Talha Karaboğa’dan öykü: Vahşi Dünya

Ve şu anda Adliye dışındayız. Ardından bakıp kalıyorum. Kızım Yağmur tutmuş kolundan gidiyorsunuz. Yağmur masumca el sallıyor bana.


Biz bu hale nasıl geldik? Günlerdir kurcalıyor bu aklımı… Konuşayım dedim, sen sustun. Anlamaya çalıştım, sen geri çekildin… Ve artık sona yaklaşıyoruz.

Biliyorum şu an yanımdasın. Ama bir o kadar da uzakta. Elini tutmak istiyorum, ama geri çekiyorsun kendini. Bakışların desem… sanki buzdan yapılmış. Öyle baktı mi içimi ısıtan bakışların yok artık.

Hakim Bey önündeki dosyaya bakıyor, biz ise onun ağzından çıkacak tek bir söze. Ben istiyorum ki desin Hakim Bey ''Çocuklar emin misiniz? Bak daha gençsiniz de, çocuk var beş yaşında hani biraz daha düşünseniz?'' Keşke dese… Keşke böyle bitmese her şey…

''Kızım, sen Adnan Koçar'dan boşanmak istiyor musun?''
"Evet Hakim Bey.''
"Oğlum… Sen Eda Koçar'dan boşanmak istiyor musun?''

Son bir kez bakıyorum gözlerinin içine. Kafasını öne eğiyor, kaçırıyor gözlerini benden. Çünkü biliyor. Baksa gözlerimin içine, umut dolacak belki içi.

Yutkunup bakıyorum Hakim Bey'in gözlerinin içine.

''Evet istiyorum Hakim Bey..''

Tek bir cümle ile sona erdiriyorum her şeyi. Peki gerçekten bitecek mi her şey? İçim yangın yeri.

Ağlamak istiyorum… Akmıyor gözyaşlarım.

Son iki sene içinde başladı herşey.  Bambaşka biri oldun çıktın sen. Daha da bir alıngan oldun. Her bir hareketime, her bir sözüme, başka başka anlamlar yüklemeye başladın. Bazen günlerce bile konuşmadın. Benim gibi sabırlı insanı bile çileden çıkarmıştın. Kavgasız, gürültüsüz tek bir günümüz bile geçmiyordu.

Ve bir ay önce son sözü söyledin bana.

''Ayrılmak istiyorum..''
''Peki ama niye?!''
''Görmüyor musun?'' diyerek ağlamaya başladın. ''Anlaşamıyoruz işte! Her günümüz ayrı kavga. Boşanalım bitsin gitsin.''

Elim ayağım tutuldu o an. Kaç defa yalvardım yakardım sana. Olur mu dedim. Yapma etme dedim, beş  yaşımdaki çocuğumuz için sabır et dedim. Ama dinlemedin bile. Kararlıydın. Çıkaracaktın beni hayatından.

Ve şu anda Adliye dışındayız. Ardından bakıp kalıyorum. Kızım Yağmur tutmuş kolundan gidiyorsunuz. Yağmur masumca el sallıyor bana. Zümrüt yeşili gözlerinin içi gülüyor, habersiz herşeyden…

Eski günlerimiz geliyor aklıma. Sevdamız, sözlerimiz… Herkes tarafından örnek gösterilirdik biz. Hemen böyle kolay mı bitti her şey? Gömleğimin cebinden sigara çıkarıp yakıyorum gidişinin ardından. Sigarama Adliyenin yanındaki Cafe'den duyulan Cat Stevens şarkısı eşlik ediyor.

''Oh bebeğim bu dünya vahşidir.
Bir gülümseme ile geçinmek çok zor.
Oh bebeğim bu dünya vahşidir.
Seni her zaman küçük bir kız olarak hatırlayacağım.''

En sevdiğim şarkı ayrılık şarkım oluyor benim. Şansa bakar mısınız? Ve en sevdiğim şarkı akacak olan gözyaşlarımın habercisi. Ağlamak istiyorum… Bu sefer akıyor gözyaşlarım. Çünkü biliyorum artık. Bunun dönüşü yok. Çünkü biliyorum artık. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü farkındayım artık her şeyin. İçimdeki yara hiç bir zaman kapanmayacak. Ölüm canımı alana dek, kanayacak, kanayacak, kanayacak…


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazı Formatı Seçiniz
Kişisel Test
Kişiliğe dair bir şey ortaya çıkarmayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar vermek veya görüş belirlemek için oylama yapmak
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Açık Liste
Kendi öğenizi gönderin ve en iyi sunum için oy verin
Oylanabilir Liste
En iyi liste öğesine karar vermek için yukarı veya aşağı basın
Fotoyla Anlatım
Kendi resimlerinizi yükleyin ve birşeyler anlatın
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri
Görsel
Fotoğraf veya GIF
GIF
GIF Formatı