34,9551$% 0.16
36,6859€% 0.17
44,1049£% -0.34
2.988,51%-0,58
2.660,55%-0,70
10.125,46%0,66
Pentesilya, Yunan mitolojisine göre Terme (Samsun) yakınlarında bir krallık kurmuş olan Amazonların korkusuz kraliçesiydi. Homeros, İlyada destanında Troyalıların ondan yardım istediğini anlatır. Karadeniz kıyısında yaşayan Amazonlar, kraliçeleri Pentesilya önderliğinde Troya savunmasına katıldılar. Bunlar ata binen, mızrak atan ve pantolon giyen korkutucu kadın savaşçılardı.
Mitolojiye göre Pentesilya, Ares ve Otrera’nın kızı, Hippolyta, Antiope ve Melanippe’nin kız kardeşiydi. Pentesilya, çok iyi silah kullanırdı, hatta savaş baltasının mucidi olduğu söylenir. Bir gün avlanırken kazayla kardeşi Hippolyta’nın ölümüne neden olmuştu. Bu olay, onu derinden etkilemişti.
Homeros şöyle anlatır: Pentesilya "hem savaşmaktan zevk aldığı hem de kardeşinin ölümüne sebep olduğu için duyduğu vicdan azabı nedeniyle" savaşır. Hatta Troyalılara yarı tanrı Aşil'i öldüreceğine söz verir. Baltası ve mızrağıyla ortalığı kasıp kavurur, Yunanlıları geri çekilmeye zorlar. Ancak Aşil tarafından öldürülmekten kurtulamaz. Aşil, öldürdüğü kadından o kadar etkilenir ki, onun bedenini karşılıksız olarak Troya'ya teslim eder.
Amazonlarla ilgili bilgilerin çoğu antik Yunan kaynaklarına dayanır. Yunanlılar onları erkeklerle eşit kabul ederdi ve erkekler kadar cesur ve yetenekli bulurdu. Aşil gibi, Atina'nın kurucusu Theseus da Amazon Antiope ile savaştı ve onu yendi. Herkül'ün 12 görevinin dokuzuncusu Amazon kraliçesi Hippolyte’nin savaş kuşağını elde etmekti. Yunan sanatında Amazonlar hep güzel, fakat silahlı ve tehlikeli olarak tasvir edildiler. Homeros, İlyada’yı yazdığı zaman Yunanlılar bu heyecanlı Amazon öykülerini biliyordu.
Tarihçiler, Amazonları Asya'nın geniş topraklarında boy gösteren İskitlerle ilişkilendirir. At binme ve ok kullanma kültürüne sahip İskitler, MÖ 7. yüzyılda Karadeniz çevresinde koloniler kurmaya başladılar. Herodot'a göre Amazon adı verilen ve kadın savaşçılardan oluşan topluluk, Terme çevresinde bir krallık kurdular, Atina'ya karşı savaştılar. Amazonlar evde "kadın işi" yapmayı reddediyordu. Amazon benzeri savaşçı kadın öyküleri Mısır, İran, Kafkasya, Orta Asya, Hindistan ve Çin’de bile görülür.
Amazonların etkilendiği İskitler, atlarına otlak bulmak, avlanmak ve düşman kavimlerle mücadele etmek için devamlı hareket halinde olan göçebelerdi. Erkek, kadın, genç, yaşlı herkes ortak çalışırdı. Erkek çocukların yanı sıra kızlar da ata binme, ok atma, avlanma ve savaş eğitimi alırdı. Bu hayat tarzı eşitliği de destekliyordu. Hızlı bir atın üstünde elinde yay olan bir kadın, bir erkek gibi öldürücüydü. İskitlere ait mezarlarda savaşta ölmüş, silahlarıyla gömülmüş sayısız kadın bulunmuştur. Kadın ve çocukları evde oturup dokumacılık yapan Yunanlılar için bu insanlar şaşırtıcı ve hayranlık uyandırıcıydı.
Herodot'a göre Amazonlar Anadolu'da MÖ 500'den önce yaşamıştı. Anadolu'nun da aralarında bulunduğu birçok yerde resim, heykel, rölyef ve yönetici kadınların adına basılmış paralara rastlandı. Amazonlar’ın pantolon giymelerinin, ata binmelerinin, ok atmalarının, savaş baltası sallamalarının, mızrak kullanmalarının ve kahramanca dövüşüp ölmelerinin sayısız tasviri üretildi.
Amazonların rahatça mızrak ve yay kullanabilmek için sağ göğüslerini kestiklerine ilişkin bir söylence vardır. Bu iddia, MÖ 490’da tarihçi Hellanicus’un yabancı Amazon sözcüğüne Yunanca bir karşılık araması sonucu ortaya çıktı. Amazon Yunanca bir kelime değildi; ama “mazon” göğüs kelimesine benziyordu ve Yunanca’da “göğsü olmayan” anlamındaydı. Bu nedenle Hellanicus, ismin Amazonlar’ın yay gerebilmeleri için göğüslerinin birini kestikleri anlamına geldiğini ileri sürdü. Ancak bu görüşü hiçbir antik sanatçı kabul etmedi. Yunan ve Roma sanatındaki tüm Amazonlar her iki göğsü de tam olarak görünür.
Amazonlar’ın savaşçı olmak için annelikten vazgeçtikleri de ileri sürülür. Ancak hepsi anne soyunu izleyen Amazon nesillerinin olması bu düşünceyi zayıflatır. Ayrıca Amazonların bebeklerini kısrak sütüyle beslediklerini gösteren belgeler vardır. Arkeologlar, silahlarıyla gömülmüş 2500 yıllık kadın savaşçıların iskeletlerinin yanında bebek ve çocuk iskeletleri de keşfettiler; bu nedenle savaşçı kadınlar da aynı zamanda birer anneydi.
İspanyol kaşif Francisco de Orellana 1542 yılında Güney Amerika'da büyük bir ırmak keşfetti. Burada gördüğü yerli kadın savaşçıları Amazonlara benzetip bu ırmağa onların adını (Amazon) verdi.
Haydi evde “Mumya Soyma Partisi” yapalım!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.