
– Problem çözücü fikir ve söylemler
– Bilim ve teknolojide süper gelişmeler
– Altyapı inşaları
– Güç değişimleri
– Aktivist grup veya hareketlerde değişimler

***

Dante/ Cennet 33. Kanto
Ey sonsuz ışık!
Yalnızca kendinde varsın;
kendini yalnızca sen tanırsın,
tanıdığın, tanındığın için kendine güler sevdalanırsın.
Sana yansıyan bir ışık gibi tasarlandığı izlenimini veren,
bir süre gözlerimle izlediğim şu daire,
kendi içinde, kendi rengiyle,
bizim resmimizi çizmekte sanki.
Öyle ki, ayıramıyorum ondan gözlerimi.
Daireyi ölçmeye çalışıp kafa yoran,
ama gerekli kuralı bulamayan bir matematikçi nasıl olursa
öyleyim ben de, yeni görüntü karşısında.
Ama bir şimşek sarsınca aklımı,
gerçekleşti amacım.
Düşlemin gücü burada tükendi,
artık isteğimi, istencimi
dengeli bir çark gibi döndürüyordu
Güneşi, yıldızları döndüren sevgi.

Dante gibi ortasında olmak ömrün

Bu tutulmada sizlere ne 12. evdeki gezegenlerden, ne tutulma dispozitörünün bulunduğu burçtan, ne gezegen geçişlerinden, ne yardımcı oyunculardan (burçlardan) bahsetmeyeceğim. İlkbahardan beri yaşananlar ortada, söylenenler ve bilinen bilinmeyenler de öyle. Geriye bakıp, düşünüp sorgulamak ve irdelemek için zaman var. Ne de olsa; anlamadan, bilmeden adım atmak beyhude. Özellikle de İkizler tutulmasında! İlerlemek için başka yol yok bu dönemde.

Hem Ay tutulmasının enerjisi, hem de yaklaşan 21 Aralık tarihi, bizi kendimizle, içimizle, özümüzle, asıl olanla buluşturmadan önce ve buluşturmak için düne, bugüne, olası yarına resmin en geniş çerçevesiyle, hatta çerçeveden taşan halleriyle görünmek istemekte. Dönemini ve kendinden önceki dönemi anlatan "Dante gibi” zamanın ortasında olmak bunu gerektirir. Ömrün tam ortası hem bir kayboluşu, hem de bir bulunuşun, buluşun rahminde olmayı anlatır. Vergilius ile gelinen noktada, Beatrice'e doğru yürümek. Zihnin, mukaddes olana gayreti! Çünkü araf, cennete açılan kapının eşiğindedir. 

Eskiler derler ki; sonsuz görünen zaman, aslında sadece oldukça geniş 'BİR AN'dır. Yaklaşık bir buçuk yıllık bir sürecin temsil noktalarından bir olan bu tutulma da, bulunduğu merkez noktadan (30 Kasım'dan) düne ve yarına uzanmakta. 

Bizlerin de tutulmanın etkisini idrak edebilmemiz açısından tutulma anının enerjisini okurken, bunu göz önünde bulundurmamız gerekmekte. Tutulma tezâhürünün geçmişe ve geleceğe uzanan bir parlama (patlama, yansıma, ışıma) gibi olduğunu unutmamak gerekir.

Bilmediğimiz baĞzı şeyler olduğunu, olabileceğini göz önünde bulundurursak eğer "beklenmedik gelişmeleri" tahmin dahi edebiliriz.

İleri atlamak için bir adım geriye çekilmek 

Adım 1: DÜNE BAKIŞ
“Acı bana” diye bağırdım o an,
“kim olursan ol; İster gölge, ister gerçek insan!”
(Dante/ İlahi Komedya)

Adım 2: ŞİMDİ
Haydi neyin var?
Niçin, niçin gitmiyorsun?
Niçin yüreğinde korku besliyorum?
Niçin cesaretten, güvenden yoksunsun?
(Dante/ İlahi Komedya)

Adım 3: GELECEK OLAN
Cenneti ve cehennemi arıyordum, dünyanın ve sonsuzluğun ötesinde. Görkemli bir ses yankılandı göklerde: “Ne arıyorsun? Cennet de sendedir, cehennem de!”
(Dante/ İlahi Komedya)

***

Yıkıcı, sarsıcı, acıtan, dönüştürücü zamanlardan geçiyoruz. 2020 hem ay düğümleri ekseniyle, hem Mars'ın retrosuyla, hem Satürn ve Jüpiter kavuşumuyla, yetmedi Plüton'uyla bizlere ihtiyacımız olan/olmayan, gidişatın yol gösterici tabelası niteliğinde yahut yola konulan bariyerler şeklinde kendini gösterdi. Değişim de dönüşüm de sancısız olmuyor*. Acısız ve sancısız dönüşmeyeni mecburen dönüştüren de, acılı ve sancılı dönüştürebilme ve kontrol gücünü keşfeden de boş durmuyor elbette. 

*Olabilir de aslında. Ancak, bir eli yağda bir eli baldayken -söyleyin lütfen- kim tekamül etmek ister? Kim gelecek gereksinimlerini ön görüp, ihtiyaca yönelik adımların inşasını başlatır? İsteyenler ve görenler boş durmuyordur zaten.

Şaka mı bu?

Değişim ille de gelmek istiyor. Peki, ne şekilde? Kimlerce? Hangi taraftan/konudan/yapıdan/sebepten/gerekçeden? Burada bazı gizli işler, gizli gelişmeler, güç savaşları olacağını söylemek gerek. Açıklığına ve görünürlüğüne gelirsek; olanı olduğu gibi yansıtmayabileceğini ve bununla birlikte, yine de, önemli olacağını bilmek gerekiyor.

Uzaylı istilası mı ararsın? Mesih’in ilanını mı sorarsın? Pandemiyle ilgili nice oyunlar, yalanlar; kendi ülkesinde aşının keşfedilmesine rağmen, halkına Çin malı aşıyı yaptırmaya kalkışan Avrupa ülkesi mi istersin? Sağlıkta, basında daha neler neler duyacağız…

Tutulmanın sansasyonel getirilerine karşı verilecek ilk tepki: "Şaka mı bu?!" ve "yok artık!" olacak olsa da; ardından veya hizasında başka adımlar da getirecektir. İnanç konularında, siyasette, uluslararası ilişkilerde, basında gerginliklere tanık olacağız.

Mars Gölgesi

Hareket, cesaret, atılım enerjisi ve yapmak ile ilgili olan gezegen Mars'ın 14 Kasım’da retrosu sona erdi ve şu anda da ileri hareketinde. Ancak, Mars'ın retroya başlarkenki derecesine (28° 08' Koç) dönmesi Ocak Ayı'nın ilk haftasını bulacak. Yani; hareket, atılım, enerji, cesaret gerektiren konuların "aslında" ilerlemesi -Şu an da Mars ileri pozisyonda olsa da- Ocak ayında gerçekleşecek.

Kolaylıkla ve güzellikle olsun!
instagram.com/ozguelvanyilmaz

Devamını Oku

15 Kasım Akrep Yeniayı: Bilgi-güç-yıkım/dönüşüm

15 Kasım Akrep Yeniayı: Bilgi-güç-yıkım/dönüşüm
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Akrep burcunda gerçekleşen Yeniay doğrudan "güç" ile alakalı. Güç, güç birikimi, birikmiş gücün hareketi, odaklanmış gücün yayılması… Yalanlar, gizli işler, sırlar… Felsefi bir yeniay değil bu; okült, majik, manipülatif, gizemli bir yeraltı süreci. Bilgi ile güçlenmek temsilcisi. Henüz gerçekleşmeden Elon Musk'ın hızlıca atakta bulunduğu bir yeniay. Büyük soru şu: Pandemi var mı, yok mu? Virüs mü öldürüyor, tedaviler mi? Aşı konusu da elbette gündemde kalacaktır.

Güç ve bilgi

Akrep burcunun temsil ettiklerine yakışır konular var bu yeniay sürecinde. Kasım sonuna dek etkisi sürecek olan temalar; güç ve bilgi. 

Yeraltı, madenler, gizli işler, gizli güçler, manipülasyon, yalanlar, saklı gerçekler, derinlik, yıkım/dönüşüm.

Madde dünyasındaki değişime bir de uzaktan, tam karşıdan bakabileceğimiz bir yeniay. Bilgilerin yolunu açan bir yeniay.

Hiç bilmediğimiz sarsıcı gerçekleri yeni öğrenebileceğimiz gibi, doğru sandığımız bir takım bilgilerin yalan olduğunu öğrenerek de sarsılabiliriz. Bilginin güç getirebileceği gibi, güç de bilgileri açığa çıkartabilir. Bunun yanı sıra bilgi, gücü elinde bulunduran yahut gücü ele geçirmek isteyenler tarafından saklanabilir de. Uyanıklık ne kadar yeterli gelir bilmiyorum ama derin bakmak ve derin düşünmek zorunda olduğumuz manipülatif bir zamandayız. 

Yıkıcı Yeniay

Yıkıcı olmak konusunda gayretli bir Yeniay. Gayretli ve dönüşüme açık olmasını Jüpiter'le kavuşumdaki Plüton da işaret etmekte. Plüton gezegen mi değil mi tartışıladursun, o etkisini, göksel öğretmen Jüpiter'ten güç alarak göstermekte. Pandemi var mı, yok mu? Covid mi öldürüyor, tedavisi mi? Görünenler gerçek mi? Görünmeyenler görünecek mi? sorularını sorduruyor Yeniay'ın yükseleni ve ev sahibi Akrep ile birlikte. Görünmeyenlerdeki bilgiler oldukça dikkat çekici. 

Elon Musk'ın attığı tweet gibi şaşırtıcı, sarsıcı sözler çoğalabilir bu dönemde.

Gündemde pandemi, ekonomik kriz, uluslararası denge problemleri varken -bir yandan- el altından, yer altından, kimler yine hangi işler peşinde? Virüsü mikroskopla görüntülemek mümkün, peki ya yönetenlerin aklından geçenler? Yeniay yıkıcılığını bilgi ile getirecek; Düzeni değil bilinenleri yıkacak. Yıkılacak olan ve yerine yenisi konacak olan bilgiler çeşitli bölgelerde protestolara, itiraz eylemlerine, tabandaki dalgalanmalara yol açabilir. Bunu başarma gücü ilerleyen vadede kendini gösterecektir. Yanıltıcı bilgilere ve manipülasyona dikkat!

Gökyüzü partnerleri

"Gizli işlere dikkat" diyorum fakat bunun yanı sıra tüm dönüşüm enerjisi, sancı ve krize rağmen enteresan bir dengenin mevcudiyetine de tanık olacağız.

Gökyüzünün çiftlerinden Ay'la Güneş birlikte, Satürn'le Jüpiter elele, Venüs'le Mars birbirlerine uzaktan bakarken; "sen bana bakma, ben senin baktığın yerde olurum” durumundalar.

Önden koşanlar

Terazi'deki Venüs, Oğlak'taki Satürn ve Jüpiter, Koç'taki Mars birbirlerine öncü burçlarda kare yapmaktalar. Açısal olmasa da, burç bazındaki bu T karenin enerjisi, bir başka öncü burç olan Yengeç'e yerleşen Vertex'ten kapı açıyor. Öncü enerji Yengeç'ten çıkış yolu arayacak. Bu çıkışın “tevâfuk”una yeniay üçgenle destek verecek. Birlik, güvenlik, koruma, aile, vatan, “bizimkiler” kapısından bakacak tevâfuk. 

21 Kasım-15 Aralık

Her yıkım ardından yeniden yapılanma getirir. Dönüşüm enerjisini gösteren bu yeniay Venüs ile açısal bağlantıda değil, Venüs'ü görmüyor. Yani, “sevgi bunun neresinde?” sorusunun cevabını Venüs 21 Kasım'da burç değiştirdiğinde alabiliriz. Şimdilik daha ziyade bilgi ile adım atmakta bu dönüşüm. 

Yalnızca sevgi de değil, sanatçıların seslerine de dikkat çeken bir süreç. Şarkılar her zaman söylenmeli, söylenebilmeli muhakkak; yeri ve zamanı olmamalı. Ancak, Yeniay’ı takiben 21 Kasım’da başlayan Venüs Akrep süreciyle sanatçılar "sözlerini" söyleyecekler.

Türkiye haritasında Yeniay’ın; sanatçıları, gençleri, yaratıcı faaliyetleri, buluşları ve eğlenceyi temsil eden 5. evde gerçekleşmesi de ayrıca manidar. 

Kolaylıkla ve güzellikle olsun!

instagram.com/ozguelvanyilmaz

ARAYIŞ

En kısa ceza
Ömür-boyu olandır..
Kimse bilmediğinden.

Kim bilir;
Belki bir yalan’dır..
Kendiliğinden.

Bir korku’dur belki,
Saklanandır..
Çirkinliğinden.

Bir soru olsa gerek;
Sorulmadığındandır..
Birden.

Özdemir ASAF

Devamını Oku

16 Ekim Terazi Yeniayı: Oksimoron* Yeniay

16 Ekim Terazi Yeniayı: Oksimoron* Yeniay
0

BEĞENDİM

ABONE OL

"Bir garip anlaşma,
İçinde kaybolunan bir oyun,
zamanlar ve düşler arası
var oluş, düş oluş…
Hatırlayabilene aşk olsun"

Aksiseda

Hem dışarıdan gelen sert etkilerin içimizdeki kavganın aksi olduğu, hem de içimizdeki savaşı dışarıya yansıttığımız bir yeniay. Ne içindeyiz çemberin, ne de dışında… Sahi! Yayında mıyız?

Hızlı daktilo

Düşüncemizde, zihnimizde, kendimizi ifadede sakarlık ve kazalara açık olduğumuz bir dönem. Bunun müsebbibi sadece Merkür'ün geri (retro) görünümü değil, aynı zamanda asi Uranüs ile olan karşıtlığı. Geçmişten kalan konuların tamamlanmasına fırsat veren bir yenilikçilik. Fütüristik fiillerimizi bozulan veya dataları silinen bilgisayarımızdan dolayı aniden(!) ve çok hızlı(?) eski daktilomuzla eylediğimiz bir yeniay. 

Müsterih bir yanılgı

Hayalperestlik, şairane duygular, idealize edilen hâller ile bir yandan da hayallerden uzaklaşan duyguların çelişkisi. Şairin sırtını dönmesi duygulara, yahut müsterih bir yanılgı gibi.

Ani tedriç

İçimizdeki bilge sesin bize yine en çok sevgi aracılığıyla seslenmeye çalıştığı bir yeniaydayız. Aniden verilen/verilecek olan kararlar sahiden ani mi? Uzun zamandır bekleyen/beklenen/bekletilen de -elbette ki tedriç prensibi ile- bir anda gerçekleşemez mi? Evrende sıçrama yoktur. Her şey tedricen; aşama aşama gerçekleşir, ilerler, yol alır, gelişir. Bu tedrici ilerleyiş "bir anda oluş"a zıt bir görünüm çizer. E, zaten oksimoron değil miydi bu yeniay. 

Gökteki kök 

Ohoo, hem derin ve dönüştürücü sözler söylemek istiyorum, hem de aklım bir karış havadan da öte, arş-ı kürsten etkiler almakta. Semboller ilminin temel betimlerinden biridir; balıkların uçması, kuşların yüzmesi. Bu öylesi bir şey de değil; yin-yang zamanlarda değiliz(?) oksimoron ya bu yeniay, yer altında yuva kuran bir yılanın bulutların üstünde uçması gibi. Oksimoronu içselleştirenler için evet zümrüd-ü anka!

Süleyman'ın mührü

Aksi seda, hızlı daktilo, müsterih bir yanılgı, ani tedriç, gökteki kök hepsini teker teker düşündün. Şimdi hepsini bir'le, cem et, birlik'te düşün. Düşün ki; eresin "Süleyman'ın Mührü"ne.

İlişkilerin dengesini yitirdiği, bir güzel çalkalandığı, prens ile prensesin birbirini -bırak anlamayı- görmekte zorlandığı bir yeniay. Kral ile kraliçenin yan yana durdukları bir yeniay. Asalet ile bilgeliğin kol kola yürürken, sevgi, kanıt ve sanata doğru baktığı, şövalyenin ise kral ile kraliçeye karşı durduğu onurlu bir tablo. Eskilerin söylediği gibi: "Candan önce onur gelir." 

Son olarak özellikle belirtmek istiyorum; Yanılgı, yanlış anlama, yanlış anlaşılmalara dikkat. Hep akıl bilmesin, kalp anlasın; hep yürek hissetmesin, zihin sezsin!

Kolaylıkla ve güzellikle olsun!

instagram.com/ozguelvanyilmaz

İBRAHİM

İbrâhîm, içimdeki putları devir elindeki baltayla
Kırılan putların yerine yenilerini koyan kim?

Güneş buzdan evimi yıktı
Koca buzlar düştü, putların boyunları kırıldı
İbrâhîm, güneşi evime sokan kim?

Asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı
Ben ki zamansız bahçeleri kucakladım, güzeller bende kaldı
İbrâhîm, gönlümü put sanıp da kıran kim?

Asaf Halet ÇELEBİ

*Oksimoron: Birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılması ve bu şekilde oluşturulmuş ifade. (Kaynak: Wikipedia)

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.