34,0064$% -0.18
38,0646€% 0.4
45,2755£% 0.53
2.827,51%0,89
2.589,91%1,22
9.975,61%2,06
Marcus Valerius Martialis (MS 40-MS 102) Epigramlar (mizahi kısa şiir) adlı on iki kitabı ile bilinen antik Roma devri ozanıdır. Kısa ve esprili şiirleri aracılığıyla Roma’nın günlük yaşamını, tanıdığı insanları ve tanık olduğu skandalları aktarmıştır. Şiirlerindeki duygu ve düşünceler yüzyıllar sonra bile gülümsememize yol açan detaylarla yüklüdür.
Ben şimdi Roma’dayım ama, ölesiye sıkıyor, boğuyor bu kent beni!
Benim olan bir günüm yok!
Şu koca kentte çalkalanıp duruyoruz oradan oraya.
Faydasız bir çabayla yiyoruz ömrümüzü!
**************
Şu ölçüyü sınır bildi benim kitaplarım: / Kişileri korumak, kusurları anlatmak!
**************
Gemellus evlenmek ister Maronilla’yla / Yalvarır yakarır, direnir para harcar.
Güzel mi bu kadar Maronilla, allasen? / Hani can sağlığı derler, daha çirkini.
Ne var öyleyse sevilecek bu kadında? / Bir şeyi var sade: ipince hastalığı.
**************
Ramamda yıkandığın arkadaşlarından başka / Kimseyi yemeğe çağırmıyorsun, Cotta;
Sana onuklarını sade hamamın sağlıyor. / Şaşıyordum, Cotta, neden yemeğe beni
Çağırmıyorsun diye ya, şimdi dalgayı çaktım / Çırılçıplak, hoşuna gitmiyorum senin.
**************
Dün gece sözleşmişiz seninle güya / Bir on şişe devirdikten sonra,
Bugün, Procillus, bende yiyecekmişiz! / Sen de işi sağlam sanmışsın da,
Bu içkili sözü bir yana yazmışsın. / Pek kötü bir tutum bu, seninkisi:
Hiç sevmem belleği güçlü akşamcıyı!
Diyorlar ki, Fidentinus, şiirlerimi / Halka okuyormuşsun kendininmiş gibi.
Benim diyeceksen, göndereyim bedava / Senin densin istersen, susarım parayla!
**************
Sevmem seni Sabidius, / Neden sevmem, bilmem ki, / Birşey bilirim, sevmem seni !
**************
Midenin yükünü boşaltırsın, utanmadan / Mutsuz, altın bir oturağa, Bassus.
İçtiğin kadehse, camdan! Demek iki gözüm / Ettiğin,içtiğinden değerli senin!
**************
Okuduğun kitap benim kitabım/ Ama öyle berbat okuyorsun ki, Senin gibi oluyor, Fidentinus!
**************
Seve seve okumazsan şiirlerimi, çatarsan kaşlarını,
Dilerim kıskan herkesi, kimse de kıskanmasın seni!
**************
Nüktedan sanırsın ya Caecilius kendini;
İnan bana değilsin! Ne misin? Bir soytarı!
**************
Kırık cama karşılık kükürtlü kibrit veren / Gezgin eskici neyse, Tiber berisinde;
Aylaklara haşlanmış bezelye satan neyse / Bir yılan bakıcısı, yılan besleyicisi;
Salarmura satanın salak çırağı neyse / Kaynar tencerede dumanı tüten sucuğu
Yollarda gezdiren kısık sesli ahçı neyse / Kötü bir ozan, Gades'li sapık dans hocası,
Eski çapkının zevzek ağzı neyse; o'sun sen! / Vazgeç bir şey sanmaktan kendini, tek başına.
Sanma ki sen Galba'yla, Tettius Caballus'la / Nükteli söz söylemekte baş edebilirsin.
İnce bir zevk herkese nasip olmamıştır ki! Kaba saha her şaka yapan, Tettius olmaz,
Olsa olsa Caballus'tur, yani dingin beygir!
Dün sende, Mancinus, altmış davetliydik / Önümüze gele gele bir domuz geldi.
Ne asmada bırakılmış taze üzümler / Ne ballı pasta gibi elma tatlısı,
Ne katırtırnağında asılmış armut / Ne geçici gül gibi Afrika narı!
Ne Sarsina ovasından gelmiş peynir / Ne Picenum zeytini vardı ortalıkta.
Kupkuru bir domuz! Hem küçük mü küçük! / Hani silahtan yoksun cücenin bile
Öldüreceği kadar mini minnacık! / Buyur eden de bulunmadı üstelik.
Biz arenada domuz seyreder gibi / Elimiz böğrümüzde, bakakaldık hepimiz.
Bir şey demem, boğazında kalsın domuz! / Buyur etsinler seni, ceza olarak,
Charidemus'u parçalayan domuza!
**************
Eskiden hekimdi Diaulus, / Şimdi oldu bir mezarcı.
Mezarcının yaptığını / Hekimken de yapardı.
**************
"Epigramlarını oku bana" diyorsun Celer, "Olmaz" diyorum
Dinlemek değil niyetin, aşırmak istiyorsun.
**************
Güzelsin, biliriz, gençsin; doğru, / Zenginsin, inkar kimin haddine?
Ama Fabulla, övünmeye gör, / Ne zenginsin, ne güzel, ne de genç!
Hani izin bile versen, bedavadır da desen / Şu koca kentte karına dokunacak bir kimse
Çıkmazdı ya, Caecilianus! Sen bekçi koyunca/ Sökün etti talipler. Zeki adamsın doğrusu!
**************
Linus'a istediği kadar borç verme / Yarısını ver daha iyi,
Yitirmezsin hiç olmazsa bir yarıyı.
**************
Charinus'un sağlığı çok iyi, yüzü mum gibi,
Charinus çok kaçırmaz içkiyi, yüzü mum gibi,
Charinus'un midesi taş gibi, yüzü mum gibi,
Charinus yanar güneşte ama, yüzü mum gibi,
Charinus allık sürer yüzüne, yüzü mum gibi,
Charinus art yalar ama, yüzü yine mum gibi.
**************
Yüzünü, dudağını öper, Manneia / Küçük köpeğin senin,
Şaşmam artık pislik yemesine itin!
**************
Geceki şaraptan, Fescennia, ağzın kokmasın diye / Cosmus'un haplarını yutuyorsun bol bol.
Dişlerini ağartır bu haplar ama, engel olmaz ki / Midenin dibinden gelen geğirtilere.
Beter olmaz mı o pis koku mis yağıyla karışınca / Ayol, çift koku yayılmaz mı nefesle daha uzaklara?
Vazgeç düzenden, kaçamaktan / Sarhoş olsana be, göğsünü gere gere!
**************
Fısıldıyorsun, Cinna, herkesin kulağına / Milletin duyabileceği birçok haberi.
Kahkahan, yakınman, suçlaman, acıman bile/ Türkün, yargın, susman, bağırman hep fısıltıyla.
Öylesi derin yerleşmiş ki bu dert sende / Caesar'ı bile övüyorsun hep, fısıltıyla.
**************
Kendi şiirlerini yayımlamıyorsun, Laelius / Benimkileri eleştiriyorsun.
Ya eleştirmekten vazgeç artık benimkileri / Ya da yayınla kendi şiirlerini!
**************
Bana hiç bir şey borçlu değilsin / Hiçbir şey, Sextus, açıkçası bu!
Borçlu denir çünkü Sextus / Bence, ödeyecek parası olana!
Kapitalizim hastadur diydım inamaydınız. N’oldi?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.